
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
AVUKATLAR MÜVEKKİLİNİN CAN DOSTUDUR
Geçen hafta, ülke genelinde olduğu gibi, Eskişehir Barosu üyeleri de 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutladı. Sayın Yıldırım' ın, ''Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti kavramlarının yıpratıldığı, ulusumuzun hak ve adalet duygularının zaafa uğratıldığı bir süreçte, 5 Nisan Avukatlar Gününü içimiz acıyarak kutlamaktayız. " ve "''Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti kavramları yıpratılıyor" sözleri dikkat çekti.
Bu sözlere, katılmamak mümkün değildir. Ancak bu sorunların çözümüne, katkıda bulunacak, en önemli meslek de yine avukatlıktır. Çünkü avukatlık mesleği, hak aramada olmazsa olmaz konumdadır. Nitekim Avrupa Birliği Bakanlar Komitesi' nin, kararlarında, Avukat, mahkeme önünde savunmaya, müvekkilleri adına hareket etmeye, yasayı uygulamaya, dava açmaya, ya da danışmaya ve müvekkillerini temsile, ulusal hukuka uygun olarak yetkili kılınmış ve bu sıfatı taşıyan kişi olarak tanımlamıştır.
Ayrıca avukatların, bir yandan müvekkillerine, diğer yandan mahkemelere karşı yüklendikleri ödevler arasında, tam bir denge kurabilecek, yeterli donanıma sahip olmaları gereği de vardır. Avukatları, kim tarafından ve hangi gerekçeyle olursa olsun, doğrudan, ya da dolaylı biçimde, etki, kışkırtma, baskı, tehdit, ya da yersiz müdahalelere muhatap etmeyecek, mesleki bağımsızlıklarını kabul edilemez kısıtlamalar olmaksızın, güvence altına alacak hakça, bir yargılama sisteminin oluşturulması da şarttır.
Avukatlar, düşünce, ifade, seyahat ve yerleşme, örgütlenme ve toplantı özgürlüğüne; özellikle yargısal reformlar önerme, adalet yönetimi ve yasalara ilişkin sorunlarda kamusal tartışmalara katılma hakkına sahip olmalıdır.
Avukatlar ve müvekkilleri arasındaki meslek sırlarına saygının gözetilmesi için, her türlü önlem alınmalıdır. Bu ilkeye getirilecek istisnalar ancak hukuk devleti ile bağdaşabilir olduğu ölçüde geçerlidir. Avukatların, meslek ahlakı çerçevesindeki girişimlerinde, müvekkillerinin haklarını ve çıkarlarını savunurken, bütün aleni dosyalara ulaşmaları sağlanmış, mahkemeler önüne çıkmaları karşısındaki bütün engeller kaldırılmış olmalıdır. Aynı davaya katılan her avukat, mahkemeden eşit saygı görmelidir. Avukatların, meslek ahlakına uygun müvekkillerine ulaşma yolları açık tutulmalıdır.
Günümüzde, diğer mesleklerde olduğu gibi avukatlık mesleğinin de pek çok sorunu vardır. Bu sorunların çözümü, avukatlık mesleğinin, toplumdaki saygınlığı ile de eşdeğerdir. Ancak, her meslekte olduğu gibi, çok azda olsa avukatlık mesleğinin gereğini yapmayan, müşterisine karşı etik ve ahlaki olmayan davranış içinde olan avukatların olduğu da bir gerçektir. Bu avukatlar, Avukatlık mesleğine en büyük zararı veriyorlar. Nitekim dost bildiğimiz, bir avukat tarafından, şahsım da mağdur edildi. Oysa Avukatlar, müvekkili olayla ilgili yasal hak ve yükümlülükleri ve davasının olası sonuçları konusunda, bilgilendirerek yol göstermek; müvekkillerin, hak ve çıkarlarına zarar vermemek, korumak ve hayata geçirmek, çıkar çatışmalarını da önceden bildirmek zorundadır. Avukatların, gerek yasayla, gerekse barolar, ya da diğer meslek kuruluşlarının, ahlak ilkeleri arasında, yer alan kurallara, saygı göstermemeleri durumunda, disiplin kovuşturması dahil, özel önlemlerin alınması gerekir. Bu durumun, hayata geçirilebilmesi için de meslek kuruluşları, disiplin önlemlerinin hayata geçirilmesinden, sorumlu olmalıdır.
Hatırlıyorum da Ahî Birlikleri, üyelerin meslek ahlakına uygun tutum ve davranış içinde bulunup bulunmadıkları, teşkilat idarecileri tarafından sıkı bir şekilde denetlenir ve kaidelere aykırı hareket edenler, kedilerine, " DERS" ve etrafa da "İBRET" olacak şekilde cezalandırılırdı. Ayrıca da kaidelere aykırı hareket eden teşkilat üyeleri aleyhine, herkes tarafından dava açılabilirdi.
Baroların da, Ahi Dernekleri gibi, caydırıcı bir cezai müeyyidesi var mı bilinmez ama etik ve ahlaki olmayan davranışlar, avukatlık mesleğine itibar ve güven kaybettirir. Çünkü avukatların, toplumsal konumlarının, onur, haysiyet, saygınlık ve dürüstlüklerinin, titizlikle izlenip gözetilmesi, mesleğin itibarı ve geleceği açısından çok önemlidir. Özellikle de avukatlar için olabilecek, en yüksek düzeyde yetkinlik, disiplin ve meslek ahlakını, amaçlayan girişimlerin sağlanması, mesleğe kamuoyu nazarında itibar ve güven kazandıracaktır. Ayrıca Avukatlık mesleği, saygın ve itibarlı bir meslektir. Her mekân ve şartlarda, itibarını korumak, yalnız avukatları değil, insanımızı da ilgilendirmektedir. Çünkü Avukat, zor durumda olan müvekkilinin can dostudur.