Her ne kadar “Teğet geçti” denilse de, 2016 yılı küresel krizi Türkiye’yi önemli derecede etkiledi…

Resmen Kriz Ekonomisi yaşadı ülke…

Ardından Kuzey Irak operasyonu oldu…

Savaş Ekonomisi yaşamaya başladık…

15 Temmuz hain darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı ülke…

Darbe Ekonomisi yaşamaya başladık…

Rus uçağı düştü, Halk Bankası müdürü ABD’de tutuklandı, Rusya’dan S-400 füzeleri alındı, ABD Ambargo koyacağını falan söyledi…

Tüm bu olayların yol açtığı kötü bir ekonomik sürece girdik…

Döviz aldı başını gitti, böylece Döviz-faiz ekonomisi yaşamaya başladık…

Sınırlarımızı korumaya yönelik Suriye’ye harekat başlattık…

Tekrar Savaş ekonomisine geri döndü ülke…

Şimdi de ülkeleri diz çöktüren grip virüsü çıktı…

Virüs ekonomisi yaşamaya başlıyoruz…

Kısacası…

Şu geçen 5-6 yıl içinde Kriz ekonomisinden Savaş ekonomisine, darbe ekonomisinden virüs ekonomisine kadar yaşamadığımız hiçbir kriz kalmadı…

Bir tek kafamıza uzaydan meteor falan düşmedi!

Bir tek meteor ekonomisini görmedik iyi mi?

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Bu şarlatanlar da susar artık!

Malum… En ciddi konulara dahi mizahi bir biçimde yaklaşabilen bir milletiz.

Bu yüzden, internet üzerinde yapılan bazı paylaşımları gördüğümüzde de “İyi espri konusu bulmuşlar” diye gülümsedik kendi kendimize.

Meğer espri falan değilmiş iyi mi?

Zira…

-“Korona Müslümanlara geçmiyormuş” diyen, bunu ciddi ciddi söyleyen biriyle karşılaştık!

-“Evet… Müslümanlara geçmiyor. Bu ortada” dedi…

Ardından da “Şiiler hariç” demeyi ihmal etmedi iyi mi?

xxx

Ben bizzat duymadım ama sözüne güvendiğim bu dostum bir ortamda şu lafı duymuş:

-“Türk geni Koronavirüs’e uygun değilmiş. Türk geni üzerinde yaşayamıyormuş. O yüzden dünya’da bir tek Türkiye’de çıkmadı. Bizim bağışıklık sistemimiz virüsü yok eden bir gen yapısına sahipmiş”

Hatta bunu ciddi cddi söyleyen, virüs aşısının bulunması için bilim insanlarının Türk geni üzerinde araştırma yaptığını falan bile söylemiş.

xxx

Dünya’yı kasıp kavuran, koca ülkeleri diz çöktüren virüs sonunda ülke sınırlarımıza da girdi.

Sağlık bakanı, yurt dışından gelen bir hastada yapılan testlerin pozitif çıktığını ve kendisiyle birlikte temas ettiği herkesin gözetim altına alındığını söyledi.

Ne diyelim…

Umarız artık bu şarlatanlar, en azından bu konuda konuşmaz ve sonsuza kadar susar!

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Virüs, fuarları iptal ettirip, sanal fuarları cazip hale getirmiş…

Eskişehir'de 19 - 22 Mart tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan Eskişehir Endüstri Fuarı 2020 tüm dünyayı da etkisi altına alan Corona Virüsü endişesi sebebiyle iptal edilip,  ileri bir tarihe ertelendi.

Yine, Eskişehir’de, 14-16 Nisan’da yapılacağı açıklanan Rail Industry Show Demiryolu Endüstrisi Altyapı ve Teknolojileri Fuarı'nın da iptal edilmesi söz konusu…

Dolayısıyla… 

Korona virüs sadece insan sağlığını değil, ekonomik anlamda da şirketlerin ekonomilerini de tehdit etmeye başlamış…

Dünya ekonomisini bu denli etkileyen virüs, tıpkı Eskişehir’de olduğu gibi  global fuarların da iptal olmasına neden olmuş.

İşte tam da bu sırada “Sanal Fuarlar” girmiş devreye…

Son 1 ayda korona virüs sebebiyle Sanal fuarlara yüzde 70-80 oranında bir talep artışı olmuş.

Sanal fuar işleyişi: fiziki fuarlarla aynı konsepte ait yalnızca web ve mobil olarak tek tıkla dünyanın öbür ucundaki fuarı gezme imkanı bulan bir konsepte sahipmiş…

Bu konsept içerisinde yazılı, görüntülü iletişim, seminerler, tanıtım filmleri, broşürler akla Fiziki fuarlarla ilgili ne geliyorsa sanal fuarlarda da aynısı organize ediliyormuş.

Sanal fuar konseptinin fiziki fuarlarla eş zamanlı olarak organize edildiği gibi bağımsız olarak da organize edilebiliyormuş.

Aynı zamanda network açısından stant sahipleri, standını kaç kişi ziyaret etmiş yaş ortalaması nedir, ne kadar süre stant da kalmış, kartvizit bırakmış mı gibi soruların yanıtını data olarak elde edebiliyormuş.

Bu datalar sayesinde iş ağı genişliyor ve kayıtlar dijital olduğu için gözden kaçan bir fırsat olmuyormuş.

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

CHP Kurultayı kesin ertelenir…

Cumhuriyet Halk partisi, bu ayın sonunda, yani 28-29 Mart tarihi’nde 37 nci büyük kurultayını yapacak.

Tarih önceden belirlendi…

Tabii ki tarih belirlenirken koronavirüs’ün sebep olduğu durum hesap edilmedi…

Elbette edilmesi de mümkün değildi…

Ama şimdi böyle bir gerçek var.

üstelik virüs ülke sınırları içine girmişken bu kurultayın belirlenen tarihlerde yapılması pek mümkün görünmüyor.

Her ne kadar, ertelenip ertelenmeyeceği,  bugün yapılacak olan Parti Meclisi’nde alınacak karar belirleyici olacaksa da, CHP Büyük kurultayının ay sonunda yapılması pek mümkün gözükmüyor.

Binlerce kişinin aynı salonda birbirleriyle teması ve aynı havayı soluyacak olması, faciaya davetiye çıkartmaktan başka bir şey olmasa gerek…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Şu avanelerin de çektiği…

İki insan kavga ediyor misal…

Kavga eden o iki insanın etrafında bulunan avaneleri de başlıyorlar birbirleriyle kavgaya…

Kavga öylesine bir boyut kazanıyor ki, ne o iki insan ne de etrafındaki avaneleri yolda görseler birbirlerine selam vermiyor, törende karşılaşsalar birbirlerinin yüzüne bakmıyorlar…

Gün geliyor, o kavga eden, kanlı bıçaklı olan iki insan nasıl oluyorsa can ciğer oluveriyor…

Her ki tarafın da aveneleri, can ciğerliğe aynı hızla adapte olamadığı için ortada kalıyor…

-“Patronlar barıştı, biz de barışalım” diyemedikleri için ne yapacaklarını anlamaya çalışıyorlar uzun süre…

Tam olayı anlayıp, sindiriyorlar ve tıpkı patronları gibi barışma, yanaşma noktasına geliyorlar ki, bir de ne olsun?

O iki insanın yeniden arası açılıyor, yeniden kavga başlıyor, yeniden güç gösterisi çıkıyor ortaya.

İşte o zaman avaneler tam anlamıyla iptal oluyor!

Kısacası…

Avaneler var ya avaneler!  iki insanın arasında geçen bir dargın bir barışık durumundan çektiği kadar hiçbir şeyden çekmiyor.