Siyasette gündem, Ayhan Kavas'ın zikzaklı siyasi adımları oldu.
DSP'den bu yana sürekli tartışılan Kavas için, CHP kapıları genel seçimler öncesi açılmıştı.
O'da diğer takım arkadaşları gibi, Büyükerşen'in önderliğinde o kapıdan girdi.
Ancak, Kavas için yer değiştirmeler kapısı kapanmadı.
Partisi CHP'den, CHP adına sert eleştiriler yaparak ayrıldı.

Ayrıldığı gün hakkında çok şeyler söylendi.
Ancak bu dedikodulara rağmen, çıkıp tek bir laf etmedi.
"İstifa ettim ama yola birlikte çıktığım Büyükerşen'in hep yanındayım' demedi.
Meclis oturumlarında mevcut dengeleri bozmayacağını açıklayamadı.
Aksine, tehdit etti, hem partisini, hem de Büyükşehir meclisini!
"Artık herkes mecliste kalkan elleri iyi saysın" dedi.

Tüm bunlar yaşanadursun, Kavas'ın yapabilecekleri konuşulmaya başlandı.
Meclis bu hesaplar içinde, Kavas'ın tavrına kilitlendi.
Aslında gerginliğin rahatlığa dönüşmesi için yukarıdaki cümlelerden birisini söylemesi yetecekti!
Ancak gelin görün ki;
Ayhan Kavas öyle bir şey yaptı ki, herkes ama herkes adeta şaşırıp kaldı.
Sadece bir cümlelik bir açıklamanın bile yetebileceği ortamda, Ayhan Kavas CHP'ye geri dönme kararı aldı iyi mi?

Beklenmeyen bir hareket olunca, dedikodular daha da arttı.
Çünkü ayrıldığında, Kavas'ın Kent Konseyi başkanlığını istediği;
Verilmeyince de, partiyi bahane gösterip istifa ettiği söylendi.
Dedikodular içinde en ağırlık kazananı buydu.
Sonrasındaki geri dönüşü de yine buna bağlandı.
Konuşulanlara göre;
'Bu kez Kent Konseyi başkanlığı kendisine garanti edilmiş ve CHP'ye geri dönmüştü.'

Kent konseyinde bir rahatsızlık yaşandığı iddiaları var.
İddialara neden olan konu ise elbette siyaset!
Konseyin adının sürekli siyasete alet edilmesi yani!
Hatta duyduğumuza göre, siyaset üstü bir profesörün bile konsey çalışmalarının başına getirildiği belirtiliyor.
Böyle olunca da, Kavas olayı ile ilgili rahatsızlık yaşanması doğal hale geliyor.

Kont Konseyindeki durum da bu!
Diğer tarafta ise Kent Konseyi yüzünden gidip geldiği söylenen bir Ayhan Kavas!
Bu yüzden Kavas için bir açıklama yapma gerekliliği ortaya çıkıyor.
Yani;
"CHP'den Kent Konseyi verilmediği için istifa etmedim.
CHP'ye yine aynı şekilde Kent Konseyi vaat edildiği içinde dönmedim" demeli.
Demeli ki, tüm bu gidip gelmeler yüzünden ortaya atılan iddialar boşa çıkmalı.
Siyasetin karışmaması istenen Kent Konseyi de rahatlamalı.
Daha doğrusu;
Böyle bir açıklama, hem siyaset için ve hem kentin STK camiası için ve ayrıca Kavas'ın kendisi için daha faydalı olacak!
Kavas'ın son dönüşünün ardından, oluşan tablonun tozdan arınması için yapılması gerekende sadece bu gibi gözüküyor...
Bakalım Kavas bu yönde bir adım atacak mı?
Beklenen açıklamaları yapacak mı?
Yoksa;
'Milletin ağzı torba değil ki, ben büzeyim' diyerek siyasetteki yoluna bu şekilde mi devam edecek?
Bunu da ilerleyen günlerde görürüz...