
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Adın Reşit, kendin söyle kendin işit...
-Esnafın biri, dükkânının önü kapanmasın diye dubalar koyup araç parkını yasaklayabilir mi?
Söz konusu yer Eskişehir ise, yapar...
-Aynı esnaf, yayalar yürüsün diye yapılan kaldırımın üzerine ne kadar buzdolabı ve stant varsa koyabilir mi?
Söz konusu Eskişehir ise elbette yapabilir.
-İnşaat yapan bir müteahhit, inşaatına beton dökmek için, hem de günün en hareketli saatlerinde koskoca sokağı kapatabilir mi?
Söz konusu Eskişehir ise Caddeyi bile kapatır.
-Fırıncı, dışı artık çamur bağlamış kasalarla ekmek taşıyabilir mi?
Eskişehir'de olmayacak şey yok. Tabii ki taşır.
-Trafiğin en yoğun olduğu caddelerde ticari mal indiren araçlar olur mu?
Niye olmasın ki? Burası Eskişehir.
-Tramvay güzergâhına araçlar girer mi?
Tabii ki girer. Girenlerin büyük bölümü de Resmi ve belediyeye ait araçlar olur.
-Şehir merkezinden kaldırılan resmi Kurum binaları götürülüp yine şehir merkezine yapılır mı?
Elbette yapılır. Hatta Adliye binasının karşısına Kültür merkezi bile yapılır. Burası Eskişehir.
-Taşınan Resmi Kurumların boşalttığı binaya başka bir Resmi kurum getirilip kondurulur mu?
Niye olmasın ki? Amaç şehir merkezi yoğunluğunu azaltmak değil ki, resmi kurumlara yer bulmak.
-Zaten sıkışan kent merkezinde ki 5 km lik alana 5 Otel 3 Alışveriş merkezi kondurulur mu?
Konur...Konur...Hiç merak etmeyin.
-Odunpazarı ve İstasyon meydanlarını otoparka çevirip, sonra da Meydan yapmak için kendini yırtan bir şehir var mıdır?
Bak bu soruyu bilemedik işte...
-Demiryolunun yer altına girmesini 6 yıldır bitiremeyen bir kent biliyor musunuz?
Bu da çok zor bir soru oldu?
-Demiryolu yer altına girecek diye iki köprü yıkan şehir var mıdır?
Bunu da pes geçelim...
-Dünyada Demiryolu ile Tramvay yolunun kesiştiği başka bir şehir duydunuz mu?
Yok.. .Bu konuda ilkleri yaşatıyoruz.
-Havacılığın merkezi olan bir kentte Uçak seferlerinin olmaması nasıl bir duygu?
Enteresan vallahi...
-Çevre yolunu bitirip, Üniversite önünden çevre yolu bağlantısını yapamayan bir anlayış hangi şehirde vardır dersiniz?
Uğraşmayın. Biz aradık bulamadık.
Velhasıl saymakla bilmez...
Ama...
-"Sayıyorsun da ne oluyor ki?" diyenleri rahatlatalım bari...
Hiçbir şey olduğu yok...
Adın Reşit kendin söyle kendin işit misali...
......
Marmaris heykelleri
Marmaris Türkiye'nin önemli Turizm merkezlerinden biri.
İlçe merkezinde son yıllarda büyük bir değişim yaşanmaya başlanmış.
Yollar,kavşaklar,kaldırımlar yeniden düzenlenmiş.
Bu arada...
Tıpkı Eskişehir misali yerleşim yeri merkezi Heykellerle süslenmiş.
Heykeller bir an tanıdık geldi.
Bire bir aynısı değil ama, sanki Eskişehir'deki heykellerden esinlenilmiş gibi.
En azından biz öyle hissettik...
Yorum sizin...
......
Öğrenci evlerinde
ne olduğu
Mihalıççık'ın Süleler köyü Eskişehir'in en uzağında ki köylerinden biri.
Geçtiğimiz aylar içinde bu köyde bir yangın çıktı.
Yangın, köyde ki zaten az sayıda olan evlerin tamamını yaktı.
Köyde ikamet edenler resmen evsiz kaldı.
Hem de Kış'a girilirken.
Süleler köyünde meydana gelen afet gazeteler aracılığıyla kamuoyuna duyurulunca sözde yardım elleri ortaya çıkmaya başladı.
Birbiri ardına "Süleler'e yardım eli" sözleri verilmeye başlandı.
Sonra her şey unutuluverdi.
Şu anda Süleler'de yaşayan insanların bir kısmı, 4-5 metrekarelik barakalarda, bazıları de Kızılay çadırlarında kalıyor.
Hem de Kış aylarına tam anlamıyla girdiğimiz şu günlerde.
Ve kara kara "Evimiz de yok. Bu soğuk kışı nasıl geçireceğiz?" diye düşünerek.
Hani diyoruz ki...
Ülkeyi yönetenler "Öğrenci evlerinde ne oluyor?" diye insanların namus bekçiliğine soyunma yerine, kalacak evi bile olmayanlara yardım eli için kafa yorsa. Belki de her şey daha güzel olacak.
Devletin yöneticileri keşke öğrencilerin evini "Kızlı-Erkekli kalan var mı?" diye gözetleyeceği yerde, evi yanıp kül olan ve bu kışı Kızılay çadırı ve 4-5 metrekarelik barakada geçirecek olan insanları görse.
Olmuyor işte...
Birileri, gözetlememeleri gereken evlere kafayı takmış.
Evsiz kalanları ise kimse görmek istemiyor.
Tıpkı Süleler'de yaşayanları kimselerin görmediği gibi.
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel beş yıldızlı bir oteline gider ve bir oda ister.
Resepsiyonist "hay hay efendim "deyip;Temeli kral dairesine alır ve gece temele bir tanede kadın gönderirler.
Temel, gece kadınla beraber olur.sabah check out yapmaya geldiğinde resepsiyonist Temele $1000 dolar para verir ve teşekkür eder.Temel şaşkın şaşkın oradan ayrılır ve bunu Dursun'a söyler
"ula Dursun git oraya kal bir gece sana bir kadın ve üstüne $1000 dolar para veriyorlar".Dursun bir gun otele gider ve oda ister.Dursunu da kral dairesine alırlar ve gece üç tane kadın gönderirler.sabah Dursun check out yaparken.Resepsiyonist, Dursun'a $5000 dolar verip teşekkür eder.Dursun ise şaşırır ve sorar:
ula siz Temele bir kadın ve bin dolar verdiniz bana niye üç kadın ve beş bin dolar verdiniz der?
resepsiyonist gülerek "sizinki canlı yayın dı onunki banttan dı."