Haksız kazanımla elde edilen gıdayı kullanan kişinin ailesi ve yakınları da bu gıdadan veya eşyadan yararlanmışlarsa, onların da vücutlarının enerji dengesi olumsuz etkilenecektir. Bu etkileşimler gözle görülmedikleri için, hak gaspı yapan kişi, yaptığı bu olumsuzluğun kendisindeki ve aile bireylerindeki etkilerini hemen fark etmeyecektir. Atalarımız "Helâl süt emmek" şeklinde vurgulamışlardır. Böylesi bireysel bir haksız kazanım bütün bir aileyi, bu haksız kazanımı bir lider yapmışsa, bunun olumsuz etkilerinin bütün topluma da yansıyacağı uyarısı Zumer-15, Şura-45 ve Tahrim-6 ncı ayetlerde yapılmıştır (Şura-45. Horlanmış ve başları eğilmiş olarak Cehennem ateşine götürülürken ürkmüş gözleriyle çevrelerine bakındıklarını görürsün. İman etmiş olanlar ise on¬lara bakarak: "Gerçek kaybedenler, dünyadaki amelleri nedeniyle kıyamet gününde hem kendilerini, hem de ailelerini, toplumlarını veya ülkelerini kendilerine uydurup mahvetmiş liderler ve ileri gelenlerdir. Görüyorsunuz ki böylesi zalimler sürekli bir azaba mahkûm olmuşlar" diyeceklerdir).
Hz. Muhammed, hak gaspı temelli kazanımla verilecek bir sadaka (vergi veya toplumu yararlandıracak bir katkı denilen zekât ve kişiye yardım denilen infak) için şu uyarı ile ayetlerdeki mesajı pekiştirmiştir (Allah temizlik /zihin ve beden temizliği olmayan namazı kabul etmez, hıyanetle kazanılan paradan verilen sadakayı da kabul etmez." İbnu Ömer-Kütubu Sitte-2664).
İşte bu nedenlerle olsa gerek, Maide-84 ncü ayet ile Allah, haksız kazanım ile zenginleşen ve refahta olana imrenilmemesi için bizleri uyarmış bulunmaktadır (Hud-84. Medyen kavmine de kardeşleri Şuayb'ı elçi olarak görev¬lendirdik. Şuayb kavmine dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin Allah'tan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü, tartıyı eksik yapmayın. Sizi refah içinde görüyorum. Ama haksız kazançla sağlamış olduğunuz bu refahınızın, sizi çepeçevre saran bir azabın habercisi olmasından da korkuyorum").
Yine Hud-86 ncı ayet ile Allah, beşer olan bizler için helâl kazancın çok daha hayırlı olacağına ve dolayısıyla da haksız kazançtan kaçınmamız gerektiğine değinmiş ve uyarmış bulunmaktadır (Hud-86. Ey Peygamber! De ki; "Eğer gerçekten müminler iseniz, Allah'ın bıraktığından /dürüstçe hel¬alinden kazandıklarınızın kârı sizin için daha hayırlıdır. Ben sizi uyarıyorum, üzerinize bekçi /muhafız /koruyucu değilim").
Hele bu haksız kazancın, üstüne üstlük bir de zorbalıkla ve zulüm ederek sağlanması durumunda, karşılık olarak hak edilen azabın ahrete bırakılmayıp, kişi henüz Dünya'da iken başlatılacağına dikkat çekilmektedir (Nisa-30. Her kim ki bu haksız kazanç elde edişi düşmanlık ve zulüm ederek gerçekleştirirse, belki ıslâh olur diye daha henüz Dünya'da iken onu kesinlikle ateşe /sıkıntılı bir yaşama soka¬cağız. Ve şunu iyice bilin ki, bunu yapmak Allah için oldukça kolaydır).
Hak gaspının Dine zarar vereceğine değinen Hz. Muhammed gibi Allah da Hud-85 nci ayet ile, özellikle devletten haksız kazanım sağlama demek olan toplumsal hak gaspının, Devlet bütçesine ve dolayısıyla da, genel ülke ekonomisine zarar verecek bir girişim olacağına değinmektedir (Hud-85. Şuayb, kavmine dedi ki; "Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı hakça ve tam uygulayın. Halkın malını eksik vermeyin ve haksız mal-para gasp ederek /hortumculuk /yolsuzluk yaparak yeryüzünü /ülkenizi ekonomik bir sıkıntıya sokmayın").
Bütün Peygamberlerin, devlet malını kollamanın ne kadar önemli bir günah olacağı konusunda titiz olduklarını ve bu suçun doğrudan Cehennem ile cezalandırılacak suçlardan olduğu bilincine sahip olduklarına Al-i İmran-161-162 nci ayetlerle dikkat çekilmiş ve biz beşerlerin de aynı bilinçte olmamız istenmiştir (Al-i İmran-161. Dedikoduların tersine, bugüne kadar gelmiş hiçbir peygamber, emanete hıyanet etmemiş ve kâmu malından çalmamıştır. Çünkü onlar, olur da emanete hıyanet edip kamu malından çalan kimsenin, kıyamet günü çaldığı şeyi yüklenmiş olarak hesaba çekileceğini ve sonra haksız kazandığı her ne ise karşılığının tam olarak ödeneceğini ve hiç kimsenin haksızlığa uğratılmayacağını bilirler. 162. Hiç Allah'ın hoşnutluğunu kazanan bir kimse, Allah'ın hışmına uğrayıp, Cehennem'e giren ile bir olur mu? Orası ne k¬ötü bir yerdir bir bilseniz!). Bu bilinçte olan Hz. Muhammed'in şu davranışı ibret vericidir; (Hasan İbnu Ali, zekât hurmasından bir tanesini alıp, hemen ağzına attı. Resulullah, 'Hişt, hişt at onu! Bilmiyor musun, biz zekât /devlet malı yemiyoruz!" -veya: "Bize zekât /devlet malı helâl değildir!' diye müdahale etti. Ebu Hüreyre- Kütubu Sitte-2055".
Konunun önemini iyice belleklerimize yerleştirip, böylesi bir hatadan kaçınmamız için uyaran Kur'an mesajını pekiştirmek üzere Hz. Muhammed, Mahşer toplantısı sırasında, böyle bir günah işleyenin kendisinden yardım istediğinde şu cevabı vereceğini belirtmiştir; "Senin için hiçbir şey yapamam, ben sana tebliğ etmiştim" der-Kütubu Sitte-1131".
Özellikle Devlet bütçesine yönelik haksız kazanımın ne kadar büyük bir günah olacağına ilişkin şu iki hadis, konunun pekişmesinde oldukça önemlidirler;
1) "Resulullah'ın ağırlıklarının /eşyalarının başını bekleyen Kerkere denen bir zat vardı, derken vefat etti. Resulullah: "O cehennemdedir!" buyurdu. Bu söz üzerine adamı görmeye gittiler. Üzerinde, Devlete ait ganimetten çalınmış bir aba buldular." Kütubu Sitte-Abdullah İbnu Amr İbni`l-As-1134".
2)"Hz. Muhammed şunu demiştir; "Bir toplumda devlet malından hırsızlık ve rüşvet artarsa, Allah o toplumda korku başlatır ve güven duygusunu kaldırır, zina yayılınca ölümler çoğalır, ölçü-tartı eksik yapılmaya başlayınca rızk kesilir ve fakirlik artar, İslam'ın muhkemleri dışına çıkıldı mı, kan dökme artar, Allah'a verdiği sözleri bozunca da üzerlerine düşmanı salar-Kütubu sitte-5898". ve "Biz kimi bir işe tayin eder, bir rızık tahsis edersek, bu tahsis edilenden maada aldığı gulüldür (devlet malından hırsızlıktır)-Kütubu sitte-5174"
Konuyu, hak gaspının bir çeşidi olan rüşvet ile ilgili olan Bakara-188 nci ayet ile bitireyim (Bakara-188. Mallarınızı /veya her türlü imkânınızı aranızda haksız yollarla /haksızca gasp ederek almayın. Başkasının malını /imkânını haksız yere almak amacıyla da, yetkililere rüşvet vermeyin).

NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercümesi)" ve "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 14 Ocak 2015 Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne "REENKARNASYON" konusu ile inşallah devam edeceğim.