
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
AİLE HEKİMLİĞİ UMUT VERİYOR
Ülkemizde, Aile Hekimliği çok tartışıldı. Ancak tartışmacılar, bu kavramı kendi amaçlarına uygun boyutları içerisinde kullanmaları, aile hekimliğinin yanlış anlaşır hale gelmesine neden oldu. Her türlü olumsuzluğa rağmen, Aile Hekimliğinin evrensel ilkelerinden ödün vermeden kendi koşul ve önceliklerine göre, ülkemizde gerçekleştirildi. Oysa 1974 yılında, Leuwenhorst toplantısında, Aile Hekiminin ilk evrensel tanımı yapılmıştır. Daha sonra 1978'de Alma Ata'da gerçekleştirilen konferansla, tüm dünyada birinci basamak sağlık hizmetleri ve onun esasını oluşturan Aile Hekimliği, giderek daha fazla önem kazanmıştır.
Aile hekimliği, sağlık hizmetlerini aile üyelerinin yalnız hasta olanlara değil, sağlıklı insanlara da vererek korucu hekimlikte yapar. Sağlık alanın da ailelere danışmanlı yapar. Hasta için gerekli olan daha ileri organizasyonu planlar.
Ülkemizde, Aile Hekimliği pilot uygulaması 15 Eylül 2005 tarihinde Düzce ilinde başlatılmıştır. Oysa Aile Hekimliği, ülkemizde 1983 yılında Tababet Uzmanlık Tüzüğüne girmiştir. 1993 YÖK kararı ile üniversitelerde, Aile Hekimliği Anabilim Dalları açılmaya başlanmıştır. Bugün Aile Hekimliği, Anabilim Dallarının sayısı 43'tür.
Eskişehir geçmiş yıllarda Temel Sağlık Hizmetleri Projesi ile Aile Hekimliği alanında, önemli bir imkân yakalamıştı. Eskişehir ve Bilecik illerini kapsayan, Temel Sağlık Hizmetleri Projesi'nin, ikraz antlaşması, 22 Eylül 1997 tarihinde imzalanmış ve 17 Aralık 1997 tarih ve 23203 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak, proje uygulamaya girmişti.
Temel Sağlık Hizmetleri Projesinin, üç temel amacı vardı.
*Yeterli altyapı ile desteklenen "Aile Hekimliği" ve etkili sevk sistemine dayanan pilot bir temel sağlık hizmetleri, sistemi geliştirilmesi;
*Ülke çapında bir uygulamaya geçmeden önce geliştirilen sistemin değerlendirilmesi;
*Sağlık Bakanlığı bünyesinde, "Sağlık Ekonomisi" kapasitesinin geliştirilmesi.
Bu amaçlara ulaşmak üzere, Proje illeri olan Eskişehir ve Bilecik' te birinci basamak sağlık hizmetlerinin, verildiği temel kurumlar olan sağlık ocakları ve sağlık evleri geliştirilecekti.
Eskişehir ve Bilecik'te, mevcut, 33 sağlık evi,21 şehir tipi sağlık ocağı, 35 köy tipi sağlık ocağı onarılarak, "AİLE HEKİMİ OFİSİ" haline dönüştürülecekti. Ayrıca aile hekimlerine destek vermek üzere ve çevre sağlığı gibi, topluma yönelik temel sağlık hizmetleri vermek üzere, kamu sağlık merkezin tasarımı yapılarak, mevcut birici basamak sağlık kuruluşlarından 26 adeti kamu sağlık merkezine dönüştürülecekti. İhtiyaç tespit çalışmasına takiben de Bilecik Devlet Hastanesi, Aile Hekimliği Ofisleri ve Kamu Sağlık Merkezleri için, standart tıbbi donanım ile Aile Hekimliği Ofisleri için büro malzemesi sağlanacaktı. Ancak her iki ilinde ilgilerinin, özellikle de milletvekillerinin kayıtsızlığı nedeniyle proje hayata geçirilemedi.
Pazartesi günü, Aile Hekimi Sayın Nadir GENCEYİ' yi ziyarette Eskişehir ve Bilecik illerinde, 1998- 2000 yılları arasında, toplam bütçesi 18.5 milyon dolar olan, Temel Sağlık Hizmetleri Projesi ile ilgili mücadelemizi ve gelişmeleri hatırladım. Eskişehir'in, bu projeye sahip çıkmayarak, neler kaybettiğini de bir kez daha anımsadık.
Sayın GENCE, güler yüzü ve mesleki bilgisi, hastalara karşı tavır ve davranışları ile övgüye layık bir Aile Hekimimiz. Bu tablo, hasta ve hasta yakınları için çok önemlidir. Çünkü hastalıklar, insanları huzursuz, mutsuz eden, hatta stres yaşatan olaylardır. Doktorların güler yüzü, ses tonu, samimi tavır ve davranışları, içte yaklaşmalar, sevecen tavrı, hastalık hakkında bilgi vermesi, Özellikle de Moral ve güven, hastalıkların iyileşmesinde çok önemli faktörlerdir.
Sayın GENCE' ye, her istenildiğinde ulaşılmaktadır. Her hastasına da hastalığın ne olduğunu, nasıl tedavi edileceğini, tedavi ve ameliyat sırasında ve sonrasında neler yaşanabileceğini, iyileşmesi için yaşantısında nelere dikkat etmesi gerektiğini, ayrıntılı ve kişinin anlayabileceği bir dille anlatır. Hastanın, her sorusunu dikkatle dinler, ayrıntılı olarak cevaplandırır. Kendi branşı dışındaki konularda da hastaya yardımcı olur.
Tıp teknolojisini, yakında takip eder. Verdiği ilaçları ayrıntılı bir şekilde izah eder. Ülke bazındaki bilimsel toplantılara, kurslara katılır. Tıp Teknolojisinden imkânlar ölçüsünde en iyi şekilde yararlanır. Hastalarına, en modern tedavi tekniklerini sunmak için onları yönlendirir. Daha önemlisi yönlendirdiği alandaki tedavi ve ameliyat sırasında ve sonrasında, neler yaşanabileceğini, iyileşmesi için yaşantısında nelere dikkat etmesi gerektiğini, hastalıkla nasıl mücadele edeceğini, ayrıntılı bir şekilde anlatır. Adeta hastalarını eğitir, Hastalarına karşı, her konuda dürüsttür. Onlarda da hiçbir gerçeği saklamaz.
Sayın GENCE' yi kutluyoruz...