4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BOR MADENLERİ ÖZELLEŞTİRİLMEMELİ

                         


              Geleceğin, petrolü olan, bor ve toryum madenlerine sahip Türkiye, Dünya, bor rezervlerinin, yüzde 73’üne sahiptir. ülkemizde bilinen bor yatakları; Eskişehir - Kırka, Kütahya - Emet, Balıkesir Bigadiç, Bursa - Kestelek’te bulunmaktadır.


              Türkiye, bor madenini tam rafine işlenmiş olarak değil, ham veya yarı rafine halde satmasından dolayı, çok önemli döviz kazandıracak fırsatları kaçırmaktadır.


                   Nitekim 200 dolar/ton dan satılan  tenörlü kolemanit cevherini, Türkiye, bu cevherde dünyanın tek üreticisi ve ihracatçısı konumundadır.


             Bor madnenini İthal eden ABD’li bir firma ise söz konusu ürünü, öğüttükten sonra aldıkları fiyatın, üç katı olan, 600-650 ABD doları/ton fiyatla, nihai kullanıcıya satmaktadır. Katma değer, ABD, tarafından kazanılmaktadır.


             Bor ve borlu yakıtlar, 1950’li yılların başında, ABD Savunma Programında geleceğin yakıtı olarak adlandırılmış ve nükleer silahlanma dışında, 2. önemli stratejik malzeme olarak nitelendirilmiştir.


            1958 - 1961 yılları arasında, ABD ve NATO tarafından, bor, stratejik bir maden olarak, kabul edilmiş ve pazarlaması kontrol altına alınmıştır.


         Yakın bir gelecekte, motorlu araçlarda kullanılan petrolün alternatifi “bor” madeni olacağı kesindir. Türkiye, petrol kadar önemli ve hatta petrolden bile daha önemli olacağı varsayılan bor madeninin, dünyadaki, en büyük rezervine sahip ülkesidir.


               ülkemiz açısından, Bor maden ile ilgili, en büyük sorun, Sanayicimize Borun satılmaması ve katma değeri yüksek, yeni rafine bor ürünleri üretmemesidir. çünkü bu hususta Mahkeme kararları, olduğu söyleniyor.


              Nitekim Danıştay 1.dairesi,  1.Mayıs 2000 tarihinde 2000-50 200-67 kararı ile “ Eti Holding A.Ş tarafından, ham olarak işletilebildiği ölçüde, rafine bor olarak yurt dışına ihraç edilerek satılan, bor tuzlarının, aynı biçimde, ham bor ve rafine bor olarak, yurt içinde Türk vatandaşı, kişi ve firmalara da satılabileceğine” karar vermişti


              Ancak Danıştay Dava Daireler Kurulu da, “ Bor madeni, Yunanistan’a satılabilir ama Türkiye’de, Türk sanayicisine, bor satılmaz” diyen, rekabet kurulu kararını, onayladığı da söylentiler arasındadır.


                Bu Mahkeme, kararlarını defalarca yazmamıza rağmen, herhangi bir açıklama gelmedi,


               Ancak geçmiş yıllarda, Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Sayın ömer Yüngül, Türkiye'nin, bor ve hidrojen kaynaklarını değerlendirmek amacıyla, bir dizi ar-ge çalışması yürüttüklerini, bu kapsamda 1.5 yıl önce kamuoyuna verdikleri sözü yerine getirerek, bir yakıt pili ürettiklerini belirterek, “  yakıt pilini hazırladık…. piyasaya tanıtacağız.” demişti ama bugüne kadar, bu pil ile ilgili somut bir gelişme olmadı.


           Eskişehir’de de Bor Madeni ile ilgili gelişmeler oldu..


           Nitekim ESO Genel Sekreterlerimiizden, Sayın Y. Emre Heper, borla ilgili, bir yazımızdan sonra ’ “   köşenizde, Bor madeni üzerine yazınızı okudum. Bu konuda son gelişmelerden bilgi vermek istiyorum. ESO ve iki üniversitemiz ile birlikte  OSB kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi çok özet anlatımıyla bilimsel çalışmaları ve bunların ticarileşmesini teşvik eden bir merkezdir ve şu anda 20 ye yakın firma burada faaliyet göstermektedir. Onlardan bir tanesi de BORTEK ldt şti. tarafından Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür konuların çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Aralık ayı başında odamızda yapılan bir törenle, BOREN Bor Enstitüsü tarafından da desteklenmeye değer bulunmuştur. Bu Boren tarafından desteklenen, ilk özel projedir. Bilgilerinize rica ederim.” demişti.


               Elbette Eskişehir’de, Borla ilgili çalışmaların yapılması, özellikle de bu alanda,  “Sanayi-üniversite” işbirliği, memnuniyet vericiydi. Eskişehir’e, yakışan da buydu.  Ancak     


 ESO ve ESOGü tarafında, gerçekleştirilen, BOR’ la ilgili çalışmalar, ne aşamada bilmiyoruz ama bugüne kadar, bu alanda da somut bir gelişmeye tanık olmadık.


               Türkiye’de, bor rezervinin, önemli bir kısmının, Eskişehir’de bulunmasına, üstelik, ESOGü’ de, Bor Araştırma ve Uygulama Merkezi olmasına rağmen, AKP iktidarı, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN’ i, 2003 yılında, Eskişehir yerine,  BOR madeni olmayan, Ankara’da, kurarak, kentimizi, Bor madeni, Laboratuar ve Ar-Ge çalışmalarından, mahrum bıraktı.


         Ayrıca  Dünyada ülkeler, enerji ve pek çok sektörde, Bor’ a, muhtaçtır. O nedenle de  de Batı ülkeleri, özellikle de ABD, yıllardır, Türkiye’ den ithal ettiği Bor’u, stok ediyor.  Nitekim NNT Nano Teknoloji AŞ Bor Power Genel Müdürü  Sayın Mehmet Can ARVAS," Anka Kuşu uzay aracında kullanılan, bor madeni de Türkiye'den, 15 yıl önce gemilerle, ABD'ye gönderilenlerdir. “ diyerek, bir gerçeği kamuoyu ile paylaştı.  


              Madencilik, sanayinin itici gücü, katma değeri yüksek olan, kaynak ve istihdam yaratan, bir sektördür. O nedenle de ESO Başkanı, Sayın KESİKBAŞ döneminde gerçekleştirilen, Türkiye’de, bir ilk de olan “MADENCİLİK  KüMESİ”ilde mevcut madenler, özellikle de Toryum ve Bor’la ilgili gelişmeleri, yakından takip etmeli, ülke ve Eskişehir’ e kazandırmak için de caba göstermelidir.


           Bor  Madeni özelleştirilir mi veya yabancılara devredilir mi  zaman göstercektir.. Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Sayın Fatih Dönmez, CHP’li Fethi Gürer’in, soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’de, 118 yabancı firmaya ait, 593 maden ruhsatı bulunduğunu söyledi.


               Bor ve Toryum, kesinlikle özelleştirilmemelidir. çünkü her iki maden de torunlarımızın, bize emanti olup, ülkemizin de teminatıdır. çünkü Türkiye’ de, dünyaya 500 yıl yetecek Bor mevcuttur. Dünya,  bugün olduğu gibi,  gelecekte de bu iki madene muhtaçtır.


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi