4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ABD BÜYÜKELÇİSİ, GENEL VALİ GİBİ...

Son aylarda, Ankara' da, ilginç olduğu kadar dikkat çekici gelişmeler oluyor. Hatta ülke bağımsızlığına gölge düşürecek gelişmeler, olağan hale geldi. Nitekim ABD Büyükelçisi' nin, "Kürt zirvesi"nden önce ABD Büyükelçiliği' nde, Anayasa zirvesi yaptığı ortaya çıktı! AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, TBMM Adalet, Anayasa ve İnsan Hakları Komisyonu başkanları, Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk ile Anayasa değişiklik taslağını hazırlayan bilim kuruluna başkanlık eden, Prof. Dr. Ergun Özbudun' un da hazır bulunduğu toplantıda taslak Büyükelçi Wilson'a anlatılmış.
Velhasıl yeni anayasa taslağını, Türk halkı ve muhalefetten önce, ABD Büyükelçisi Ross Wilson, dolaysıyla da ABD yetkilileri öğrenmiş oldu. Anayasa taslağı, ABD Büyükelçisi ile neden görüşüldü, en iyi AKP kurmayları bilir ama gelişmeler, "HİÇTE HAYRA ALAMET" olmadığı gibi, dünyada, Türkiye' nin imajına da zarar verdi. Türkiye' nin bağımsızlığını zan altında bıraktı. Hatta kamuoyun da "Genel vali " ve "Koloni" gibi söylemleri de gündeme getirdi. Ve nihayet! Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt' ın, ABD Büyükelçisi Ross Wilson'u, son dönemdeki davetleri ve açıklamalarına karşı uyardığı iddia edildi. Sayın Büyükanıt' ın Büyükelçi'ye, 'Ne yapmak istiyorsun?' diye sormuş ve hareketlerinin, Türkiye'de rahatsızlık yarattığını da söylemiş. Türkiye'nin sahipsiz olmadığını hatırlatmış.
Ayrıca Wilson, göreve geldiği günden itibaren, olumsuz tavırlarıyla dikkati çekiyor Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt 'ın, TESEV ve işbirlikçileri eleştiren konuşması için"kuru gürültü" tâbirini kullanma cüretini bile gösteren Wilson'un, sınır ötesi operasyon konusunda tezkere tartışmaları gündemdeyken, yaptığı açıklamaları da gündeme oturmuştu. "Türkiye sınır ötesi operasyonun sonuçlarını iyi hesaplamalı" demiş, aba altından sopa göstermişti. Şu bir gerçek ki, ABD ve AB yetkilileri, Türkiye' de istediğini yapıyor ve söylüyor ama ne müdahale eden, ne de uyaran var. Oysa uyarı yapılıp, gerektiğinde de müdahale edilse, ABD ve AB yetkilileri, meydanlarda at oynatamayacaktır. Nitekim ABD Büyükelçiliği, Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in, rahatsız olduklarını görünce, Büyükelçilikten bir yetkili, toplantıya davet edilen vekilleri tek tek telefonla aradı ve "Toplantının böyle manipüle edileceğini bilmiyorduk, sizi zor duruma soktuysak özür dileriz" demiş.
Aslında ABD Büyükelçinin davranışını, yadırgamak lazımdır. Çünkü İngilizler, sömürgeleri yönetme modeli, 20'inci yüzyılda, başkanlarına örnek oldu. Nitekim Fransızlar kendilerine bağlı sömürgelerden, Madagaskar, Mozambik, Batı Afrika ve Fransız Guyanası'na genel vali tayin ettiler. Bunların bir bölümünde, halen genel valiler görevde. Amerikalılar ise modelini, Filipinler' de uyguluyor. Almanlar, 2. Dünya Savaşı sırasında Polonya'ya genel vali atamıştı. İngilizler ise Avustralya, Hindistan, Kanada ve Kıbrıs, Avustralya ve Kanada'da halen sadece bir simge olarak devam ediyor. Hiçbir işleri yok. Halk bunlardan müşteki ama yapacakları bir şey de yok.
Hülasa Türkiye' de, AB ve ABD yetkilerinin tavırları beklenen bir gelişmedir. Çünkü Genel valilik makamı, Batı ülkelerine atalarından mirastır. Ancak ABD Büyükelçisi' nin, özellikle de ABD ve AB ülkelerinin, Türkiye' ye karşı örtülü düşmanca tavırları, Türkiye' nin bağımsızlığına da gölge düşürecek niteliktedir.
Oysa Atatürk, " ...Esas, Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas, ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla temin olunabilir. Ne kadar zengin ve refaha kavuşturulmuş olursa olsun, bağımsızlıktan mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık olamaz." demişti.
Yine Atatürk " ...yabancı bir devletin himaye ve desteğini kabul etmek, insanlık özelliklerinden mahrumiyet, beceriksizlik ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. " sözleri ile de Türk halkını uyarmıştı.
Maalesef Atatürk' ün, bu tespitleri, siyasi otorite ve politikacılar tarafından, yeteri kadar dikkate alınmadığı gibi, halkımız da, bu tür gelişmelere seyirci kaldı. Hatta bilerek veya bilmeyerek, bu tür strateji izleyen siyasi otoriteye de oyları ile destek verdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi