1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen CHP'ye geçmemiş olsaydı...

Yılmaz Büyükerşen'in, beraberindeki isimlerle birlikte CHP'ye geçmemiş olduğunu farz edin.
Yani...
Önümüzdeki seçimlere yine DSP den gireceğini düşünelim bir an.
Bu durumda, biz bugün neyi konuşuyor olurduk sizce?
Seçimin AK Parti ile CHP arasında geçeceğini mi?
Yoksa...
Seçimin AK parti ile Büyükerşen arasında geçeceğini mi?
Muhtemelen...
Tıpkı 2009 seçimleri öncesinde olduğu gibi seçimin AK Parti ile Büyükerşen arasında geçeceğini konuşur, yine, tıpkı 2009 seçimleri öncesinde olduğu gibi CHP nin Büyükerşen'in seçilmesine ne denli olumsuz etkiler yapacağı konusunda fikir yürütürdük.
Çünkü...
Büyükerşen isminin olduğu bir mahalli seçimde, CHP nin ne denli etkisiz olduğu 2009 seçimlerinde ortaya çıktı.
O nedenle...
Kimse çıkıp, Büyükerşen isminin olduğu bir seçimde partilerin klasik dengelerinden bahsedemez.
Büyükerşen'siz bir seçimde belki AK Parti CHP dengeleri yarıştırılabilir ancak...
Büyükerşen isminin olduğu seçimleri, Büyükerşen'in içinde olduğu partiye kazandırdı ortadadır.
Demek ki...
Zayıf olan bir partiye bile, sadece ismiyle seçim kazandıran bir isim var ortada.
Ve bu isme bugün "Nasıl olur da partinin Odunpazarı adayını belirler?" diye tepki gösteriliyor.
İşte bunu anlamak mümkün değil.
İsmi ile seçim kazanan biri, Odunpazarı adayını da, diğer adayları da bal gibi belirler.
Hatta...
Kendisi istemese de, Genel Merkez "Sen belirle" diye ısrar eder.
Bu Büyükerşen'e, adaylığa yakışmayacak, seçimi kaybedecek, ya da hiç olmayacak bir ismi tutup aday yapma lüksünün verilmesi değildir elbet.
Neticede, yapılacak bir seçim ve bu seçimden de başarıyla çıkmak gibi bir durum söz konusudur.
Uzun lafın kısası...
Partinin "merkez yoklaması" kararı aldığı Eskişehir'de, dördüncü dönem aday olacak ve bu güne kadar ismiyle seçim kazanmış birinin, Odunpazarı adayını belirleme hakkı vardır ve bu hak ona tanındığı için kimsenin de tepki gösterme hakkı olmamalıdır.
Ancak...
Bu hakkı elinde tutan ismin de, aday belirlerken ya da aday belirlenmesi konusunda inisiyatifini kullanırken de, gerçekçilikten uzaklaşmaması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki, seçim iki ayrı neticesi olan bir yarıştır ve aday ismi bu yarışta neticeye tesir eden önemli bir unsuru oluşturur.
......

Öğretim üyeleri aktif siyaset içinde olmalı
Eskişehir'de bulunan iki Üniversitede yaklaşık üç bine yakın öğretim üyesi var.
Öğretim üyeleri genelde, Üniversite-Üniversitenin Sosyal tesisleri ve Evleri arasında zamanını geçirir diye bilinir.
Her iki Üniversitede de görev yapan Öğretim üyelerinin geçirdikleri zaman, her ne kadar böyle tanımlansa da, aslında gerçek hiç de şekilde değildir.
Eskişehir'deki öğretim üyeleri,Türkiye ve Eskişehir'in gündemini yakından takip eder.
Şehirde ki gündeme oturan konularla ilgili hem bilgileri vardır, hem de kendine göre yorumları.
Sadece bunu ulu orta çıkıp konuşmazlar.
Daha çok dinlerler...
Öyle yukarıda da tanımlandığı gibi Ev-iş ve Üniversite sosyal tesisleri üçgenine sıkışmış da değillerdir.
Kent merkezinde ki mekanları da bilirler, alışveriş yapılan dükkanları da...
Kısacası...
Öğretim üyeleri şehrin içinde yaşarlar...
Tek kusurları, düşüncelerini içinde saklarlar.
Her birinin siyasi görüşü vardır ama, yasa müsait olmasına rağmen taşıdıkları bu fikri içinde barındıran partilere gitmezler.
Sizin anlayacağınız, siyasetten olabildiğince uzak dururlar.
Halbuki üzerlerinde hem siyaset kurumuna, hem de düşüncesini taşıdığı partilere seviye kazandırabilecek donanımları olmasına rağmen.
Siyasi partilerde ki mevcut teşkilatlanma seviyesizliği belki engeldir gitmelerine ama...
-"Biz işin işine girip düzelmesine yardımcı olmaz isek, mevcut durumdan da yakınmaya hakkımız olmaz" diye düşünmezler.
Netice olarak...
Ortaya da "İlgililerin bilgisiz, bilgililerin de ilgisiz" olduğu bir tablonun çıkmasında ki başrolü oynarlar.
Sahada olmadıkları için, bir anlamda maçı amatörlere teslim ederler.
Bu güne kadar bu köşede her defasında "Kötü olan siyaset değil, siyasetçi" dedik.
Yine her defasında, üzerinde donanımları olan öğretim üyelerinin, taşıdıkları fikirler doğrultusunda ki partilerde yer alması gerektiğini ifade ettik.
Bakın yaklaşmakta olan bir seçim var.
Seçimlerde aday adaylığı için müracaat eden öğretim üyesi sayısı oldukça az.
Halbuki, iki Üniversitenin olduğu bir kente mevcut aday adaylarının yarısını öğretim yeleri oluşturmalı.
Ama olmuyor...
Ne siyaset öğretim üyelerinin ilgisini çekiyor, ne de siyaset öğretim üyelerini içine çekebiliyor.
Bu Eskişehir adına bir eksiklik...
Eksikliğin giderilebilmesi için yapılabilecek tek şey ise, öğretim üyelerinin aktif siyaset içinde daha fazla yer almaları olmalı.
......

İşlerini toparlamaya başlamış
Jale Nur Süllü, CHP' den Odunpazarı Belediye Başkanlığı için resmi aday adaylığında bulunmadı.
Bürokrat olduğu için görevinden istifa etmesi gerekiyordu.
O yüzden.
CHP nin aday belirlemede uygulayacağı anket yönteminde, kendi isminin de yer alması konusunda partiye bir dilekçe verdi.
Bu dilekçeyle de, bir anlamda aday adayı olacağının sinyalini vermiş oldu.
Bürokratların, aday adayı olmak için görevlerinden istifa etme süreleri bu ay sonunda doluyor.
Jale Nur Süllü,anlatılanlara bakılırsa Büyükşehir Belediyesi'nde ki işlerini toparlamaya başlamış.
Yine söylenilenlere bakılırsa...
Nur Süllü bu hafta sonu Büyükşehir'deki görevinden istifa ederek,resmi aday adaylığı başvurusunu yapacakmış...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi