Partide kongre süreci başlayınca;
Rutin giden günler, yerini dalgalı günlere bıraktı.
Eski defteler yeniden açıldı.
Hesaplar yeniden yapılmaya başlandı.
***
Elbette en büyük hesap ya iktidarda kalmak;
Ya da yitirilen iktidarı yeniden ele geçirmek.
Bu durumdan da anlaşılıyor ki;
İki kutuplu bir kongre sürecine doğru hızla gidiliyor.
***
Hani bir ara yenilikçiler ile gelenekçiler adı altında bir tabir girmişti siyasi hayatımıza...
Artık CHP için bile yakıştırabiliriz bu tabirleri.
Malum;
Bir tarafta partiye yeni hava, yeni işleyiş ve yeni bir vizyon, misyon getireceği söylemleri arasında başkanlığa getirilen Kılıçdaroğlu var.
Hani görevi boyunca herkes partide istediğini söyleyecek;
Parti içi demokrasi gerçekten işletilecekti.
Fakat Kılıçdaroğlu'nun kendisi bile kendi yönetimini kaç kez değiştirmek zorunda kalmıştı.
Partinin performansı ve sandık başarısında da değişme olmadığına göre;
Bugünün yenilikçilerin çokta başarılı bir dönem geçirdikleri söylenemez.
İşte bu yüzden gelenekçiler, kongreye hayli asılmaya başladılar.
Daha doğrusu CHP'yi ülkenin en güçlü örgütlenmesi haline getirip,
İktidara bu denli yaklaştıran kişiler...
Elbette Baykal, Sav ve diğer arkadaşlarından söz ediyoruz...
***
Büyük kurultay hızla bu iki kutup arasında geçecek yarışa doğru ilerlerken;
Bunun Eskişehir'e olan yansımalarının ayak seslerini de şimdiden duymaya başladık.
Gizli kapaklı buluşmalar, toplantılar, hedef için belirlenen stratejiler vs.
Daha doğrusu;
İki taraf arasında soğuk savaş şeklinde cereyan etmeye başlayan bir yarış başlamış durumda.
Bu yarış içinde, özellikle Baykal ekibinin oldukça aktif çalışmalar içerisinde olduğu bilgileri sürekli geliyor.
***
Kısaca;
Daha öncede söylediğimiz gibi;
Oldukça çalkantılı bir dönem geçirileceğini tahmin edebiliyoruz.
Bu dönem içerisinde ise hesapların tutturulması için mücadelenin kıyasıya geçeceğini öngörebiliriz.
Başta da dedik ya, eski defterler artık açılmış durumda!
Bakalım neler olacak?