Sizin de dikkatinizi çekti mi bilemiyorum ama bu seçim öncesi benim seçmen nazarında dikkatimi çeken bazı davranış hareketleri var…
örneğin:
-Bundan önceki seçimlerde AK partililerin kendi partilerini eleştirmelerine pek rastlamazdık.
Bu seçim öncesi AK Partililer açıkça hem partilerini hem de adaylarını eleştriyor.
-Bundan önceki seçimlerde CHP seçmeni hep iktidarı hem de kendi partisinde yaşananları eleştirirdi…
Bu seçim öncesi sanki yılgınlık yaşıyormuşçasına  “herkese bir ders lazım” tavrı takındı.
-Bundan önceki seçimlerde seçmen ilgisiz görünürdü.
Bu seçim öncesi aynı seçmen oy vereceği partiyi savunuyor, oy vermeyeceği partiyi alenen eleştiriyor.
-Bundan önceki seçimlerde seçmenin büyük bölümü sessiz kalır, görüşünü sandığa saklardı.
Bu seçim öncesi hangi partiye oy verip hangisine vermeyeceğini en yüksek sesle söylüyor.
-Bundan önceki seçimlerde sokakta kendisine mikrofon uzatılıp, görüşü sorulan seçmen “Ben o işlerle ilgilenmiyorum” der ve giderdi.
Bu seçim öncesi uzatılan mikrofon başında adeta birbirine giriyor.
-Bundan önceki seçimlerde, ortada resmi bir ittifak ya da işbirliği olmadığı halde seçmen kendi partisinden başka partiye de sempati duyuyordu.
Bu seçim öncesi ittifak partilerinin seçmeni, ittifak partileri ve adaylarını eleştiriyor.
-Bundan önceki seçimlerde aylar öncesinden partiler ve adaylar havaya girerdi.
Bu seçim öncesinde ortada seçim havasına dair hiçbir emare yok.
-Bundan önceki yerel seçimlerde, seçim çalışmalarının başında yerel olaylar gündeme gelirdi.
Bu yerel seçim öncesinde bir taraf “Beka”, diğer tarafa “Ekonomi” gibi ülke genelini ilgilendiren olaylarla seçmeni etkilemeye çalışıyor.

Sonuç olarak…
Bu seçim öncesi, geçmiş seçimlerde olmayan davranış ve söylemlere şahit oluyoruz.
Bunun ne anlama geldiğini bilemiyoruz ama bu seçim sanki sonuçları itibariyle herkesi şaşırtan bir seçim olacak gibi…

......

İlginç ziyaret!

Bazı ziyaretler vardır, gayet olağandır.
Hiç kimse arkasında herhangi bir şey aramaz.
Bazı ziyaretler ise beklenmediği için olağandışıdır.
İşte bu tanıma uygun olarak geçtiğimiz hafta sonu olağandışı bir ziyaret yaşanmış Eskişehir’de…
İYİ Parti Milletvekili Arsan Kabukçuoğlu ile Odunpazarı Belediye başkan adayı Salih Karabacak, CHP’li Erman Gölet’i işyerinde ziyaret etmiş.
Yanlarında olmadığımız için ziyarette ne konuşulduğunu elbette bilemiyoruz…
Belki sadece sohbetten ibaretti ziyaret.
Belki de yaklaşan mahalli seçimlere yönelikte konu bilemiyoruz…
Ancak…
Bildiğimiz, İYİ Parti’nin en önemli iki isminin, bir ara İYİ Parti’den adaylığı gündeme gelen Erman Gölet’i ziyaret etmesiyle bu ziyaretin ilginç bir durum oluşturması galiba…

......

Eski başkandan yeni başkan adayına klip eleştiri ve tepkisi!

AK Parti Odunpazarı belediye başkan adayı Volkan Doğan’ın sosyal medya üzerinde dolaşan bir videosu var.
Video, karşılıklı yapılan bir röportajın bir bölümü alınarak, sosyal medyada paylaşılacak bir klip haline getirilmesi aslında.
Doğan bu video görüntüsünde önce, “İçin rahat olsun” sloganını niçin tercih ettiklerini anlatıyor.
Ardından da “Neden içimiz rahat solsun?” sorusunu cevaplıyor.
Söz konusu Volkan Doğan’ın bu video klibi seçim çalışması kapsamına alınmış ve sistematik bir biçimde sosyal medya üzerinden sürekli paylaşılıyor.
Belli ki iyi hazırlık yapılmış…
Zira…
Aynı sosyal medya hesabından her gün 5-6 kez aynı videonun paylaşıldığı oluyor.
İşte bu video görüntülü paylaşımla ilgili sosyal medya üzerinden bir eleştiri ve tepki gelmiş…
İlginç olan, eleştiri ve tepki gösteren kişinin AK parti eski Tepebaşı Belediye Başkanı Tacettin Sarıoğlu olması…
Sarıoğlu, Volkan Doğan’ın bu video görüntüsündeki sözlerine tepki gösteriyor…
Doğan’ın bu video görüntüsündeki sözleriyle, kendisini partinin dışında ya da üzerinde göstermeye çalıştığını ifade edip “Keşke bu klibi çekmemiş olsaydın. O zaman içimiz biraz daha rahat olurdu” diyor.
Anlayacağınız…
AK partili eski belediye başkanından, AK Parti’nin belediye başkan adayına yönelik yapılan bir klip eleştirisi yaşanmış sosyal medya üzerinde.
Seçim tarihi yaklaştıkça partilerin birbirine karşı olan tansiyonu kadar, partilerin içindeki tansiyon da yükseliyor anlaşılan…

......

Vatandaşa öyle bir dokunmuş ki!

Şu sıralar bazı kanallarda vatandaşlarla ekonomi ve hayat pahalılığı üzerine yapılan röportajlar yayınlanıyor…
“Bazı” diyoruz çünkü çoğu kanal yayınlamıyor bu tür röportajları.
Belki de yapıyorlar röportajları ama birilerinin hoşuna gitmeyeceği düşüncesiyle yayınlamıyorlar.
Sosyal medya üzerinde ise daha çok rastlıyoruz sözünü ettiğimiz bu röportajlara.
İlginçtir, hayat pahalılığı ve ekonomi ile ilgili yakınan sade vatandaşların büyük bir bölümü sözü dönüp dolaşıp naylon poşet’e getiriyor…
Neredeyse hemen hepsi, hayat pahalılığına vermiş oldukları örneklerden ve yakınmaların ardından “Poşeti 25 kuruş olur mu?” diye bir eleştiri getiriyor.
Belli ki, temel gıda maddeleri ve diğer mal ve hizmetlere gelen zamlardan çok poşetin paralı olması dokunmuş sade vatandaşa…
Hem de öyle böyle bir dokunma değil bu…