
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
BÜYÜKERŞEN BU KEZ İŞİN İÇİNDE OLMALI
Kültür Başkenti Projesi daha olgunlaşmadan krizle başlamıştı...
Hatırlarsınız...
Projenin aktörlerinden olması gereken Büyükşehir Belediyesi, daha işin başında geri çekildi.
Nedeni elbette fikirsel uyuşmazlıklarıydı.
Büyükerşen, önerileri kabul görmeyince, bir tepki olarak geri çekildi yönetimden.
Sonra proje tek merkezden çıkan kararlar ile yönetilmeye başlandı.
++++
Sonradan görüldü ki, bu iş kenti pek kapsamadı.
Yapılan etkinlikler şehirde bir hava oluşturmaya yetmedi.
Hepsini geçin, yapılan edilenler de amaçtan öte kaldı.
Sonra süreç çok farklı noktalara geldi.
Ve bugün işin başına yeni bir isim geçti.
+++++
Yeni Vali, daha ilk dakikadan projeyi şehre açtı.
Sivil toplum örgütlerinin fikirlerini almak üzere dün bir toplantı düzenledi.
Öncesinde gazetecileri dinledi.
Tüm bunlar iyi gelişmeler.
Daha iyi olanı da, dünkü toplantıya Büyükerşen'in de katılması oldu.
++++
Büyükerşen'in konuşmasındaki birkaç cümle aslında tüm olayı özetliyor.
"Etkinlikler sokakta, caddede yapılsın"
Öyle ya;
Eskişehir zaten sürekli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan bir şehir!
Bu projenin halkla bütünleştirilmesi isteniyorsa, halkın olduğu yerde yapılmalı.
Büyükerşen'in bu önerisine kim hayır diyebilir?
Aslında herkesin isteğini dillendiriyor Hoca.
Öyleyse bundan sonra, kendisi de taşın altına elini koymalı.
Özellikle bu projeden geri kalmamalı.
Nedenini söylemeye gerek yok.
Fikir ayrılıkları nedeniyle şehrin pek çok şeyden mahrum kaldığını söyleyebiliriz.
Bu yüzden;
Bu kentin başına kırk yılda bir konan bu fırsat, benzer tartışmalara kurban gitmesin.
Büyükerşen fikirleri ve belediyenin gücü ile destek versin.
Projenin sahipleri de bu tür destekleri kabullensin.
Ve bir şehir, hep birlikte bunu başarsın.
Yoksa Vali Tuna'nın söylediği "önümüzde uzun bir süreç var" dediği o süreçte heba olur gider.
++++++++++
Bakalım bundan sonrası nasıl olacak?
**************
ERTUĞRUL HOCA VE ÖMER HOCA'NIN GELİŞİNDE DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN...
Süper lige çıktık.
Çok mutlu olduk.
Olaylar Eskişehirspor'un mazisindeki gibi gelişecek dedik.
Çünkü bu kez kapı kapı dolaşıp para bulmak gibi bir durumda söz konusu olmayacaktı.
Federasyon paraları adeta yağdırıyordu.
Hadi başlasın artık, efsane geri dönsün dedik.
Sonra başımıza bir Beşiktaş efsanesi koydular.
Efsaneyi devam ettir dediler.
++++
Sonrası malum, efsaneden eser yoktu.
Dedikodular aldı başını gitti.
Es-Es Beşiktaş'ı bir türlü yenemedi.
İki farklı öne geçmesine rağmen yenemedi.
Sonra Bülent Hoca geldi.
Bu kez Fenerbahçe'nin arka sokağı denildi Es-Es'e.
Öyle ki, iş ta şike olaylarına kadar vardı.
Kulübün hocası hapishaneye atıldı.
+++++
Arada bir Alman ekolu güzeldi ki sormayın.
Es-Es kimseye yenilmedi, işte o zaman.
Kimsenin tek bir dedikodusu bile olmadı.
17 maç durdu takımın başında, takımı ilk 5in içinde bıraktı gitti.
+++
Gitmemesi için neden yoktu.
Eskişehirspor illa ki bir yere angaje olacaktı çünkü.
Fener'den yana tavır konulmaya devam edildi.
"Fener için çimleri yerim" diyebilen adam, takımın hocası yapıldı.
Aynı hoca, bizimle beraberken, gitti İstanbul'da Fener'le evlendi.
Otellerde Galatasaray'a satılan Alper ise tam rezillik.
Pazarlığın sabahında Fenerbahçe'ye satıldı.
Güya, Fener'in, ezeli rakibine çalım atması sağlandı.
++++
Bugün Ertuğrul Sağlam geldi.
Elbette ekibi ile geldi.
Yanında Bursaspor'a mal olmuş Ömer Erdoğan'ı getirdi.
Yani Bursaspor'un şampiyonluk efsanelerine Es-Es emanet edildi.
+++
Elbette onlarda hizmet edecek.
Ancak;
Eskişehirspor hep birilerinin gölgesi altında kalıyor.
Bir yere sokulmak, yaklaşmak zorunda kalıyor.
Beşiktaş ve Fener dündü.
Bugün Bursaspor.
Es-Es Bursa'ya yenilmeye başladığında kim neler diyecek?
Hadi, onların çokta bir önemi yok ama;
Hassas noktalar var!
Örneğin şu soru önemli;
"Eskişehirspor ne zaman kendi içinden spor adamları yetiştirip, ne zaman kendi kendinin başarısını üstlenecek?
Eskişehir'in spor adamları, ne zaman bu kentten çıkıp, başka şehirlerin futbol hamiliğini üstlenecek?"
Yani illa ki şampiyon takımlardan geri kalanlar mı Eskişehirspor'u yönetecek?
Var mı böyle bir zorunluluk?