AK Partinin Tepebaşı bölgesinde, Belediye başkanlığı için üç aday adayı var.
Zihni Çalışkan, Vahap Ata ve Mustafa Birsen.
Üç isim de, aday adaylıklarını açıkladığı günden bu yana deyim yerindeyse harıl harıl çalışıyor.
Gitmedikleri kapı, ziyaret etmedikleri sivil toplum örgütü kalmadı.
Hatta
Yaptıkları çalışma sayesinde üçünün de ismini duymayan kalmadı.
Tıpkı, partinin Tepebaşı adayıymış gibi çalışma sergiliyorlar.
Aday olacakları kesin olmamasına rağmen hem para hem de zaman harcıyorlar bu işe.
Kendi işlerini bir tarafa bırakmış, adaylığa yoğunlaşmışlar.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Tepebaşı bölgesinde hem kendilerinin hem de partilerinin reklamını olabildiğince yapıyorlar.

ODUNPAZARI ADAY ADAYLARINI
ÇALIŞIRKEN GÖREN OLDU MU ?

AK Partinin Tepebaşı'nda durumu böyleyken, Odunpazarı bölgesinde enteresan bir durum yaşanıyor.
Şöyle ki;
AK Partinin Odunpazarı bölgesinde tam 5 aday adayı var.
Osman Yüksel, İsmail Haşim Ateş, Nevzat Önder, Orhan Durmuş ve Süleyman Bakal.
Bu Beş isim de muhtemelen, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı'nın Parti tarafından Büyükşehir adayı gösterileceği düşüncesiyle aday adayı oldu.
Ondan boşalacak olan yere talip olma düşüncesiyle aday adayı olmaya karar verdiler.
Bilindiği üzere Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, aynı göreve yeniden aday olmayacağını açıkladı.
Böyle bir açıklama sonrasında ne olması gerekir?
Hemen söyleyelim:
Burhan Sakallı'nın "Odunpazarı'na aday olmayacağım" demesinin hemen ardından bu 5 aday adayının, aday olmak için müthiş bir çalışma başlatması gerekmiyor mu?
Elbette gerekiyor.
Düşünsenize; Burhan Sakallı nasıl olsa Büyükşehir adayı yapılır diye boşaltacağı koltuğa talip oluyorsunuz. Sakallı Büyükşehir adayı olamıyor ama, Odunpazarı adayı da olmayacağını açıklıyor ve aday yapılmamanız önünde hiç bir engel yok.

GÖRÜNEN O Kİ ODUNPAZARI ADAY ADAYLARI BİLE İKNA OLMAMIŞ

Buna rağmen, AK Partinin Odunpazarı Belediye Başkan aday adaylarından hiç bir ses çıkmıyor.
Aday olabilme adına yaptıkları bir çalışma da göze çarpmıyor.
Kısacası.
Tepebaşı aday adaylarının göstermiş olduğu çabanın Odunpazarı'nda zerresi yok.
Durum böyle olunca insanın aklına tek bir şey geliyor.
Demek ki, Burhan Sakallı'nın aday olup olmayacağı konusunda kafalar hala karışık.
Her ne kadar Burhan Sakallı "Odunpazarına aday olmayacağım" demiş olsa da, partide "daha son karar verilmiş deği" gibisinden bir anlayış be beklenti var.
-"Ne yapılır edilir Burhan Sakallı ikna edilir" diye düşünülüyor olsa gerek ki, Partinin Odunpazarı aday adayları bile,aday olmak için çaba harcama gereği duymuyor.
.....

Sadece Amerika mı?
Amerikalıların da çok sevdikleri söylenen bir fıkra:
İyilik melekleri ABD'yi yarattıklarında; ilk doğan Amerikalının beşiğine, ondan sonra doğacakları da sarmalayacak biçimde, dünyanın en güzel 3 nimetini koymaya kalkmışlar.
Her doğan Amerikalı dürüst, akıllı ve zengin olarak yaşayacakmış. Ne var ki, iyilik melekleri durumdan haberdar etmemişler İblis'i. İblis de, kendisinin önemsenmemiş olmasına çok kızmış:
— O meleklerin Amerikalılara sundukları o 3 armağanın gerçekleşmesini, engelleyecek bir gücümün olduğunu unutmamaları gerekirdi, diye bağırmış. İşte ben de o 3 nimetin, hiçbir Amerikalı da toplanamayacağını ilan ediyorum; sadece 2 tanesiyle yetinecekler.!
Bundan böyle...
Dürüst ve akıllı olanlar, zengin olamayacaklar.
Akıllı ve zengin olanlar, dürüst olamayacaklar.
Dürüst ve zengin olanlar da akıllı olamayacaklar.
Ve sonsuza dek, böyle sürecek bu.
Fıkra Amerikalılar için söylenir ama, sanki bizim ülkemiz için de geçerli.
Ne dersiniz...
Aynı İblis bizim memlekete de uğramış mı?
......

Üniversite'de seçim
yapıldı yapılmasına da...
Anadolu Üniversitesi şüphesiz bu şehrin en önemli kurumu.
Eskişehirlilerin çok büyük moral bozukluğu yaşadığı dönemlerde bile yaşattığı gurur ile şehre moral aşılayan bir kuruluş.
Kent için büyük önem taşıyan bu kuruluş, yeni Rektörünü belirlemek amacıyla bir seçim yaptı.
Üniversite'de görev yapan öğretim üyeleri sandık başına gitti.
Ancak...
Sistem ne yazık ki Üniversite öğretim üyelerinin kendi Rektörünü kendi seçmesine imkan tanımıyor.
Her yarışta birinci gelenin birinci ialn edilmesi Rektörlük seçiminde geçerli değil.
Zira...
Seçimde en çok oyu alan 6 isim YÖK e gönderiliyor.
YÖK, aldığı oy oranına bakmaksızın bu sayıyı 3'e indirip Cumhurbaşkanına yolluyor.
Cumhurbakkanı da bu 3 isimden birini, aldığı oya bakmaksızın Rektör olarak atıyor.
Nereden bakarsanız bakın,son derece yanlış bir sistem işte.
Her neyse.
Rektörlük yolunda ilk adım,seçimle gerçekleştirildi.
Seçim sonucunda en çok oyu alan isim sürpriz değil.
Zira büyük bir kesim Prof Dr Nüvit Gerek'in bu seçimden birinci çıkacağını tahmin ediyordu.
Sürpriz, Nüvit Gerek'in altında sıralanan isimlerde.
Mevcut Rektör Davut Aydın 3 ncü olmuş.
Hatırlayan olacaktır, Davut Aydın geçtiğimiz Rektörlük yarışında da 3 ncü olmuş ve bu sıradan Rektör atanmıştı.
O nedenle...
Davut Aydın'ın bu seçimde de 3 ncü sıra istikrarı devam etmiş.
Asıl ilginç olan...
Son ana kadar Rektör Davut Aydın'ın yardımcılığı görevinde olan ve son anda Rektör adayı olmaya karar veren Prof Dr Naci Gündoğan'ın, Davut Aydın'dan daha fazla oy alıp, 2 nci sıraya gelebilmesi.
Şimdi...
Mevcut Rektör, avantaj ile girdiği bir seçimde 3 ncü oluyorsa, burada bir sorun vardır.
Rektör yardımcısı aynı seçimde Rektörün bir hayli üzerinde oy alıyorsa, sorun daha da fazladır.
Başka bir aday her ikisinden de fazla oy alıp, seçimi birinci tamamlıyorsa, orada artık değişim ihtiyacı kendini açıkça göstermiştir.
Eğer demokrasi inancı gerçekten varsa, ilk 6'ya giren Rektör adaylarından 5'i, seçimin galibi lehine, bundan sonraki süreçten çekilmesi gerekir ki, bununla da tam bir demokrasi dersi verilmiş olunur.
Peki bu olur mu?
Hiç zannetmiyoruz.
Zira...
Öyle bir sistem kurulmuş ki, seçimi kazananın değil de, kendini en iyi pazarlayanın kürsüye çıktığı bir yarış icat etmişler...
......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Eşkiya bir köyü basar ve ağanın karısıyla birlikte 3-5 kadınıda dağa kaldırır. Ağa ve adamları iz sürüp eşkiyayı kuşatır. Baş edemeyeceklerini anlayan eşkiyalar, kadınları bırakıp kaçar.
Ağa karısına sorar :
—Ne yaptılar size, hele anlat!
—N'olacak, hepimizin ırzına geçtiler.
— Vay!! Söylemedin mi ağanın karısı olduğunu?
—Söyledim.
—Eeeee, ne yaptılar?
—Altıma halı serdiler...