Rahmetli Behiç ERKİN’ i, çoğu kişi tanımaz, kim olduğunu bilmez, ismini duyan olmamıştır. Oysa O, çanakkale ve Kurtuluş savaşının, gizli kahramanı ve sevkiyatlardan sorumlu komutanıdır, TCDD`nin, ilk Genel Müdürüdür. Bayındır Bakanlığı Büyükelçilik yaptı. MİT`in, kurucuları arasında yer aldı.
Rahmetli Behiç ERKİN, Tokat’ın ve hatta Anadolu’nun, en eski ailelerinden Latifoğulları’ nın, bir ferdi olmasına rağmen, Eskişehir hayranı ve sevdalısı, bir insanımızdır. Nitekim 1961 yılında, İstanbul’da vefat ettiğinde, tek bir vasiyette bulunur, vasiyetinde, Eskişehir’de, trenlerin yol ayrımında, gömülmek istemektedir.
Bu istek, yerine getirilir. Kabri bugün, trenlerin Eskişehir çıkışında, Afyon, Kütahya ve İstanbul yol ayırımında, “ENVERİYE” Tren İstasyonu'nun yanında, tek başına bulunmaktadır. Eskişehir’in, bir değeri olan Rahmetli Behiç ERKİN’i, ne ülke, ne de Eskişehir’de, yeterince tanınmıyor. Tarih kitaplarında da ismi tanınacak kadar geçmiyor.
Atatürk’ün, en yakın ve en eski mesai arkadaşlarındandır ve özel mektuplarla düşüncelerini, en açık surette paylaştığı, ülke ve dünya meseleleri üzerinde, fikir alışverişinde bulunduğu, sayılı kişilerden biridir. Ayrıca Demiryolları üzerine , Türkçe ve bilimsel ve pratik mahiyetli bir eser yazan ilk Türk’tür.
çanakkale Savaşları sürecinde, Miralay Behiç ERKİN’ in, savaşın kazanılmasında büyük payı olmuştur. Cepheye, asker ve mühimmat sevkiyatını, düzenli bir şekilde yapmayı başarmış olan komutandır.
Rahmetli Behiç ERKİN, 1903 senesinden başlayarak, Şimendifer Hat Komiserliği ve İkmal Şube Müdür Yardımcılığı gibi, tecrübelere sahip olmasından dolayı, tüm cephelere asker, silah ve erzak sağlamakla görevlendirilmiştir.
Bu görev kendisine, Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizzat teklif edilmiştir. Mustafa Kemal yakın arkadaşı Behiç ERKİN’ e bu teklifi yaparken, bu görevin müstakbel zaferdeki en önemli rollerden biri olduğunu açıkça belirtmiştir:
1903 senesinden başlayarak, Şimendifer Hat Komiserliği ve İkmal Şube Müdür Yardımcılığı gibi, tecrübelere sahip olmasından dolayı, tüm cephelere, asker, silah ve erzak sağlamakla görevlendirilmiştir. Bu görev kendisine, Mustafa Kemal Atatürk tarafından, bizzat teklif edilmiştir. Mustafa Kemal yakın arkadaşı, Behiç ERKİN’ e, bu teklifi yaparken, bu görevin müstakbel zaferdeki en önemli rollerden biri olduğunu açıkça belirtmiştir.
Rahmetli Behiç Erkin’in, Kurtuluş Savaşı’nın, kazanılmasındaki en önemli pay sahibi komutanların, başında yer almıştır. Kurtuluş Savaşı’ndaki önemli rolü ve başarılarından dolayı da hem "T.B.M.M. Takdirnamesi" hem de "İstiklal Madalyası" ile onurlandırılır.
Rahmetli Behiç Erkin, Kurtuluş Savaşı’nda, demiryollarını işletmeyi başararak, bu işi sadece yabancı şirketlerin değil, Türklerin de yapabileceğini ispatlamış, ve böylece "Türk’ler demiryollarını işletmeyi beceremez" önyargısını, tarihe gömmüş, ayrıca yeni kurulan, Türkiye Cumhuriyeti’nde demiryollarının, yabancı şirketlere geri verilmesini engelleyerek, millileştirmesini sağlamış olan kişidir
Büyük önder Atatürk, “Onuncu Yıl Marşı” yazılırken, tek bir dizeye müdahale ederek silmiş, “Yurdun, her bir tepesinde dumanlar tütüyor.” dizesi yerine, “demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan” dizesini yazmış ve Behiç ERKİN’ e hitaben, “Sizin emeğiniz, bu şekilde daha iyi dile getiriliyor” demiştir.
1939 yılında, Türkiye’nin Paris büyükelçisi iken, Bu görevinde de tarihte eşi ender görülen bir insanlık görevinin altına imza attı. Nazi işgali altındaki Fransa’da görev yaparken, tüm Yahudilere iş bıraktırılıp, toplama kamplarına sevkedildiği günlerde (hiçbir ülke büyükelçisinin yapmadığı şekilde) Fransa’daki Türk Yahudilerine bu işlemi kimsenin uygulayamayacağını dile getirip, 9.000'i Türk yahudisi olmak üzere, 20.000′e yakın Yahudiye Türk pasaportu vererek, hayatlarını kurtarmıştır.
Rahmetli Behiç ERKİN’ e, Türk milleti, özellikle de Eskişehir’ in, vefa borcu var. O nedenle de gelecekte, Rahmetli Behiç ERKİN, inlerin, yetişmesi için, ülke genelinde, özellikle de Eskişehir’ de, parklara ve caddelere ismi verilmelidir.
öncelikle, Eskişehir’de, hat boyunda, devlet Demiryolları tarafından gerçekleştirilen, parkın, “BEHİç ERKİN PARKI” olarak, isimlendirilmesi, SEV gibi, sivil toplum örgütleri ve halkımız ortak isteğidir. Görüşme yaptığımız, TC DDY ilgilileri de, “BEHİç ERKİN PAKI’ na olumlu bakıyorlar.
Tarihimizde ve ilimizdeki Rahmetli Behiç ERKİN’ gibi, mümtaz şahsiyetler, çocuk ve gençlerimiz için, somut birer örnektir. Bu nedenle de ülkemiz ve Eskişehir’ de cadde, park ve tesislere, isimleri verilerek, yaşatılmalıdır. çünkü bu insanlarımızın, doğruluk, dürüstlük, cesaret, fedakârlık, sorumluluk, vefa, sabır, azim, hak ve hukuk, vatan sevgisi, gibi çeşitli vasıfları ve ideal karakterleri ile çocuk ve gençlerimize, rehber olacaktır.
