4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BOR MADENİ

                                        


          Yıllardır, köşemizde ve ilgilerle yaptığımız sohbetlerde, BOR Madeni’ nin, ülkemiz açısında, ne kadar önemli olduğunu, sürekli gündeme getirdik. Eskişehir sınırları içindeki madenlerin, sanayinin motoru haline getirilerek, ham yerine, işlenmiş olarak, ihracat edilmesini de sürekli paylaştık.


            Türkiye’de, bor rezervinin, önemli bir kısmının, Eskişehir’de bulunmasına, üstelik, ESOGü’ de, Bor Araştırma ve Uygulama Merkezi olmasına rağmen, AKP iktidarı, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN’ i, 2003 yılında, Eskişehir yerine,  BOR madeni olmayan, Ankara’da, kurarak, kentimizi, Laboratuar ve Ar-Ge çalışmalarından, mahrum bıraktı.


             Bor’ la ilgili, bir yazımızdan sonra da ESO Genel Sekreterlerinde, Sayın Y. Emre HEPER, " …Bor madeni üzerine yazınızı okudum. Bu konuda, son gelişmelerden bilgi vermek istiyorum. ESO ve iki üniversitemiz ile birlikte, OSB kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi, çok özet anlatımıyla bilimsel çalışmaları ve bunların ticarileşmesini teşvik eden bir merkezdir ve şu anda, 20 ye yakın firma, burada faaliyet göstermektedir. Onlardan bir tanesi de BORTEK ldt şti. tarafından, Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür konuların çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Aralık ayı başında odamızda, yapılan bir törenle, BOREN Bor Enstitüsü tarafından da desteklenmeye değer bulunmuştur. Bu Boren tarafından desteklenen, ilk özel projedir. Bilgilerinize rica ederim." demişti.


            BORTEK ldt şti’ nin,, Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür alanlarındaki çalışmalarından bugüne kadar, bir gelişme olmadı.
             Yine Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı ömer Yüngül’ ün,“Yakıt pilini” hazırladık. Şubat, ya da Mart ayında piyasaya tanıtacağız.”sözleri dikkat çekmişti.


              Vestel tarafından üretilecek pilin, hemen tüm sektörlerde kullanılabileceğini. özellikle dizüstü bilgisayar, telsiz gibi aletler için, enerji jeneratörü olacağını, Bor’a, dayalı enerji yatırımları konusunda, dünya çapında ses getireceğini de kamuoyu ile paylaşmıştı ama uzun zaman geçmesine rağmen,  Vestel’ in, bu çalışmalarından da bir sonuç alınamadı.


              Ve nihayet!


              Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Sayın Fatih Dönmez, yeni tip Corona virüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında, Bor katkılı el dezenfektanının seri üretimine başlanacağını duyurdu.


             Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Endüstriyel İlişkiler Koordinatörü, Sayın Dr. Sedat Sürdem, BOREN de"Bor Enstitüsü olarak, kendi bünyemizde, laboratuvarlar oluşturduk. Birçok alanda temel ve kimyasal analizler yapmakla birlikte, kaplama laboratuvarlarımız, kompozit laboratuvarlarımız, organik polimer laboratuvarlarımız mevcut. İleri düzeyde de laboratuvarlarımız var. Buralarda çeşitli çalışmalar yapmaktayız."  açıklaması ise umut vericiydi.


              Elbette Bor’la ilgili, Ar-Ge çalışmalarını yapılarak çeşitli ürünlerin elde edilmesi sevindiricidir.  Ancak yeterli de değildir.  Bor, başka ülkelere, maden olarak satılması da mutlaka sınırlandırılmalıdır. Hatta maden olarak satılmamalıdır.


             çünkü Türkiye, bor madeninde, hammadde yerine Bor madeninden geliştirdiği işlenmiş ürünleri satarak, pazarını büyütmeye çalışmalıdır. Türkiye, en kıymetli rafine borun, tonunu ortalama 300 bin dolardan satıyor. Oysa bor teknolojisi sayesinde, bor kimyasalına dönüştürülen borun, tonu ise 30 milyon dolara kadar çıkabiliyor.


             Bor madeni, sağlık sektöründe de gözde madendir. Nitekim Kütahya Sağlık Bilimleri üniversitesinde, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ve Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü iş birliğiyle "Sağlıkta Bor Uygulamaları çalıştayı" düzenlendi.


            Ayrıca Petrol bittiği gün, dünya enerjide, BOR ve TORYUM madenlerine muhtaçtır.


             Nitekim Ankara Ticaret Odası’nın hazırladığı, “Bor ve ötesi Raporu’na” göre dünya bor rezervlerinin yüzde 72’si Türkiye’de bulunuyor. ATO Başkanı Aygün, “Bor’umuzun kıymetini bilelim. ‘Petrol Şeyhleri’nin yerini, ‘Bor Beyleri’nin alması yakındır” dedi.


            Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan, “Bor ve ötesi Raporu”na göre de. Türkiye, tek başına, dünya bor madeni ihtiyacını, 500 yıl karşılayabilecek rezervleri de elinde bulunduruyor.


             Gelişen teknolojiler, bor kullanımını ve bor minerallerine olan bağımlılığı artırmaktadır. Hammadde, yarı mamul ve mamul madde olarak; cam, porselen, seramik, fiber glass, metalurji, elektronik, tıp, enerji, tarım, havacılık, savunma gibi çok farklı sektörlerde kullanılan bor mineralleri, sanayinin vazgeçilmez hammaddesidir.


              ESO Başkanı, Sayın Celalettin KESİKBAŞ ve ekibi,  tarafından, “Bor ve Madencilik OSB/Endüstri Bölgesi”nin, düşünülmesi  ve ““Eskişehir Madencilik Kümesi” nin gerçekleştirilmesi, Eskişehir ve sanayisi, yanın da Bor madeni  açısından da  umut verici bir  gelişmelerdir.


             ülkemizdeki ve Eskişehir’deki madenler, özellikle de BOR ve TORYUM, ülke ekomisi açısından önemlidir. Ayrıca sanayinin, gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkemiz ve Eskişehir’ de, ham olarak değil de işlenerek, ürün olarak ihraç edilirse, ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunacaktır.


 


 


 


 


 





 

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi