Sarıcakaya, Mihalgazi, inhisar ilçeleri…

Mayıslar, Laçin ve Alpagut gibi büyük köyler…

Hepsine “Sakarı Deresi” diyoruz. Sakarya Nehri boyunca uzanan vadinin etrafında yer alıyorlar…

Yüksek dağları aşıp vadiye iniyorsunuz ve iklim değişiyor. 2-3 metrelik kar birikintisini bırakıp Sakarı’ya indiğinizde Akdeniz iklimi sizi karşılıyor ve kısa kollu gömleğinizle gezebiliyorsunuz…

Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, AK Parti’nin elinde bulunan iki ilçeye gitti. Kaymakamları, belediye başkanlarını ziyaret etti. Zeytin fidanı dağıttı. Vatandaşla sohbet etti. ESMEK’in yeni binasının açılışını yaptı…

Ünlüce, Sarıcakaya ve Mihalgazi’ye özel önem veriyor. Bu bölgelerin kalkınması için projeler geliştiriyor hayata geçmesini sağlıyor. Bu iki ilçenin ortak bir özelliği daha var. CHP’nin asla seçim kazanamadığı iki ilçe.

Büyükşehir’in çalışmalarına ilçede karşılık bulurken AK Partili belediyeler ise ne yazık ki ilçe halkının beklentilerini karşılamaktan çok uzak…

Dahası ortaya koydukları bir vizyonda yok. Hamit Yüzügüllü’nün, Özkan Alp’in çok uzağındalar…

Bakın Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinin yolları yapılıyor. Bu yollar tamamlandığında bu ilçeler başka bir yöne gidecek. Bu nedenle AK Partili belediye başkanlarının hazırlıklarını şimdiden yapmaları gerekir. Ona göre ilçeleri yeniden şekillendirmeleri şart!

CHP’li ilçe belediye başkanlarına bir bakın. İşler uzadığında kendi güçleri yetmediğinde ne yapıyorlar. AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın kapısını çalıyorlar. CHP’liler tarafından eleştirilseler bile bunu yapıyorlar. AK Partili ilçe belediye başkanları ise Büyükşehir Meclis’inde muhalefet yapmayı tercih ediyor. Dikkat ettim Büyükşehir Meclislerinde kendi ilçeleri ile ilgili hiçbir talepte bulunmuyorlar.

Bu gidişle AK Parti Sarıcakaya ve Mihalgazi’yi elinde zor tutar!

Tapulu Araziler Elimizden Gitti

Geçen aylarda Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerini gezmeye gittim. Bölgenin yerlileri olan üreticilerle karşılaştım. Çok ilginç bir şikayette bulundular:

-Tapulu arsalarımız elimizden alındı…

Şaşırdım, “nasıl oldu” diye sordum:

Ali Ünal anlatıyor:

-7,5 dönüm ve 4 dönüm arazim vardı. 350 zeytin ağacı vardı. Tapulu araziyde eşim Kadriye ünal’ın babasından kalmıştı. 1998 yılından bu yana bizim üzerimizdeydi. Ancak ormana ait olduğu söylendi.

Yaşar Ünal’da mağdur olduğunu belirten bir başka isim:

-7 bin 800 metre kare zeytinliğim vardı. Babamdan miras yoluyla kaldı. Tapusu 1935 yılında alınmış. Hepsi elimizden gitti…

-Peki itiraz etmediniz mi?

-Mihalgazi’de bu şekilde 50 kişi var. Askıya çıkmış ama biz zamanında itiraz etmediğimiz için olaylar bu şekilde gelişmiş. Mahkemeye itiraz ettik ama nafile! Biz nerden bileceğiz. Kimse de bizi uyarmadı.