
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Bu gün ülkeyi yönetenlerin Behiç Erkin'den öğrenmesi gerekenler...
-Kurtuluş savaşının önemli kahramanlarından biri, önemli bir Komutan.
-Devlet Demiryollarının Kurucusu ve ilk Genel Müdürü.Başarılı bir Bürokrat.
-Milletvekilliği ve Bakanlık yapmış başarılı bir siyasetçi.
-Milli İstihbarat Teşkilatının fikir babası.
-Emekli Sandığının kurucusu
-Avrupa Başkentlerinde Türk büyükelçiliği yapmış önemli bir diplomat.
-Atatürk'ün en yakan arkadaşı ve sırdaşı.
Behiç Erkin'den bahsediyoruz.
Hani Enveriye İstasyonunun yanında mezarı olan, vasiyeti üzerine oraya defnedilen ve dün kendisini andığımız Behiç Erkin.
Bugün bu ülkeyi yönetenlerin Behiç Erkin'den öğrenecekleri çok şey var...
Ne mi var mesela?
Hemen anlatalım:
Kariyerinin son günlerinde Paris'e Büyükelçi olarak atanır Behiç Erkin.
O sırada Almanlar Fransa'yı işgal etmiş ve ne kadar Yahudi varsa paralarına ve mallarına el koyup, gaz odalarına göndermek üzeredir.
Behiç Erkin, Almanya'dan kendisine verilen demir Haç madalyasın forsunu da kullanarak 20 Bin yahudiye Türk pasaportu verir ve bu Yahudileri Almanlara teslim etmez.
Yahudi oldukları için esir almak isteyen Almanlara da aynen şu sözlerle karşılık vererek direnir:
-"Bu kanunları Türk Yahudilerine tatbik edemezsiniz. Çünkü benim ülkemde din, dil ırk ayrımı yoktur. Benim vatandaşlarımın belirli bir kısmına belirli zorunluluklar dayatmak bizim kanunlarımıza aykırıdır"
Başta da söyledik...
Bugün ülkeyi yönetenlerin Behiç Erkin'den öğrenmesi gereken çok şey var...
Baksanıza...
Bugün dahi bu ülkede kendi halkına dayatmada buluna, onların nasıl yaşaması gerektiğini baskıcı yöntemlerle dizayn etmeye kalkan yöneticiler var...
--------------------------
Vali "Kavas dedim" deyince...
Adana Valisi Coş, kendisini protesto eden kalabalığın içinde ki bir vatandaşı korumalarına işaret ederek;
-"Getirin o Gavat'ı" talimatı verdi.
Vatandaşa yönelik bu hakareti Basına yansıyınca da;
-"Ben Gavat demedim. Kavas dedim" diye açıklama yaptı.
Dün görüştüğümüz CHP Odunpazarı Belediye Başkan aday adayı Ayhan Kavas'a takılıp;
-"Adana Valisi 'Gavat değil Kavas' dedim diyor. Acaba seni mi işaret etti?" diye espri ile karışık sorduk...
Ayhan Kavas Adana Valisi'nin kıvırma hareketi içine girdiğini ancak bunda da başarılı olamadığını söyledi önce.
Ardından da...
-"Abi tanıyorsan söyle o valiye saçma sapan işlere bari benim soy ismimi karıştırmasın" dedi.
---------------------------
Boyer "Yeter ki bu iktidar gitsin"
Demokrat Partinin Büyükşehir Belediye Başkan adayının Ayhan Boyer olacağına rair bir yazı kaleme almıştık.
Boyer için;
-"Seçimi kazanma şansı olmasa da seçim sürecinde söyleyecekleri ile dikkat çekebilecek bir kişidir" yorumunda bulunmuştuk.
Aradı yazıdan sonra.
Telefonları susmamış.
-"Sen benim başıma iş mi açmak istiyorsun" diye espri yaptı önce.
Ardından da...
-"Vallahi ben öyle zengin bir adam değilim. Zaten olanı da geçtiğimiz seçimde harcadık" diye sürdürdü espriyi.
Ayhan Boyer, adaylık meselesine pek de takılmış değilim.
-"Benim asıl amacım bu AK Parti bu ülkenin başından gitsin yeter" diyor.
Önümüzde ki mahalli seçimlerin de AK Partinin bu ülkede artık yer alması için büyük bir fırsat oluşturduğunu söylüyor.
Son söz olarak da ...
-"Bu olacaksa herkes gibi ben de üzerime düşen ne varsa yapaya hazırım" diyerek noktalıyor konuşmasını.
-----------------------
Korktuğumuz başımıza geliyor
2012 yılının Mart ayında bir yazı kaleme almıştık...
Yani...
Nereden bakarsanız bundan tam 20 ay önce.
Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti projesinin TBMM Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildiği güne denk gelmişti yazımız.
Aslında bir uyarı niteliği taşıyordu.
Aynen şunları söylemiştik o yazıda:
-"Proje çerçevesinde, yıl boyunca yapılacak olan etkinlikler ve bu etkinlikler çerçevesinde Türki Devletlerden Eskişehir'e gelecek olan önemli isimler düşünüldüğünde, söz konusu projenin Eskişehir için ne kadar önemli olacağını söylemeye bile gerek yok.
Ancak...
Bu tür büyük kapsamlı projelerin içeriği etkili, kapsamlı ve güzel hazırlanmadığında, yapılanlar hiçbir işe yaramıyor.
Tıpkı İstanbul Dünya Kültür Başkenti gibi.
Hatırlanacağı üzere 2010 yılında İstanbul Dünya Kütler Başkenti ilan edilmiş ve bu kapsamda yıl boyunca birçok etkinlikler düzenlenmişti.
Harcanan para ve emek karşılında ortaya çıkan etkinliklerin çok zayıf kalması, projenin amaçlanan hedefe olabildiğince uzak kalmasına yol açmıştı.
Hatta...
2010 İstanbul Dünya kültür başkenti projesi ile ilgili "Fiyaskoyla sonuçlandı" yorumları bile yapılmıştı.
Aynı endişeler ister istemez 2013 Eskişehir Türk dünyası Kültür Başkenti projesi için de geçerli.
Umarız, İstanbul'da yapılan hatalar, Eskişehir'de gerçekleştirilecek olan projede tekrarlanmaz.
Dile getirildiği günden bu yana geçen süre içinde, Eskişehir için önemli bulunan bu proje, İstanbul gibi fiyaskoyla sonuçlanmaz.
Elbette hiç kimse bu projeyi "Fiyaskoyla sonuçlansın" amacıyla düşünmedi, düşünmüyor.
Ama yine de, şimdiden işi sıkı tutmakta yarar var galiba... "
KALDI 1,5 AY İŞTE...
Bu yazıyı yazmamızın üzerinden 20 Ay geçmiş.
Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesi'nin önünde kala kala 1,5 lık bir zaman kalmış.
Gerçi "2014'e de sarkacak" deniyor ama, yasal olarak 2014 de Bütçeden para harcanılması mümkün gözükmüyor.
Peki gelinen noktada neler yapıldı?
Akıllarda kalan sadece Açılış programı ve sonrasında gerçekleştirilen birkaç konser ile birkaç etkinlik.
Bunun dışında.
2013 Türk dünyası Kültür Başkenti Projesi bir Vali, iki Genel Sekreter ve sayısız çalışanın da başını yedi.
Sonuç olarak...
20 ay önce yazdığımız yazıda "Bu Proje İstanbul 2010 Dünya Kültür Başkenti projesi gibi fiyaskoyla bitmesin" demiştik ya...
Galiba korktuğumuz başımıza gelmek üzere...
----------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Ameliyathane kapısında dört dönen adama, hemşire müjdeyi vermiş:
- Beyefendi bir oğlunuz oldu!
Adam sevinçle haykırmış:
- Yaşasın, ismi Çetin olacak, oğlum benim!
Hemşire biraz yüzünü ekşiterek adamın yanına gelmiş ve:
- Ancak Çetin'in bir kolu yok, demiş.
Adam üzülerek:
- Olsun ben Çetin'im için her şeyi yaparım, onu gösterin bana, demiş. Bunun üzerine hemşire:
- Ama Çetin'in diğer kolu da yok, demiş.
Adamın afallaması sürerken hemşire sayıvermiş:
- Ve Çetin'in bacakları da yok, üstüne üstlük gövdesi de yok...
Adam dayanamamış:
- Yeteeer, Çetin'imi gösterin bana diyerek ameliyathaneye dalıvermiş. Ameliyat masasının başına geldiğinde bir bakmış ki Çetin sadece bir gözden ibaret. Adam dumura uğramış bir halde:
- Çetin'im Çetin'im diyebilmiş.
Bunun üzerine ameliyatı yapan doktor adama yaklaşmış elini omzuna atarak:
- Beyfendi Çetin sizi göremez, o maalesef kör...