
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Burhan Sakallı'nın şanssızlığı sanki başarısı ve konumu oldu...
2009 seçimlerini hatırlayın...
DSP adayı ile CHP adayının aldığı oy sayısı 100 bini aşmıştı.
Ancak...
Oyların bölünmesi nedeni ile AK Parti adayı 70 bin civarında aldığı oy ile Belediye Başkanı seçilmişti.
Yani...
Sol ağırlıklı gözüken bir bölgede, belki sol oyların bölünmesi sonucu seçimi kazanmıştı ama...
Öte yandan baktığınızda, Burhan Sakallı Odunpazarı bölgesinde AK Partinin gösterebileceği en iyi isimdi ve seçimi kazanacak bir ikinci ismi yoktu.
İkinci kez Belediye Başkanı seçilen Burhan Sakallı, bölgesinde fena da işler yapmadı.
İktidar partisinin Eskişehir merkezindeki tek isim olan Sakallı bu yüzden, yine partisinin Büyükşehir adaylığı söz konusu olduğunda en potansiyel isim oldu.
Ancak...
Bu köşede defalarca yazdık Burhan Sakallı'nın şanssızlığını.
AK Partinin mahalli seçimleri kazanabilmesi için Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinde de iddia taşıması gerekiyordu.
Dolayısıyla...
Hem Odunpazarı hem de Tepebaşı bölgesinde, seçmenin karşısına, seçimi alabilecek adaylarla çıkma zorunluluğu vardı.
Anketler yapıldı. Kamuoyu yoklamalarında bulunuldu.
Bunun sonucu AK Parti, Odunpaarı'nı Burhan Sakallı'nın haricinde bir isimle aşamayacağı ortaya çıktı.
Burhan Sakallı ne de olsa iki dönem Belediye Başkanlığı yapmış, bölgede iyi işlere imza atmış,iktidar partisinin Eskişehir'de tanınan ve bilinen tek ismi olmuştu.
Büyükşehir adayı yapılması halinde kaybetme ihtimali...
Odunpazarı'na yeniden aday gösterilmesi halinde ise kazanma ihtimali gibi bir durum söz konusu olmuştu.
Muhtemelen...
AK Parti karar vericileri, orta yerde Odunpazarı ilçesini kazanma ihtimali yüksek bir isim varken, bu ismi kaybetme ihtimali olan Büyükşehir'de değerlendirip, her iki Belediyeyi kaybetme riskini almak istemedi.
Zira...
Burhan Sakallı'nın Odunpazarı adayı yapılması halinde seçimi kazanma ihtimali, Büyükşehir adayı yapılması halinde seçimi kazanma ihtimalinden daha yüksekti.
AK Parti karar vericileri de muhtemelen her iki tarafı da kaybetme yerine, hiç olmazsa Odunpazarı'nı Burhan Sakallı ismi ile garanti altına alma tercihinde bulundu.
Kısacası...
Burhan Sakallı'nın tek şanssızlığı, Odunpazarı'nda iyi işler yapması ve AK Partinin Odunpazarı'nda sadece O'nun ismi ile seçimi alabiliyor olmasıydı.
Sakallı'nın Büyükşehir adayı yapılmayışı belki de "Hiçbir başarı cezasız kalmaz" sözünü hatırlattı ama...
Mevcut durum sanki "Tek komutanla iki kaleyi kaybetmektense, hiç olmazsa elimizde ki kale kalsın" mantığıyla hareket edildiğini gösteriyordu.
Ne dersiniz
......
Boşuna demedik "şu işleri bitirin" diye...
Eskişehir'de,Hükümet imkanlarıyla Eskişehirlilerin "hah işte bu" diyebileceği yatırımlar yapılmadı.
Başlanan yatırımlar da ne yazık ki bitirilemedi.
Duble yol yapıldı Eskişehir'den her yöne, şeridin biri çoğu zaman hemen her gün kapalı kaldı.
Eskişehir Kent geçişi karşılıklı üç şeride çıkartıldı, hala Bağlar Caddesi'nden gelip, Üniversitenin önden sağa, yani Çevre yoluna çıkamıyorsunuz.
Çevre yolu üzerine Bat-Çık'lar yapıldı tamam güzel ama, hala ışıklandırmaları yarım yamalak.
Çevre yolunun bittiği yıl oldu ama, hala Kartal Kavşağı ve Otogar önü trafiği düzenlenebilmiş değil.
Demiryolu'nun yer altına alınması meselesine başlanalı yıllar oldu ama, yarısı hala bekleyip duruyor.
Yeni Gar binası ortada yok.
Daha bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Fazla uzatmayalım.
Nasıl ki karar almaktan çok uygulamak önemliyse, yatırımlarda da inşaata başlamaktan çok bitirmek ve halkın kullanımına açabilmek marifet olmalı.
Yukarıda verdiğimiz örneklere baktığınızda, Eskişehir'de bunun olmadığını rahatlıkla görebiliyoruz.
Yani...
Eskişehir'de Çok güzel ve yerinde hizmetler başlatılıyor ama.
Nedendir bilinmez...
Bir türlü bitirilemiyor.
Bitmeyen hizmetin başlaması da, haliyle hiç bir şey ifade etmiyor.
Kısacası...
Nasıl ki alınan güzel kararlar, eksiksiz uygulamaya geçtiğinde faydalı oluyorsa...
Başlayan yatırım ve projeler de, tamamlanıp halkın ihtiyacına sunulduğunda bir anlam taşıyor.
Ve sonuç olarak...
Kararlar ne kadar güzel olursa olsun uygulanmadıktan, yapılan yatırımlar ne kadar müthiş olursa olsun bitirilmedikten sonra hiçbir işe yaramıyor...
Bu durum,seçim kapıya geldiğinde büyük sıkıntı yaratacak.
Kime mi? Elbette iktidar partisine.
Her gittikleri yerde soracaklar bu yatırımların niçin bitirilemediğini.
Her gittikleri yerde hesap sorulacak kendilerinden.
Bu köşede sürekli bu uyarıyı yaptık.
Hatırlarsanız AK Parti aday tanıtımı töreninde bir Eskişehir filmi gösterildi.
Büyükerşen de çıkıp "Başbakan beni aday gösterecek diye korktum" diye müthiş bir açıklama yaptı.
Son derece haklıydı Büyükerşen.
Zira...
Gösterilen filmde ki görüntüler hep Büyükerşen dönemine aitti.
Hükümet imkanlarıyla yapılanlar yoktu, çünkü bitmemiş, bitirilememişti.
Umarız, iktidar partisi temsilcileri şimdi anlamıştır ikide bir "Bitirin artık şu işleri" diye yaptığımız uyarıları.
Gerçi iş işten de geçti artık ama...
.......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi farkeder. Önde giden köpekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir başka tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam.
Tuhafına gider. Kafilenin başındaki adam kuşkusuz cenazenin sahibidir, yanına yaklaşır ve sorar;
-Beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?
Adam yanıtlar:
- Öndeki karım arkadakide kayınvalidem.
- Vah vah başınız sağolsun. Nasıl oldu?
- Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidemde karıma yardıma gelmiş onu da öldürmüş.
Adam biraz düşündükten sonra sorar;
- Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?
- Sıraya geç!