Başlığı görüp de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in Belediye Başkanlığından istifa ettiğini falan düşünmeyin.
Biliyoruz ki böyle bir istifa şehrin yarısını sevindirip, diğer yarısını üzer.
Dahası...
Böyle bir istifa bırakın şehri bir tarafa, bütün ülkede şok etkisi yaratır.
O yüzden baştan söyleyelim ki, Büyükerşen Büyükşehir belediye Başkanlığından falan istifa etmiş değil.
Büyükerşen'in istifa ettiği görev, 2013 Türk dünyası Kültür Başkenti projesi için kurulan Ajans yönetiminden.
İki gündür yazıyoruz.
Projenin gerçekleşmesinde en önemli organ olan Ajansın geçtiğimiz haftalarda yeni yönetimi oluşturuldu.
Kanun gereği Ajans yönetiminde Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen de var.
Geçtiğimiz günlerde Ticaret Odası salonunda toplanıyor bu yönetim kurulu.
Vali'nin başkanlığında ki toplantı gergin bir havada geçiyor.
Ve bunun sonucunda da, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen toplantıyı terk ediyor.
Toplantı salonunda buz gibi bir hava esiyor.
Hemen akabinde de Büyükerşen, Ajans yönetiminden istifa ettiğine dair dilekçeyi vilayete gönderiyor...

HER ŞEY BERABERİNDE GETİRDİĞİ DÖKÜMANLARI MASANIN ÜZERİNE ATMASIYLA BAŞLAMIŞ
Büyükerşen'in toplantıyı terk ettiğini, söz konusu toplantıda tartışmalar yaşandığını yazmıştık.
Söz konusu toplantıda bu denli tartışmalara ve hatta Büyükerşen'in toplantıyı terk etmesine neyin sebep olduğunu doğrusu tam anlamıyla bilmiyorduk.
Meğer her şey Büyükerşen'in beraberinde getirdiği dokümanları masanın üzerine atması ve konuşmasıyla başlamış.

BİR ÇUVAL DOLUSU BASILI MALZEME
İLE GELMİŞ TOPLANTIYA
Söylenenlere bakılırsa Büyükerşen, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının yönetim toplantısına, neredeyse bir çuval dolusu kitap, dergi ve benzeri malzemeyle gelmiş.
Önce bunları çıkartmış tek tek ortaya.
Hemen hepsi, geçtiğimiz aylarda ve yıllarda kutlanan yunus Emre Haftası ile ilgili basılı malzemelermiş.
Çoğunluğunun hiç ismi duyulmamış dergiler ve kitaplar olduğunu söylemiş Büyükerşen.
Ardından da...
Yunus Emre Haftasında çıkartılan kitapları göstererek, bunların hiçbirinin bir işe yaramadığını, paranın resmen sokağa atıldığını ifade etmiş...
Ardından, porselen Yunus Emre tabaklarından tutun da, basılan kitapların kağıt kalitesine kadar eleştiri bombardımanına tutmuş resmen.
SALONDA BUZ GİBİ HAVA ESMEYE BAŞLAMIŞ
Toplantıya katılan tüm yönetim kurulu üyeleri başlamışlar endişeli bir şekilde Büyükerşen'i dinlemeye.
Toplantıya başkanlık eden Vali Koçdemir de sakin bir şekilde sonuna kadar beklemiş Büyükerşen'in lafını bitirmesini.
Sonunda Büyükerşen, toplanan paraların resmen etrafa saçıldığını, paraların işe yaramaz materyallere gittiğini, birilerinin bu işten kazanç sağladığını söylemesiyle sonuçlandırmış konuşmasını.
Yaptığı konuşma biraz da itham olarak algılanmış olacak ki, konuşmayı sonuna kadar dinleyen Vali Koçdemir cevap verme gereği duymuş.

SİZ HANGİ TOPLANTIYA KATILDINIZ Kİ?
Vali Koçdemir önce, Büyükerşen tarafından gösterilen kitap ve dergiler ile diğer materyallerin kendi görev zamanında yaptırılmadığını söylemiş.
Ardından da Büyükerşen'e hitaben;
-"Siz de Yunus Emre kutlama komitesi içindeydiniz. Hangi toplantıya katıldınız ki? Keşke katılıp, buna engel olsaydınız. Söylediğiniz sözler itham içeriyor. Buna hakkınız yok" diye bir hayli de sert cevap verince, ortalık daha da elektriklenmiş.

BEN DE BU TOPLANTIYA KATILMIYORUM O ZAMAN
İşte bu sözlerin ardından Büyükerşen kalkmış ayağa.
-"Demek ki burada anlaşamayacağız" diyerek, bu toplantılara bundan sonra katılamayacağını ifade etmiş.
Ardından da, beraberinde getirdiği kitap ve dergileri alarak, toplantı masasını terk etmiş.
Ev sahibi olduğu için sadece Ticaret Odası Başkanı Büyükerşen'i asansöre kadar geçirmiş ama...
Diğer yönetim kurulu üyeleri yaşanan olay sonrasında adeta oturdukları yere kitlenmiş.
Ve netice olarak...
Olayın ertesi günü, hafta sonu olmasına rağmen Büyükerşen, Türk dünyası Kültür Başkenti projesi Ajansının yönetim kurulundan istifa ettiğine dair dilekçeyi Vilayet'e göndermiş.
KANUN GEREĞİ İSTİFA EDEMEZ
Büyükerşen, Türk Dünyası Kültür başkenti Ajans yönetiminden istifa etmiş etmesine ama, kanun gereği bunun olamayacağı kendisine anında bildirilmiş.
Bu istifa ve ardından istifa edemeyeceğine dair cevap sonrasında ne olacağı merak ediliyor.
Gerçekten kanun gereği Büyükerşen'in bu Ajansın yönetiminde bulunması zorunlu.
Fakat...
Yönetim içinde yaşanmış da bir olay var.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Ortada bir kuyruk acısı her iki taraf için de olacak.
Böyle bir durumda Ajans yönetimi nasıl sağlıklı işleyecek?
Bunu da zaman gösterecek...
......
Şimdiden başlamışlar iyi mi?
Mahalli seçimler 6 ay erkene alınıyor.
Her ne kadar yasa mecliste görüşülüp kabul edilmemiş olsa da, AKP ve MHP nin bu konuda aynı fikirde olması, CHP nin de buna karşı çıkmaması seçimlerin erkene alınacak olmasını kesinleştirdi.
Mahalli seçimlerin erkene alınacak olmasıyla birlikte, birçok kişi harekete geçmeye başlamış.
Erken tarihe çekilse bile, daha seçimlerin yapılmasına 1 yıllık süre olmasına rağmen özellikle CHP de Belediye Başkanları Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç'ın yolları çok sık kesilir olmuş.
Belediye Başkanlarını bir yerlerde görenler önüne geçip;
-"Mahalli seçimlerde meclis üyesi olmak istiyorum. Beni de değerlendirirsiniz değil mi başkanım?" diye sormaya başlamışlar.
Her ne kadar Büyükerşen ve Ataç;
-"Daha bizim durumumuz belli değil. Aday olup olmayacağımızı bilmiyoruz" dese de, kafaya meclis üyeliğini koyanlar;
-"Siz yine de meclis üyeliği için kafanızın bir köşesine benim ismimi yazın" demekten çekinmiyorlarmış.
......
Biraz da
gülmek lazım
Kadının birinin gördüğü her rüya gerçeğe dönüşüyormuş. Kadının oğlu ise hava kuvvetlerindeymiş. Kadın ölmeden bir hafta önce rüyasında oğlunun uçaktan atladıktan sonra paraşütünün açılmadığını görüyor. Bunu oğluna ölmeden önce anlatıyor ve kadın ölüyor. Kadının oğlu haftalar sonra tatbikata gidiyor havada bütün askerler atlıyor bizim asker korkudan atlayamıyor. Komutan askere neden atlamıyorsun diye sorduğunda ise durumu anlatıyor. Komutan ise gülerek oğlum bu paraşütler test edildi istersen gel benimkiyle değiştirelim. Tamam dedi asker ve asker komutanın paraşütüyle atladı. Askerin paraşütü açıldı ve asker yavaş yavaş yere süzülürken paraşütü açılmayan komutan, önünde hızla aşağı doğru düşerken asker bağırır:
- Komutanım nereye?
-Komutan :
- Ananın yanınaaaaaaaaaaaaaaa