
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Bir şeyler yazmak gerekirse (saat 22.00)
Yazıyı gece 21.00 civarında kaleme aldık.
Zira, süreç ilerledikçe gerek Cumhurbaşkanlığı ve gerekse Milletvekili seçimlerinin oy oranları sürekli değişim gösteriyordu.
Ancak…
Buna rağmen, eldeki veriler ışığında ortaya çıkan bazı siyasi gerçekler vardı…
Gazetenin basım için matbaaya gitmesi zorunluluğu nedeniyle, bu kesinleşmemiş ve sandıkların tamamı açılıp, sayılmamış verilerin ışığında yorum yapmak durumunda kaldık.
Zira tam rakamların ortaya çıkmasının, gecenin ilerleyen saatlerini bulacağını gösteriyordu.
Buna göre, Eskişehir’de:
-CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce partisinin neredeyse 9- 10 puan üzerinde oy aldığı çıkmıştı ortaya…
-Eskişehir’de Türkiye ortalamasının 10 puan üzerinde oy aldığı.
-Bu 9-10 puanlık farkın bir bölümünün HDP ve İYİ parti’ye giden oylar, bir bölümünün de liste tepkisi olduğunu gördük.
-AK Parti’nin Eskişehir’de Türkiye ortalamasının 4-5 puan altında kaldığı.
-AK Parti’nin son yapılan 1 Kasım seçimlerine göre az bir oy kaybı yaşamasına rağmen Eskişehir’de yine 1 nci parti olarak 3 Milletvekiliyle en fazla vekil çıkartan parti olduğu.
-MHP’nin, bölünmüşlüğe rağmen, oy oranının yarı yarıya düşeceği iddia edilmesine rağmen önceki 1 Kasım oylarına yakın bir oy alarak herkesi şaşırttığı…
-AK parti’nin kaybettiği oyların neredeyse tamamının MHP’ye geldiği…
-İYİ parti’nin Eskişehir’de almış olduğu yüzde 13 civarı oyla 3’ncü parti konumuna gelerek 1 milletvekili çıkarttığı…
-İYİ Parti’nin oylarını MHP, CHP ve AK parti’den aldığı…
-Meral Akşener’in Eskişehir’de partisinin üzerinde oy aldığı.
-HDP’nin Eskişehir’deki oylarını 1 puanının üzerinde arttırdığı ve bu oyu da büyük ölçüde CHP’den aldığı görülüyordu.
Tabii bu yaptığımız yorumlar Anadolu Ajansının geçmiş olduğu rakamlar üzerindendi.
Biz bu rakamlar üzerinden bu yorumları yaptığımız sırada, Eskişehir’deki AK Parti ve MHP’ller seçim zaferi kutlamaları yaparken, CHP’li ve İYİ Partililer, Anadolu Ajansının manipülasyon yaptığı, özellikle AK Parti ve Erdoğan’ın aldığı oyları yüzde 70’lerden yüzde 52-53’lere kadar düşürdüğü, sabaha kadar görüntünün tamamen değişeceği, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kesinlikle ikinci tura kaldığını ifade ediyorlardı.
AK partili ve MHP’liler Eskişehir’de seçim zaferi yaşarken, CHP’liler ve İYİ Partililer Anadolu Ajansı yüzde 90’ın üzerinde sandığın açıldığını geçtikleri sırada seçim kurulunun daha sandıkların yüzde 20’sinin ancak sayıldığını açıklıyorlardı.
O yüzden…
Mevcut rakamlar üzerinden yaptığımız yorumlar yarın sayım sonuçları kesinleştiğinde doğru çıkarsa ne ala.
Yok çıkmaz, rakamlar değişir ve bizim yorumlarımız havada kalırsa, bu da Anadolu Ajansının ve onun verileri üzerinden yapılan haberlerin günahı olsun ne diyelim!
.....
Bu seçim bize neyi gösterdi?
Kazananı, kaybedeni, oy arttıranı, oy kaybettireni bir tarafa bırakın.
Bu seçimler Türkiye’ye ve özellikle de Siyasi Partilere önemli bir hususu tespit olarak gösterdi.
örneğin Muharrem İnce ve Meral Akşener’i gördük bu seçim öncesinde…
Daha önceki referandum sürecinde olduğu gibi, hiç kimse çıkıp,her iki isme de “bunlar da nereden çıktı şimdi?” diyemedi…
Her iki ismin de seçim öncesi performansını kimse görmezden gelemedi.
Her ikisinin de ortaya koymuş olduğu liderlik karizmasını kimse inkar edemedi..
Halbuki bu iki isim de yıllarca partilerinin içinde bilinen bir aktör olarak yer alıyordu.
Halbuki her iki isim de kendi partilerinde potansiyel genel başkan adayları olarak biliniyordu.
Ama her ikisinin de bizzat partilerinin içinde ve partilerinin genel başkanları tarafından önleri sürekli kesiliyordu.
İşte bu seçimin öncesi, her iki ismin de, ortaya koydukları lider profilleriyle herkese “Vay be” dedirttiğine şahit olduk.
Tanınır ve bilinir olmalarına rağmen çoğu insanın gördükleri performans karşısında “Bunlar neymiş de haberimiz yokmuş” dediklerini duyduk.
Gerek Muharrem İnce ve gerekse Meral Akşener’in bugüne kadar kendi partileri içinde sürekli önlerinin kesilip engellendikleri geldi akıllara…
İnce ve Akşener’i kendi partileri içinde, bugüne dek engelleyip, liderlikten mahrum eden kurultay delegelerinden tutun da genel merkez yönetimleri ve genel başkanlara nasıl saydırıldığına tanıklık ettik.
Sonuç olarak:
Bırakın her şeyi bir tarafa, Muharrem İnce ve Meral Akşener’in seçmene ve kendi partilerine, genel başkanlarının hiçbir seçim öncesi veremediği “kazanabiliriz” ümidini çok da güzel verebildiklerini gördük.
Neticede…
Hem Muharrem İnce hem de Meral Akşener partilerinin adayları olarak, siyaset yapan fakat partileri içinde delege, genel merkez ve genel başkanlar tarafından sürekli önleri kesilen çoğu insana umut oldu…
.....
Sıra yeni seçimde!
Seçimler geliyor, geldi derken dün yapıldı.
Belki günlerce bu seçimlerin kriterleri yapılacak.
Alınan oy oranları masaya yatırılacak.
Belki sonuçlar partilerde yönetim değişiklikleri doğuracak.
Belki de mecliste yeni ittifaklar doğacak.
Seçim sonuçları, yapılan itirazlar ve benzeri olaylar nedeniyle kesinleşene kadar tartışmalar devam edip gidecek.
Ama ne olursa olsun bu seçim üzerinden belli bir süreç geçtiğinde unutulacak.
Yeni bir seçim gelecek gündeme.
2019 Mahalli seçimleri için kollar sıvanacak.
Yeni heyecana yelken açılacak.
Bir seçim unutulacak, yeni bir seçim başlayacak.
Belki mecliste ittifaklar çatlayıp, yeni bir erken seçim kakarı alınabilecek.
Sonuç olarak…
Seçimlerden bunalan insanları yeni seçimler bekleyeçem.
.....
Biraz da gülmek lazım
Adamın biri birgün yolda giderken bir çocuk görür ve çocuğu çok sevimli bulur çocuğa:
- Senin adın ne?
çocuk tam söyleyeceği sırada:
- Dur ben tahmin edeyim, diyerek sözünü keser, ama ipucu olarak baş harfini söylemesini ister. çocuk:
- Y der, adam başlar saymaya..
- Yasin?
çocuk başınıi sallar.
- Yusuf?
çocuk yine başını sallar.
Adam y harfi ile başlayan tüm isimleri sayar, çocuk her seferinde başını sallar adam iyice sinir olur ve kız isimleri de saymaya başlar;
çocuk yine başını sallar. Adam en sonunda:
- Bilemedim. Ne lan senin ismin?
çocuk yanıt verir:
- Yamazan