Parti kurulduğu ve iktidar olduğu günden bu yana, iktidar partisinin Eskişehir milletvekilleri birbirleriyle anlaşabilseydi...
***
Eskişehir'in tüm  milletvekilleri, en azından Eskişehir ile ilgili meselelerde birbirleriyle uyum içinde çalışabilselerdi...
***
Belediye başkanları birbirleriyle kavga halinde olmasaydı...
***
Milletvekilleri ile Belediya başkanları en azından Eskişehir ile ilgili meselelerde birbirleriyle uyum içinde çalışabilseydi...
***
Etkin oda ve mesleki örgüt başkanları birbirleriyle anlaşabilse, birbirlerine karşı güç gösterisinde bulunmasydı.
***
Söz konusu odalar, Eskişehir ile ilgili meselelerde birbirleriyle göstermelik değil de, gerçekten samimiyet içinde biraraya gelebilseydi.
***
Kurum yöneticileri birbirleriyle ortak iş yapma alışkanlığını edinmiş olabilseydi.
Kısacası...
Yukarıda saydıklarımız birbirlerine karşı siyaset, ego, kıskançlık, kibir, çekememezlik, küçümseme, dedikodu, engelleme, çelme takma, taş koyma huyları ve alışkanlıklarını bir yana bırakabilseydi...
Eskişehir bugün bambaşka bir Eskişehir olurdu...
Bugün malesef böyle bir Eskişehir oldu!
Yukarıda saydıklarımız bugüne kadar yaptıklarını bundan sonra da ısrarla ve yılmadan devam ettiklerine bakılırsa, onlar böyle bir Eskişehir'den gayet memnun olsa gerek...

......

üç müjde de Eskişehir için vermişti...

Cumhurbaşkanı Erdoğan Cuma günü ülkeye güzel bir müjde vereceğini söyledi.
O andan itibaren,  Erdoğan'ın vereceği  müjdenin ne olabileceğine dair yorumlar yapılmaya başlandı.
Yapılan yorumların büyük bir bölümü, Erdoğan'ın müjdesinin Petrol ya da Doğalgaz rezervi bulunduğuna ilişkin olacağı yönünde.
Sonuç olarak...
Erdoğan bugün o söylediği müjdeyi verecek.
Müjdesinin ne olduğunu açıkladığında öğreneceğiz.
Her neyse...
"Müjde" ve Erdoğan denilince aklımıza Erdoğan'ın Eskişehir'e verdiği,müjdeler geldi...
Şöyle;
Erdoğan Eskişehir'e bir kere geldiğinde Eskişehir'e 3'ncü üniversite sözünü vermişti...
3'ncü üniversite oldu olmasına ama yeni bir üniversite müjdesi, var olan Anadolu üniversitesinin orta yerden ikiye bölünmesiyle oldu.
Yani...
Verilen müjde tam olarak gerçekleşmese de yarı yarıya yerine getirilmiş oldu.
Erdoğan Eskişehir'e bir başka geldiğinde, Eskişehir'in Türk Dünyası Eğitim Başkenti olacağını söyledi.
Halka hitap ettiği meydanda "Bu müjdeyi de buradan size veriyorum" dedi.
Ancak...
Verdiği bu müjde gerçekleşmedi.
Eskişehir, Erdoğan'ın dediği gibi Türk Dünyası Eğitim başkenti olmadı.
Son olarak, Erdoğan Eskişehir'e son geldiğinde ise, Türkiye'nin ilk Uluslararası Raylı Sistemler Merkezinin Eskişehir'de olacağını, başlayan çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağını, bunun takipçisi olacağını ve Aü rektörüne de bunu takip etme görevi verdiğini söyledi.
Fakat...
O günden bu yana URAYSİM projesi bitirilemedi
Projede duraksama yaşandı.
Sonuç olarak...
Erdoğan üç gelişinde de Eskişehir'e üç müjde verdi...
Biri hiç olmadı (Türk Dünyası Eğitim Başkanti)
Biri başladı bitmedi (URAYSİM)
Biri ise oldu ama Eskişehirlilerin beklediği şekilde olmadı.(üçüncü üniversite)
Umarız, Erdoğan'ın bugün ülkeye vereceği müjde Eskişehir'i de kapsayacak bir müjde olur.

.....

Seçimleri
protesto edecekler...

Araştırma şirketi Metropoll'un "Bu pazar seçim olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz" araştırmasının sonuçları açıklandı önceki gün.
Partilerin oy oranlarını tek tek vermeyeceğiz zira oranları zaten tablo üzerinde göreceksiniz.
Araştırma sonuçlarında dikkat çeken bir husus var.
Araştırmaya telefonla katılanların yüzde 5,7'si, seçimleri protesto ettiğini ve oy kullanmayacağını beyan etmiş.
Bu oran son derece yüksek geldi bana.
Zira...
Seçimlerde oy kullanmayacak ve bu yolla seçimleri protesto edecek olanların oranı, araştırmaya katılıp oy vereceği partiyi açıklamayanların oranından daha fazla.
Kararsız olduğunu söyleyenlerin oranının yarısı kadar.
Hatta...
Ak Parti, CHP, HDP, İYİ Parti ve MHP'den sonra 6 ncı parti konumunda.
Süreç bu oranı, yani seçimi protesto edeceklerin oranını azaltır mı arttırır mı bilemiyoruz.
Ancak...
Bu oranda kalması halinde tabloyu çok değiştirir, bizden söylemesi...

......

Bu iş çok ciddi bir duruma evriliyor!

önceki gün sadece Büyükşehir belediyesinden 3 mesaj geldi.
Her 3 mesajda da, tedavi gören covit hastası için, daha önce bu hastalığı geçirip iyişelenlerden antikor aranıyordu.
Hangi sosyal medya sayfasını açsam, en az birkaç tane, hastalığı geçiren ve iyileşenlerden antikor arandığına dair paylaşıma rastlıyorum.
Bu mesajların ve duyuruların bu denli artmış olması bile covit salgınında yaşanan artışın ne kadar yükseldiğini gösteriyor.
İş ciddi anlayacağınız!
Giderek daha da ciddi bir boyuta yükseliyor.

......

BİRAZDA GüLMEK LAZIM

Peder ve Bahadır ölmüşler.Cennetin kapısında onları bir melek beklemekteymiş. Melek sormuş:
– “Yaşadığınız sürece ne günah işlediniz?”
Peder hemen atlamış:
– “Ben sürekli Tanrı için dua ettim. Hayatım boyunca onun yolundan hiç çıkmadım” demiş.Bahadır ise:
– “Valla benim tek kötü huyum vardı oda çok hızlı araba kullanırdım” demiş. Peki demiş melek:
– “Peder sana cennetin gümüş anahtarını, Bahadır sana da cennetin altın anahtarını veriyorum”.
Peder bu duruma çok sinirlenmiş ve meleğe sormuş:
– “Ben hayatımı Tanrı ya adadım, sürekli onun için dua ettim, şimdi bu çocuk niye benden üstün tutuluyor?”
Melek cevap vermiş:
– “Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu”