4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ALEVİ AÇILIMI

Cumartesi günü, KMM' de, "Alevi Açılımı" konuşuldu. Konuşmacı ise Alevi Dedesi Sayın Ahmet ARSAL 'dı. Konulara hâkimiyeti, hoşgörülü, güven veren, objektif ve entelektüel, tutumu ile dikkat çekti.
Sayın ARSAL ve katılımcılar, Türkiye'de, Sünnilik' ten sonra, en fazla mensubu olan, ikinci İslami inanış olan, Alevilikle ilgili, düşüncelerini aktardılar.
Alevilik, Sünnilikteki Allah-Muhammed tamamlamasından, farklı olarak, Alevilikte, Allah-Muhammed-Ali ile tamamlanan ve Ehl-i Beyt, Oniki İmamları, esas alan bir inançtır.
Aleviler de, Müslüman olmasına rağmen, ülkemizde, inanç bazında yıllardır, sıktılar yaşamaktadır. En önemi sorunları, Cem evlerinin, ibadet yeri olarak tanınmamasıdır. Tanımayan kesimler, "Hıristiyan'ın, ibadet yeri kilise, Musevi'nin, ibadet yeri sinagog, Müslüman'ın, ibadet yeri ise camidir. İslam'da ibadet yeri tektir ve adına camidir. "görüşündedir.
Ayrıca Aleviler, okullarda, zorunlu din dersine son verilmesini istiyor. . Gerekçeleri ise, sınıflarda, başka dine mensup çocukların olmasıdır. Ancak AİHM, zorunlu din dersinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) eğitim hakkıyla ilgili maddesinin ihlaline hükmetti. Oy birliğiyle aldığı kararda, Türk hükümetinden "zaman geçirmeden, öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden, muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesini" istedi.
Aleviler, nüfus cüzdanlarında, din hanesi olmamalı görüşündedir. Gerekçeleri ise, ülkemizde, birden fazla inanç sahibinin, bir arada yaşadığı ülkemizde, kimin hangi dine mensup olduğunun, önemi yok görüşündedirler.
Aleviler, yasalar ve uygulamasında, fiili eşitlik istemektedir. Konuşmacı
Alevi Dedesi Sayın Ahmet ARSAL, "ülkemizde, alevi, vali, belediye başkanı, Çeşitli kurumlarda, genel müdürlük yapmış insan yok " diyerek, ayrıcalık yapıldığını, örnekleriyle anlattı.
Aleviler, Alevi yerleşim bölgelerine, cami yapılmasına son verilmelidir. "görüşündedir. Bugün ülkemizde, istisnalar hariç, camiler, devlet tarafından yapılmamaktadır. Alevilerin, yaşadığı bölgede, başka dine veya mezhebe mensup kesim yoksa cami ve kilise gibi, ibadet yerlerinin yapılmasını istemiyorlar.
Aleviler, Devlet bünyesindeki Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilmesini istiyorlar. Onlara göre, bilinçli bir Müslüman toplumunda, bu kuruma ihtiyaç yok.
Alevilerin, cem evlerinin, ibadethane olması istekleri, "Alevi Açılımı "ile karşılanır mı bilinmez ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, "Türkiye'de, Alevilere ayrımcılık yapılıyor" tespitini yaptıktan sonra, cem evleriyle ilgili yapılan başvuruyu, karara bağladı. AİHM, Türkiye'nin, cem evlerine, "ayrımcılık" yaptığına hükmetti.
Aleviler, Anadolu toprakları üzerinde, 1000 yıldır yaşamlarını sürdürmektedirler. Anadolu Alevi nüfusu ise 20 milyon civarındadır. Sayın Ahmet ARSAL' ın, KMM' de, söylediği gibi, Aleviler, Atatürkçülük, özgürlük, laiklik, demokrasi, barış, emek, insan hakları, gibi kavramlardan, yana taraftırlar.
1961 ve 1982 Anayasalarına göre, Laik devlette, kişi/kişiler, din ve vicdan ve ibadet hürriyetlerine sahiptir. Bir din, ya da mezhep mensubunun, diğerlerine baskı yapmasını önlemek, laik devletin görevidir. Herkes, dini inancını yerine getirecektir. Ancak, ibadetler, dinî ayin ve törenler kamu düzenini bozmayacak şekilde olacaktır. Din ve devlet işleri, birbirinden ayrıdır.
Ayrıca Laik devlette, eğitim kurumları ve eğitimin kapsamı, dini kurallara göre düzenlenemez. Kimse devletin, resmî olarak benimsediği, bir din, ya da mezhebi öğrenip, o yolda eğitime zorlanamaz. Ancak son yıllarda, eğitim alanındaki gelişmeler, kaygı vericidir.
Alevi açılımı, Alevilerin beklentilerine cevap verir mi bekleyip göreceğiz. Ancak Antalya' da yapılan, Milli Eğitim Şurası'nda, İlkokul 1,2 ve 3'üncü sınıflarda, zorunlu din dersi verilmesi, kabul edilirken, Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programında, Alevilik'e ilişkin içeriğin geliştirilmesi önerisinin, reddedilmesi, Alevilerin, kaygılarını, tescilledi.
Oysa ülkemizde, herkesin, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; Ayrıca Atatürk'ün, söylediği gibi, ""Din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır." O nedenle de ülkemizde, inançlar, sorun olmamalıdır. Ayrıca İnsan hangi din ve mezhebe mensup olursa, olsun, kamu düzenini bozmadan, tek başına veya topluca ibadet yapabilmelidir. Aksi halde, dinsel nefret artar, kaos da kaçınılmaz olur. Çünkü nerede, dinsel ve etnik nefret varsa, orada kaos vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi