
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ALEVİ VE SÜNNİ EMPERYALİZMİN OYUNUNA GELMEYECEK
Alman ARD kanalında, yayımlanan ve başrolünü Mehmet Kurtuluş'un oynadığı, Hilmi Sözer, Aylin Tezel, Azad Çelik ve Hakan Çelik'in rol aldığı polisiye Tatort dizisinin 'Wem Ehre Gebürt' (Namusuna Layık Olmak) adlı bölümünde, Alevi babanın kızına tecavüz etmesi, kızın da, Sünni eniştesine sığınıp, kendini tamamen dine vermesi konu edilmiş.
Dizi, Alevileri kızdırdı. Dizinin içeriğini önceden öğrenen Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Sekreteri Ali Toprak, yönetim kurulu üyesi Murat Arslan ile Hamburg ve Geestacht Alevi Kültür Merkezi üyeleri, diziyi hazırlayan Hamburg NDR televizyonunun önünde, protesto eylemi gerçekleştirdi. 5 saatten uzun süren eyleme katılan Aleviler, "Bu bölüm, Alevi toplumunun aile yapısını anlatmıyor. İftiralarla nifak tohumları ekilmek isteniyor. Buna müsaade etmeyeceğiz" diyerek tepki gösterdiler.
Aleviler haklı. Alevilere karşı var olan önyargılar bu filmde de öne çıkıyor. Alevi toplumu rencide edilmiştir. Hedef bellidir. AB ülkeleri, Türkiye'de bir alevi-Sünni nefreti yaratarak bir çatışma zemin hazırlamak istiyorlar.
AABF Dedeler Kurulu Başkanı Kaplan ise "...Bugüne kadar yapılan suçlamaların en alçağı, bu filmin konusudur. Adeta mum söndü olayı gibi gösterilmek istenmektedir. Alevileri rencide eden filme sessiz kalmayacağız. Neden bir Alevi ailesi seçildi? Babası tarafından tecavüze uğrayan bir kız çocuğu, Sünni eniştesine sığınıyor. Onun etkisiyle başörtüsü takıyor ve bu yolun doğru olduğuna inanıyor. Olayın can alıcı noktası bu. Bir inanç grubunu, bu denli aşağılayan film karşısında tepkilerimizi devam ettireceğiz." dedi.
Dizi, Alevilere karşı, ön yargıları körüklediği gibi, Alevi-Sünni nefretini de artırmaya yöneliktir Bu sahnenin, kamuoyuna yansıtılması ise, çarpık bir mesajdır. Bu hata önümüzdeki günlerde, düzeltilebilir mi bilinmez ama olay, Berlin Anadolu Alevi Kültür Merkezi'nin NDR hakkında "halkı kışkırttığı" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunması üzerine, Berlin Eyalet Kriminal Dairesi konuyla ilgili soruşturma başlattı. Ne gibi sonuç alınacak bilinmez ama olay insanlığın yüzkarası olarak, tarihteki yerini alacaktır.
Ayrıca Tatort dizisinin 'Wem Ehre Gebürt' (Namusuna Layık Olmak) adlı bölümünde, Alevi babanın kızına tecavüz etmesi, Alevilerin ahlak anlayışına da terstir. Çünkü Alevi sisteminin temeli; "ELİNE", BELİNE" ve "DİLİNE" hakim olmaktır. Eline demek, kendisinin olmayan şeylere dokunmamak; beline demek; kendi eşi dışında, hiç kimseyle cinsel ilişkide bulunmamak; diline demek; yalan söylememek demektir. Böyle bir ahlak anlayışı olan Alevilere, bu tür olayları mal etmek, iftira değil de nedir?
Öte yandan "mum söndü" vardır. Ancak yapanlar, Aleviler değil Sabetaistlerdir. Yahudi dönmelerin önderi sabatay sevi, bütün günahları mubah saydığından, "mum söndü ayinleri" Yahudilere düşman olanların, koz olarak kullandıkları bir kutlama günüdür. Hal böyle iken, olayın, Aleviler mal edilmesi, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Diğer yandan Alevi toplumu, asimilasyonlara, zulüm ve tahribatlarına direnerek, bu günlere kadar gelmiştir. Her türlü baskı ve inkârla karşılaşan, "Alevi Toplumu", karşılaştığı bu olumsuzluklar karşısında, ciddi olarak etkilenmiştir. Tüm engellere ve zorluklara rağmen, Alevi toplumu hapsedildiği coğrafyadan çıkarak, dünyanın her tarafına dağıldılar.
Son yıllarda, AB ülkeleri, Türkiye'deki hedef ve çıkarları için, "Alevi-Sünni" zıtlaşmasından medet umuyor. Tatort dizisinin 'Wem Ehre Gebürt' (Namusuna Layık Olmak) adlı bölümündeki Alevilerle ilgili gelişme, bu senaryoların da bir parçasıdır. Güya AB ülkeleri, Türkiye' de "Alevi-Sünni" nefreti yaratarak, Türkiye' yi de kaosa sürüklemek istiyorlar. Oysa Aleviler, Türk milletine bağlı, her türden gericiliğe, karşı olup, Atatürkçülük, özgürlük, laiklik, demokrasi, barış, emek, insan hakları, gibi kavramlardan, En önemlisi de cumhuriyetimizin demokratikleştirilmesi ve geliştirilmesinden yana taraftırlar.
Şu bir gerçek ki, emperyalizm ve Siyonizm'in yeni ortak hedefi, ülkemizde, " Türk-Kürt", "Alevi-Sünni" nefreti yaratarak, herkesi birbiriyle kan davalı yapmaktır. Bunun için, her türlü senaryo tezgâhlanıyor. Tatort dizisinin 'Wem Ehre Gebürt' (Namusuna Layık Olmak) adlı bölümündeki gelişmeler, buna en güzel örnektir. . Çünkü Avrupa ülkeleri yıllardan beri, Türkiye' de, ETNİK" ve "MEZHEPSEL" çatışmaları körükleyerek, menfaatlerini korumayı ve kollamayı, temel politika olarak benimsemişledir. Ancak ne Aleviler, ne de Sünniler, emperyalizmin ve Siyonizm'in, bu oyuna gelmeyecek ve Türkiye' yi kaosa sürükleyerek, bölmek, parçalamak isteyenlere de, hak ettikleri cevabı vereceklerdir. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın...