Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

AKRAN ZORBALIĞI


Bazen çocuklarımızın davranışlarının nedenlerini anlayamayabiliriz. Öfkeli davranışlar sergilemesi ya da içine kapanmasının sebeplerini biraz araştırmak gerekir. Okullar açıldıktan sonra danışanlarımdan aldığım geri bildirimler sürecin biraz zorlayıcı olduğunu gösterdi. Aslında gözden kaçırdığımız, farkına varmadığımız örtük bir şekilde karşımıza çıkan davranışlar olabilir. Bunlar örneğin çocuğun sürekli karın ağrısı, baş ağrısı, yorgunluk gibi geçmeyen şikâyetleri olabilir. Psikolojik olarak ise daha çok içine kapanma, özgüvende düşüklük olması ya da daha öfkeli saldırgan davranışları olması. Başka bir açıdan da çocukların akademik başarısında da düşüş görülmektedir. Çocuk okula gitmek istemez ve derslerine odaklanamaz. Tüm bunları bizi bir olguya götürür.
 Bu da AKRAN ZORBALIĞI…
Peki, nedir bu akran zorbalığı?
Akran zorbalığı, aynı yaş grubundaki çocukların tek kişi olarak veya grup halinde başka bir çocuğa düzenli olarak fiziksel, sözel, sosyal, cinsel veya siber şiddet uygulaması olarak tanımlanmaktadır. Zorbalık genellikle ilk olarak “şaka” yollu başlar ve giderek şiddeti arttırılır. Yaygın olarak diğerlerinden “farklı” olarak değerlendirilen çocuklar zorbalığa maruz kalır. Dil, din, ırk ve fiziksel görünüm bu farklılıklara örnek olarak verilebilir. Bunun yanında çocuğun diğerlerinden çalışkan olması, içine kapanık ve sessiz olması da zorbalığa uğrama ihtimalini arttırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre erkek çocukların kız çocuklara oranla daha çok zorbalık yaptığı ve zorbalığa uğradığı söylenebilir. Ayrıca erkek çocuklarının fiziksel zorbalığı tercih ederken, kız çocuklarının daha çok sözel ve sosyal zorbalığa başvurduğu da bulgular arasındadır. Zorbalık birbirinden farklı şekillerde kendisini gösterebilir.
Zorbalığın türleri;
•    Fiziksel zorbalık: daha çok vurmak, ittirmek, saç çekmek, saldırmak, tehlikeli aletler kullanmak şeklinde olabilir. Çocuğun fiziki bütünlüğüne zarar vermeyi içerir.
•    Sözel zorbalık: lakap takmak, alay etmek, hakaret etmek, fiziksel özellikler ile dalga geçmek, küfür etmek gibi durumları içerir.
•    Sosyal zorbalık: yalnız bırakmak, gruptan atmak, sınıfta dışlamak, görmezden gelmek gibi çocuğu sosyal ortamlardan uzaklaştırmak gibi durumlar içerir.
•    Cinsel zorbalık: Cinsel temasta bulunmaya çalışma, cinsel içerikli sözler söyleme gibi sözel veya fiziksel olarak tacizde bulunma davranışlarını içerir.
•    Siber zorbalık: İnternet ortamında kişiyi küçük düşürme, izinsiz olarak çekilen fotoğraf ve videoları sosyal medya üzerinden yayma, hakaret içerikli mesajlar gönderme ve paylaşımlar yapma gibi davranışları içerir.
Çocuklar neden zorbalık yapar?
Yine her noktada değindiğimiz konu aile konusudur. Hep söylerim, çocuklar oyun hamuru gibidir. Ailesi hangi şekli verirse çocuk o şekli temel alır. Bir çocuğun zorbalık yapmasının altına yatan temel nedenin de yine aile yaşantısı olduğunu düşünebilirz. Ailesi tarafından ihmal edilen ya da şiddet gören çocuklarda zorbalık davranışı daha fazla görülmektedir. Çocuk, ailesi tarafından ihmal ediliyorsa ailesinin dikkatini çekebilmek adına zorba davranışlarda bulunabilmektedir. Ya da aşırı kontrolcü aile yapısında sahip bir çocuk da başkaları üzerinde hâkimiyet kurabilmek ve birey hissedebilmek için bu davranışları sergileyebilmektedir. Bunun yanında aile içerisinde yaşanan şiddet olayları da çocuklar için bir rol model oluşturduğundan çocuk bu durumu normal olarak değerlendirip sosyal çevresinde de evdekine benzer davranabilmektedir. Bu durumu engellemek için ise ailelere büyük sorumluluk düşmektedir. Çocukların sağlığı için ihmalden kaçınarak çocukların bireyselleşmelerine izin vermeli ve çocuğun davranışlarını çok iyi gözlemlemeleri gerekmektedir.
    Zorbalığa uğrayan çocuklar için ne yapabiliriz?
Çocuklarımıza öncelikle öğretmenlerine bir durum yaşadıklarında çekinmeden söylemelidirler. Bunu hep öğütlemeliyiz. Hatta ailelerin ve öğretmenlerin iyi bir gözlemci olup durumu fark etmeleri çok büyük önem taşımaktadır. Ancak bu durum fark edildiğinde çocuk yerine müdahale etmekten kaçınılması ve çocuğun bu durumla baş edebilmesi için ona destek olunması gerekmektedir. Zorbalığa uğrayan çocuğa bu durumla baş edebilmesi için cesaret verilmeli ve karşı tarafa zarar vermemek gözetilerek yol gösterilmelidir.
    Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ünde dediği gibi, ‘Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.’

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psikolog Yağmur Gökşen Bulut Arşivi