Cumhuriyet Halk Partisi'nde aday adaylığı süreci erken başlatıldı.
Nereden bakarsanız bakın, bu büyük bir hatayı doğurdu.
Sürecin başlamasıyla birlikte "Erken açıklayan avantajlı olur" ihtimali ile hareket eden aday adayları, birbiri peşi sıra ortaya çıkmaya başladı.
Mitingi andırır aday adaylığı açıklamaları, bilboartlarda boy boy ilanlar, birbiri peşi sıra yapılan ziyaretler gırla gitti.
Hepsi, adeta adaymış gibi çalışır oldu.
Ama gelin görün ki süreç bir hayli uzundu.
Dolayısıyla...
Aday adaylarının bu uzayıp giden süreç içinde ne nefesi kaldı ne de hevesi.
Uzadıkça uzayan süreç, yapacak hiçbir şeyleri kalmayan ve isminin ilan edileceği günü çaresizce bekleyen aday adayları için adeta kabusa döndü.
Bunun sonucunda ne oldu biliyor musunuz?
Bırakın aday adaylarını bir tarafa, CHP içinde resmen paranoya başladı.
Herkes işi gücü bırakıp, dedikodu kıskacına düştü.
Hemen her gelişen olaydan vazife çıkartmaya, buradan da hareketle alakasız yorumlar çıkartılmaya başlandı.
-"Büyükerşen hangi aday adayı ile nereye gitmiş?"
-"Hangi aday adayı diğeri için neler söylemiş?"
-"Genel Merkez yöneticisi Odunpazarı aday belirlenmesi konusunda neler söylemiş?"
-"hangi aday adayı hangi gazeteye ne söylemiş? Bunu söylerken ne demek istemiş?"
-"Kim hangi aday adayını niçin destekliyormuş?"
-"Büyükerşen hangi aday adayını Genel Merkez yöneticisine bizzat tanıştırmış?"
-"Hangi aday adayı için 'O'nu kesinlikle aday göstermem' demiş?"
Olayın geldiği noktayı anlatmak için verdiğimiz örnekler bu kadarla da kalmıyor.
-"Genel Başkan Eskişehir'e gelmiş, niye partiye haber verilmemiş?"
-"Seyitgazililer Gökhan Günaydın'ı ziyaret ettiğinde, Gökhan Günaydın "Eskişehir'e biz karışmıyoruz'' derken ne demek istemiş?"
-"Yılmaz Hoca bir işadamı ile birlikte CHP Genel Merkezine niçin gitmiş?"
-"Erman Gölet Yılmaz Hoca ile gizlice buluşup ne görüşmüş?"
-"Nur Süllü Yılmaz Hoca'dan söz almasa istifa eder miymiş?"
Görüldüğü üzere, CHP de Odunpazarı adaylığına yönelik mevcut durumun yarattığı paranoya had safhaya ulaşmış durumda.
Aslına bakarsanız bu anlattıklarımız sadece CHP için de geçerli değil.
AK Parti çevresinde yaşanan adaylık sürecine ilişkin paranoya, CHP'de yaşananlardan pek de farklı değil.
Sonuç olarak...
Aday adaylıklarını ilan edip, adaylık bekleyen isimler ve bu isimlerin çevrelerinde toplanan gruplar, sürecin uzamasıyla birlikte büyük bir stres, tedirginlik ve hatta korku yaşamaya başladı.
Görünen o ki, partiler mevcut adaylarını sürecin son gününe kadar açıklamayacak.
Bu durum da, özellikle aday adaylarının bu güne kadar yaşadığı ızdırabın, bir süre daha artarak yaşanacağını gösteriyor.
Ne diyelim?
Umarız bu sürecin sonunda, insanların psikolojilerinde herhangi bir sıkıntı yaşanmaz.
Zira...
Sürece, süreç uzunluğuna ve bir de karşı karşıya kalarak, yaşadıkları olaylara baktığımızda...
Aday ilan edilenin de, aday olamayanların da bir travma yaşama ihtimalleri, sanki giderek artıyor gibi...
-----------------------------
Seçim öncesi vaatleri...
İnternet üzerinde dolaşan bir video var.
Video, Belediye Başkan adaylarının her seçim öncesi vermiş olduğu vaatleri eleştirip Tİ ye almak için hazırlanmış.
Başta, gerçekten Kastamonu Belediye Başkanlığına adaylığını koymuş bir ismin söylemleri zannediyorsunuz.
Ta ki videonun sonunda vaatlerini sıralayan kişi kafasına huni koyduğunda ancak anlıyorsunuz bunun bir mizahi eleştiri filmi olduğunu.
Kastamonu Belediye Başkan adayı olduğunu söyleyen kişi öylesine vaatlerde bulunuyor ki, gülmeden edemiyorsunuz.
Örneğin;
-"Bana oy verirseniz, kadınlar evde yemek yapmayacak. Her sokağa bir lokanta açacağız."
-"Bana oy verirseniz, kahvehanede çaylar bedava olacak"
-"Bana oy verirseniz, Bekar kimse kalmayacak. Genç kızlar ile erkekleri bir araya getirip, birbirleri ile en uygun çiftleri birleştirip, evlendireceğiz"
-"Bana oy verirseniz, Kastamonu'yu Başkent yapacak ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız alayını da Kastamonu'ya getireceğim"
-"Bana oy verirseniz, tüm bu hizmetlerim için gereken parayı, vergileri yüzde 100 bin arttırarak ve parayı bankalardan alarak yapacağım. Nasıl olsa Bankalar da vatandaştan alıyor o parayı"
Neticede...
Seçim öncesi vaatlerle dalga geçen hoş ve eğlendirici bir video bu...
Ama sanmayın ki sırf mizah olsun diye yapılmış...
Göreceksiniz: bu seçim öncesinde de en az bu vaatler kadar komik ve gerçek dışı birçok vaatler gelecek önünüze.
Bundan emin olun.
---------------------------------
Hepinize hayırlı olsun
-"Madem Demiryolu yer altına alınacak. Bari biraz uzun tutun da,Ertuğrulgazi geçidini de aşın" dedik.
Ertuğrulgazi geçidinin de en az Bağlar ve Muttalip geçidi kadar önemli olduğunu söyledik.
-"Yok" dediler...
-"Biz burayı bir köprü ile aşacağız.Sorun da ortadan kalkacak" diyerek geçiştirdiler durumu.
Sonra, nereden geldiği belli olmayan bir köprünün ucu gözüktü.
O köprü, gelip geçidin ortasına kadar uzandı.
Evler altında kaldı köprülü üst geçidin.
Mahalle ikiye bölündü resmen.
İnsanlar, ortaya çıkan ucube bir köprü manzarasıyla karşı karşıya kaldıklarında anladılar neyin ne olduğunu.
İsyan başladı mahallede.
-"Böyle ucube bir köprü istemiyoruz" demeye başladılar.
Demiryolunun yer altına alınmasını, Mahallenin Berlin duvarı ile ortadan ikiye ayrılmasına müsaade edilmemesini istediler.
Söyledik bunların olacağın.
Oldu da nitekim söylediklerimiz.
Şimdi Ertuğrulgazi geçidinin olduğu yerde, uzay filmlerini andıran bir köprü var.
Geçitte hala trafik sıkışıyor.
Mahalle ikiye ayrılmış durumda ve insanlar isyanda.
Görüyor musunuz yaptığınızı?
Hiçbir sorunun olmadı yerde, büyük bir sorun çıktı ortaya.
Hepinize hayırlı olsun.
Başta da buraya bu köprüyü yapmayı akıl eden sivri zekalılara hayırlı olsun.
---------------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Kocasının ölümünden 6 hafta sonra kadın, arkadaşlarıyla buluşur. Dul Kadın başlar anlatmaya:
- Kocam bana 3 zarf bıraktı. Birincisinde 1.000.Euro vardı.
İçlerinden biri:
- Ne için?
- Zarfın üstünde "Mezar Çiçekleri İçin" yazıyordu. İkinci zarftada 2.000.Euro vardı.
- O ne içindi?
- Bu zarfın üstünde "Güzel Bir Tabut İçin" yazıyordu.
- Eşin çok iyi düşünmüş ama. Pardon, 3.üncü zarfta ne vardı?
- Onda 10.000.Euro vardı ve zarfın üstünde "Güzel Bir Taş İçin" yazıyordu.
Parmağındaki yüzüğü gösterip:
- Bu güzel dimi?