1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bizde adet böyledir!

Yabancı televizyon kanallarında çelikli ev yenileme programları var.
Zaman zaman denk geldikçe izliyorum.
Bakımsız ve tamire ihtiyacı bulunan evler satın alınıyor, alınan ev yenileniyor, tadilat aşamaları an ve an gösterilerek anlatılıyor.
Sonuçta…
Bakımsız ve tamire ihtiyacı olan evler bambaşka bir ev haline getiriliyor.
Tadilata harcanan para çıktıktan sonra bu işi yapanlar epey miktarda bir para kazanıyor.

***

Geçtiğimiz günlerde işte böyle bir programı izliyorum.
Bakımsız bir evi satın alan ve bu iş aynı zamanda meslekleri olan karı-koca derhal bir plan yapıyorlar ve ardından da tadilat işlemlerine başlıyorlar.
Tadilat işlemleri sırasında bazen işler iyi gitmiyor.
Hesapta olmayan sıkıntılar doğabiliyor.
İşte bu çiftimize de böyle bir sorun çıkıyor aldıkları evde.
Mutfak tezgâhının yerinin değişmesi gerekiyor.
Ustayı getirterek, mutfak tezgahının sökülerek, yeni gösterdikleri yere yapılmasını söylüyorlar.
Usta “bu sizin demenizle olacak şey değil” diyor önce.
Ardından da “belediyeden izin almanız gerekiyor. Sonuçta evin içinde önemli bir değişiklik yapacaksınız. İzin almadan hiçbir değişiklik yapamazsınız.” diye de ekliyor.

***

Gidiyorlar belediyeye.
Evin içinde yapmak istedikleri değişiklik talebini iletiyorlar.
Belediye görevlileri bu talep üzerine eve geliyor.
Bakıyor sağa sola ve “Yapamazsınız” diyor…
Devamla da;
“Yapacağınız değişiklik binanın taşıyıcıları için sorun oluşturabilir ve bu da insan hayatı için tehlike yaratabilir” diyerek gidiyorlar…
çaresiz mutfak tezgahını aynı yere yapmak durumunda kalıyorlar.
Benzeri bir durum, pencerelerin yerinin değiştirilmesi ya da pencerelerin genişletilmesi ile ilgili de çıkıyor.
Yine aynı şekilde “yapılamaz” cevabı alınıyor.

***
Şimdi geliyoruz bize…
Her şeyi olduğu gibi inşaat olayını da Allah’a havale ettiğimiz için bu gördüklerimiz bize çok uzak şeyler geliyor elbette.
20 yıl önce bir deprem yaşanıyor, depremde çöken binanın, alttaki dükkanın kolonlarının kesilmesinden kaynaklandığı çıkıyor ortaya…
20 yıl sonra bir deprem daha oluyor, bu depremde de çöken binanın aynı şekilde dükkan kolanları kesildiği için çöktüğü anlaşılıyor.
Aradan geçen 20 yılda bir arpa boyu akıllanmadığımız gerçeği de çöken bina enkazlarına karışıyor.
Dükkan sahibi kolon kesme kararı verirken kimseye sorma gereği duymuyor.
Kolonu kesen usta dükkan sahibine “sen ne yapıyorsun arkadaş?” demiyor.
Belediyenin kolon kesildiğinden haberi bile olmuyor.
Olan, yukarıdaki hiçbir şeyden habersiz olanların canına oluyor.
Yazık oluyor!


.....


Doğal afetin en
 korkuncu bu insanlar…


Bu depremden de kötü…
Deprem kötü…
Depremde çöken binalar kötü…
çöken binaların altında kalarak yitip giden hayatlar kötü…
çöken binalarda eksik malzeme kullanılması kötü.
Bina altlarındaki dükkan kolonları kesildiği için binaların çökmesi kötü.
Ama bunlardan da kötüsü ne biliyor musunuz?
Deprem yardımlarını alıp dükkânında satanlar…
Deprem oldu diye kiralık ev fiyatlarını iki katına çıkartanlar…
Depremin hemen ardından sattıkları binaların fiyatını arttıranlar.
Enkaz altında canlı araması için bölgeye getirilen AKUT köpeğini çalanlar.
Enkaz içinden eşya tırtıklamak için fırsat kollayanlar.
Şov için enkazın üzerine çıkanlar.
Depremin üzerinden siyasi mevzi elde etmeye çalışanlar.
“O değil biz yapıyoruz” diye bar bar bağıranlar.
Deprem oldu diye neredeyse göbek atanlar.
Depremi alkol ve zinaya bağlamakta ısrar edenler.
“Kör müsünüz? Ne diye hasarlı binada oturuyorsunuz? Gidin kendinize sıfır yeni bir ev alın” diye adeta kafa bulanlar…
İşte bunlar var ya bunlar!
Deprem bunların yanında tabi afet gibi kalır.
Doğal afetin en korkuncu bu insanlar!


.....


Afet doğal da, sonrasında
yaşadıklarımız doğal değil…


Pasifik Okyanusunda 9 şiddetinde bir deprem meydana gelir.
Doğal afet başka bir doğal afete yol açar ve Tsunami oluşur.
Dev dalgalar Japonya sahillerini vurur ve karşısına ne çıkıyorsa önüne katarak sürüklemeye başlar.
Hem deprem ve ardından oluşan Tsunami Fukişima Nükler Santralinde de büyük hasara yol açar.
Yani...
Depremle başlayan 3 doğal afetle karşı karşıya kalır Japonya.

***

Nükleer santralin zarar görmesi sonucu çevreye radyasyon yayılmaya başlar.
Radyasyon, zaten deprem ve tsunami gibi doğal afetle morali iyice bozulan bir kadını, Bayan Watanabe'yi bunalıma sokar.
Bayan Watanabe bu bunalım sonucunda intihar ederek yaşamına son verir.
Kadının kocası, Fukişima Nükleer Santralini işleten şirketini “karısının ölümüne neden olmak” suçlaması ile mahkemeye verir.
Mahkeme, söz konusu şirketi intihar eden kadının ailesine 49 milyon yen tazminat ödemeye mahkum eder.
Mahkeme aldığı bu karara “ülkenin deprem bölgesinde olduğu, sık sık depremlerin olduğu, bu depremlerin tsunamiye yol açtığı bilinmesine rağmen, nükleer santral gerekli önlemleri almamış ve bir insanın intihar etmesine neden olmuştur.” tespitini gerekçe gösterir.
***

İzmir'de yaşanan deprem sonrasında hatırladık yukarıda anlattığımız ve 10 yıl önce yaşanmış bu olayı...
Afet aynı afet...
Bir tarafta, doğal afet de olsa, bir kişinin yaşamına mal olduğu için ihmali olana çıkartılan fatura...
Diğer tarafta, onlarca insanın yaşamına mal olmasına rağmen, ihmali ve sorumlu olanların bulunamadığı için sonunda göçük altındakilere çıkan fatura...
öde ödeyebilirsen!


.....


BİRAZDA GüLMEK LAZIM


Temel, Fadime'yi Dursun ile birlikte yakalamış. Hemen silahını almış ve Dursun'a, "Madem Fadime'yi istiyorsun, onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum" demiş. Dursun kabul etmiş ve düello için ikisi birlikte yandaki odaya girip kapıyı kapatmışlar. Temel Dursun'a fısıldamış:
- "Aslında kimsenin ölmesine gerek yok. İkimizde havaya ateş edelim, sonra ölmüş gibi yere yatalım, Fadime ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur."
Böylece ikisi havaya birer el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar. Fadime silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş, yerde yatan Temel ve Dursun'a bakmış ve bağırmış:
- "Cemaal, hayatıım! çıkabilirsin, ikiside öldü!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi