
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
AHİLİK SOSYO-EKONOMİK DÜZENDİR
ülke genelin de ve Eskişehir’ de, 16-20 Eylül 2019 tarihleri arasında kutlanan, Ahilik Haftası ile ilgili, Ekişehir Tuhafiyeciler Odası Başkanı, Sayın Ali Sefa ŞEN’ le, “ Ahilik” üzerine sohbet yaptık. Ahiliğin, tarihimizde ve kültürümüzde, çok önemli bir yeri olduğunu belirten Sayın ŞEN, “Ahilik, özünde yardımlaşma, başkasını gözetme ve yaşatmayı esas edinen bir sistemdir” dedi
Sohbete konu olan AHİLİK, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, Anadolu’da yaşayan halkın sanat, ticaret ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını, iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Kendine hasa kural/kurulları vardır. Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin ve güzel meziyetlerin birleştiği bir “Sosyo-ekonomik” düzendir.
Ahiliğin, kendine has ilkeleri vardır. İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak, işinde ve hayatında, kin, çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak, Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak, şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmaktır
öte yandan cömert ve kerem sahibi olmak, Küçüklere sevgili, büyüklere karşı edepli, saygılı olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak, ayıp ve kusurlarını örtmek, gizlemek ve affetmek, hataları yüze vurmamak, dost ve arkadaşlara tatlı sözlü, samimi, güler yüzlü ve güvenilir olmak, dost ve akrabayı ziyaret etmektir.
Ahilik, fakirlerle oturup kalkmaktan şeref duymak, Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak, öncelikli davranışlardı. Allah için sevmek, hak için, hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamaktır.
Ayrıca Ahilik, emri altındakileri ve hizmetindekileri korumak ve gözetmektir. Allah'ın emir ve yasaklarına uymak, kötü söz ve hareketlerden sakınmaktır. İçi, dışı, özü, sözü bir olmak, hakkı korumak, hakka riayetle haksızlığı önlemek, kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek, Belâ ve kötülüklere sabır ve tahammüllü olmaktır.
Diğer yandan herkese iyilik yapmak, yapılan iyilik ve yardımı başa kakmamak, Ahiliğin olmazsa olmazlarıdır. Hakka, hukuka uymak, hak ölçüsüne riayet etmek,- İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak, özellikle daima iyi komşulukta bulunmak, Yaratandan dolayı yaratıkları hoş görmek, hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramaktır
Ahilerde, düşmana düşmanın silahıyla karşılık vermek, İnanç ve ibadetlerinde samimi olmak, her zaman gözetilen ilklerdi. Fani dünyaya, ait şeylerle öğünmemek, yapılan iyilik ve hayırda hakkın hoşnutluğundan başka bir şey gözetmemektir.
Ahilik, Âlimlerle dost olup, dostlara danışmak, Her zaman her yerde, yalnız Allah'a güvenmek, örf, adet ve törelere uymak, sır tutmak, sırları açığa vurmamak, aza kanaat, çoğa şükrederek dağıtmak bir gelenekti. Ahiliğin amacı, insanların dünya ve ahirette huzur içinde olmaları sağlamaktı. Bu nedenle de ahilerin dünya için ahretini, ahiret içinde dünyasını terk etmeyen dengeli bir hayat anlayışı vardı.
Ahiler çatışmacı değil, dayanışmacı bir ruha sahiptirler. Zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, millet ile devlet, hülasa toplumun bütün fert ve kurum/kuruluşları arasında çok iyi münasebetler kurarak herkesin huzur içinde yaşamasını sağlar. Ahi birlikleri, güçlünün zayıfı ezmesine veya kişi/kişilerin haksız kazanç sağlamasına da karşı çıkarlardı.
Ahilik teşkilatının kurucusu Ahi Evran, ” Harama bakma, haram yeme, haram içme. Doğru, sabırlı, dayanıklı ol. Yalan söyleme. Büyüklerinden önce söze başlama. Kimseyi kandırma. Kanaatkar ol. Dünya malına tamah etme. Yanlış ölçme. Eksik tartma. Kuvvetli ve üstün durumda iken, affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil ve kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol. “ demiştir.
Türk toplumunda, önemli yeri olan Ahi birlikleri zaman içinde, yapılan ekonomik ve siyasi hatalardan dolayı etkinliklerin kaybettiler. Gerçi Cumhuriyet döneminde esnaf ve sanatkârların durumu değerlendirilmiştir.
Cumhuriyet’in, ilk yıllarından itibaren esnaf ve sanatkârların teşkilatlanmalarıyla ilgili hususlarda düzenlemeye gidildi, ilki 1924’teki Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu’dur 1949 yılında Esnaf Dernekleri ve Esnaf Birlikleri Kanunu çıkartılmıştır. 1972’de çıkarılan Bağkur Kanunu’yla, sosyal güvenliğe kavuşturuldu ama bugün ahi birliklerinin ilkeleri uygulamada yok denecek kadar azdır.
Elbette arzu edleboytta olmasa da bugün de ahi felsefesini benimseyen, yaşamında, yer veren, her alanda esnaflarımız vardır. O nedenle de her alandaki esnafımız arasından “Ahi Babası seçilmesi, ahilik, felsefesine de uygun olacaktır.
Ayrıca Ahilik ile ilgili törenlerine, esnaflar ilgili, tüm STK’ lar katılmalı, etkinliklerin düzenlenmesinde de birlikte hareket edilmelidir. çünkü Ahilik, dayanışma ve iş- birliğini, önemli bir değer olarak görmüş, iyi işler yapmayı, sahasında ilerlemeyi, toplumsal görev ve sorumluluğun icapları arasında saymıştır.
öte yandan Eskişehir’ de “Ahi Haftası”, törenlerle, sınırlı tutuluyor. Oysa hafta boyunca AHİLİK’ le ilgili Panel, çalıştay, Forum, Sempozyum, Kurultay, Konferans, Kongre gibi etkinlikler düzenerek, AHİLİK, misyon ve vizyonun,. Bugünkü ve gelecek nesillere aktarılması, haftayı daha da verimli kılacaktır.
Türk insanı, özellikle de esnafımız, “AHİ” felsefesini benimsemeli ve sahip çıkmalıdır. çünkü Ahilik geleneğinin, tam anlamıyla yaşatıldığı dönemlerde, Türk Milleti, askeri ve ekonomik alanda, dünyanın en güçlü toplumu haline gelmişti.