Nabi Avcı:
Kendi tanımlamasıyla aktif siyaseti öyle çok da düşünen bir isim değildi.
Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyor bir yandan da akademisyenlik görevini sürdürüyordu.
Erdoğan “Git milletvekili başvurunu yap” diye talimat verdi, o da gitti adaylık başvurusunu yaptı.
Milletvekili oldu.
Meclis Milli Eğitim komisyon başkanlığına getirildi.
Ardından Milli Eğitim bakanı yapıldı.
Seçimler geldiğinde, yeniden “başvurunu yap” dediler.
Yaptı denileni.
Yine Milli Eğitim Bakanlığına getirildi.
Kabine değişti, bu kez Kültür ve Turizm bakanlığına kaydırıldı.
önceki gün değişen kabinede yer almadı.
Bundan sonra, belki düz Milletvekili olarak 2019’a kadar görevini sürdürecek, belki de Sarayda görev alacak.
Belki de, söylenilenler doğru çıkarsa, Meclis Başkanı olacak.
HHH
Harun Karacan:
Siyasette hiçbir yere aday olmadı.
Ticaret Odası Başkanlığının ikinci dönemini sürdürüyordu 2014 yılında.
Erdoğan’ın, mahalli seçimler öncesinde “Adayımız” diye açıkladığı ilk isim oldu.
İsmi AK parti Eskişehir Büyükşehir belediye Başkan adayı olarak açıklandığında belki kendisinin dahi haberi yoktu.
Zira…
Ne parti üyeliği ne de adaylık başvurusu vardı.
Seçimi kaybetti, TOBB da görev aldı.
2015 Haziran seçimlerinde ismi geçse de ismi Milletvekili listesinde yoktu.
Ancak…
5 ay sonra yapılan 1 Kasım seçimlerinde, adaylık başvurusu olmamasına rağmen milletvekili listesinin 2 nci sırasına konuldu ve Milletvekili oldu.
Sırasıyla…
Ekonomi işleri başkan yardımcısı ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkan Vekilliğine getirildi.
Erdoğan’ın, partinin başına geçtiği olağanüstü kongrede, partinin en üst organı olan 50 kişilik MKYK ya seçildi.
Harun Karacan en son partinin Sivil toplum ve Halkla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan yardımcılığı görevine getirildi.
HHH
Şimdi…
Bu iki ismin AK parti’de yaşadıkları süreci böyle alt alta yazmamızın bir nedeni var.
Şöyle ki:
Her iki isim de siyasetin şöyle ya da böyle içinde olan fakat aktif siyaset yapmayan isimlerdi.
Belki içlerinden geçiyordu ama siyasette “Bir yerlere geleyim” hesapları açıktan açığa olmadı.
Siyasette ne bir göreve talip oldular ne de resmen adaylık başvurusunda bulundular.
Her ikisine de her defasında görevler verildi.
Bu görevler bazen bakanlık ve genel başkan yardımcılığı oldu, bazen de düz milletvekilliği.
Bazı dönemlerde hiçbir görevlerinin de olmadığı oldu.
Kısacası…
Eskişehir’deki bu iki ismin siyasette yaşadıkları ve getirildikleri görevler, “AK Parti’de görev istenmez verilir” kuralının nasıl işlediğini ayan beyan ortaya koyan önemli birer önek oluşturdular.
O yüzden…
AK parti içinde olup da, belediye başkanlığı, milletvekilliği ve diğer görevler için kendilerine hedef belirleyip, hesap yapanların…
Ve…
Bu hedef ve hesap doğrultusunda, saydığımız görevlere kendisini kilitleyenlerin, hayal kırıklığına uğramaması adına bu kuralı sık sık hatırlamasında yarar vardır.
Yukarıda da söylediğimiz gibi…
AK Parti’de makam ve görevlerin çok isteyene değil de, istenilen kişilere verildiği, bazıları kendini yırtsa dahi o kilitlendiği görevlerin yanına bile yaklaşamadığı gün gibi ortadadır…
.....
çoğu kişi belki bilmez ama O kısa süreli de olsa Eskişehir’in Belediye Başkanlığını yaptı…
12 Eylül darbesinin hemen sonrasında Eskişehir belediye Başkanlığı koltuğuna Havacı General İlhan Hakman oturdu.
Hakman Paşa daha sonra bir başka göreve atandığı için belediye başkanlığı görevini diğer bir General Şefik Aktuğlu paşaya devretti.
Asker, daha sonra sivilleşmeye gitti ve seçim kararı alındı.
Askerin kışlasına çekilmeye başladığı bir dönemde, kamu kurumlarının başında olan askerler de görevlerini sivillere bırakmaya başladılar.
İşte bu süreçte Belediye başkanlığı görevinde olan Şefik Aktuğlu paşa da görevini kısa bir süreliğine Avukat Ahmet Necati ünal’a bıraktı.
Kısa da olsa Eskişehir’in belediye Başkanlığı görevini üstlenen ünal, seçimlerin yapılmasından sonra Belediye başkanı seçilen Sezai Aksoy’a görevini devretti.
İşte, Asker ile sivil belediye başkanları arasında önemli, kritik ve sembolik bir görev üstlenerek Eskişehir belediye başkanlığı görevini kısa da olsa üstlenen Ahmet Necati ünal önceki gün vefat etmiş.
Dün de cenazesi kaldırılarak, toprağa verilmiş.
Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyoruz…
.....
Grup başkan vekilliği için kulislere başlamışlar…
Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongre süreci başladı.
üye listeleri askıdan indi.
Sırada delege seçimleri var.
Delege seçimleri tahmin edebileceğiniz gibi parti içi gruplar arasında kıran kırana geçecektir.
Yine tahmin edileceği gibi…
Delege seçimlerinin ardından ilçe ve il kongreleri de büyük bir yarışa sahne olacaktır.
O yüzden…
önümüzdeki günlerde mahallelerde büyük bir heyecan ve yarış başlayacak.
Mahalle ve köylerde kongre hazırlığı ve heyecanı başlarken, bir başka hazırlık ve heyecan da Ankara’da, meclis içinde başlıyormuş.
CHP’nin yeniden belirlenecek olan meclis grup yönetimi ile ilgili olarak, grup yönetiminde yer almak isteyen Milletvekilleri, kulislere şimdiden başlamış.
Meclis grup başkan vekili olmak isteyen ve bu konuda kulis çalışmalarını sürdüren isimler arasında CHP’nin Eskişehir milletvekilleri Cemal Okan Yüksel ve Gaye Usluer’in de olduğu şu sıralar çok sık konuşuluyor.
Her iki ismin CHP meclis grup başkan vekili olmaları konusunda şansları ne olur bilemiyoruz ama hem Yüksel hem de Usluer’in grup başkanvekili olma konusunda partinin önemli isimlerinden destek almak için çaba harcadığı gelen haberler arasında…
