Anne ve baba kandırmacaları

Saat nerdeyse on ikiye geliyor. Ama çocuk aklına koymuş bir kere. Bu akşam babasının yıllardır anlata anlata bitiremediği, ünlü "Bisiklet Hırsızları" adlı filmi izleyecek. Hem de babasıyla birlikte. Filmin kahramanı da bir baba ile çocuk. Merak ve sabırla "tartışma" programının bitmesini bekliyor. Ama o kadar konuşmacı var ki, biri susup bir başlıyor. Bazen de hepsi birden konuşuyorlar. "Bunu nasıl yapabiliyorlar?" diye düşünüyor çocuk.
Filmin başlama saati çoktan geçti bile. Programın biteceği yok. Anne, "İstersen git yüzünü yıka.
Belki birazdan açılırsın," diyor. Çocuk kalkıp banyoya gidiyor. Soğuk suyla yüzünü yıkayıp geliyor. Yine uzanıyor koltuğa. "Yatma Otur! Yine uykun gelir!.." diyor anne. Doğruluyor çocuk. Ama gözlerinin üzerine uyku oturmuş bir kere. Gidecek gibi de gözükmüyor. "Boşuna bekliyoruz. Bu tartışma bitmez!" diyor baba. Anne, "Oğlum istersen sen beş-on dakika uyu. Film başlayınca ben seni uyandırırım," diyor.
Çocuğun anne ve babasına güveni tam. Hiçbir şey söylemeden hemem yumuyor gözlerini. Çok geçmeden film başlıyor. Baba koltuğuna yerleşiyor. Anne bir daha yerinden kalkmak istemediği için babaya birşey isteyip istemediğini soruyor. Sonrada koca bardaklara çay koyup, gelip yerine oturuyor. Anne, kocasına bakarak, "Bu hafta çok yoruldu. Ne dersin, uyandırayım mı?" diye soruyor. Baba gözleriyle "Bırak uyusun," diyor ekliyor: "Nasıl olsa yine oynar!..."

Anne ve baba filmi izlemeye başlıyorlar. Çocuk deliksiz uyuyor. Bir ara sağından soluna dönüyor. Baba hemen televizyonun sesini kısıyor. Film bittikten sonra, televizyonu kapatıp, çocuğu uyandırıyorlar.
"Hadi kalk oğlum, yatıyoruz!" Çocuk, şaşkınlık içinde. Sanki okul servisini kaçırmış gibi uykulu gözlerle soruyor: "Ne oldu, film oynamıyor mu?" Baba, "Program uzadı. Başka gün oynatacaklarmış," diyor.

Çocuk büyük bir öfke içinde, söylene söylene gidip yatıyor. Anne-baba birbirlerine bakarak, pandomim sanatçıları gibi gülüyorlar. Acaba gerçekte kandırılan kim? Çocuk mu, onlar mı? Ertesi gün çocuk, sokakta arkadaşlarından öğreniyor.

Ve kendi kendine şöyle diyor:

"İçinde sevgi de olsa, hiçbir zaman on kuruşluk uykuya satılmamalı güven duygusu..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi