2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

BÜYÜKERŞEN YANIT VERECEKTİR AMA BİLİM ADAMLARI KONUŞUR MU?

Büyükerşen konuşuyor;
"Eskişehir'i bugünkü hale getirmek için aldığımız dış kaynaklı kredi ile arıtma tesisimizi de yaptık.
O tesis 100 Milyon Dolar'a mal oldu.
Stockholm'de ki arıtma tesisi ne ise, bizim tesisimiz de odur!
Daha doğrusu bir kopyasıdır!
Türkiye'ye örnek olacak bir tesise sahibiz.
Eskişehir'in bundan sonra arıtma sorunu bırakmayacak bir tesis bu.
Arıtılacak suyun kapasitesi arttıkça sadece havuz inşa edilecek.
O derece!
Ve bu tesise Porsuk'tan gelen suyu önce arıtmadan numune ediyoruz.
Daha sonra arıttıktan sonra değerlerine bakıyoruz.
Bu sonuçları da bakanlığa gönderiyoruz.
Zaten çıkan sonuçlar, bakanlığı istediği limitlerin çok gerisinde.
Eğer evinizde suyu tutan depolarınız temizse, bu suyu rahatlıkla içebilirsiniz.
Çünkü şebekeye içme suyu kalitesinde su veriyoruz"
***
Nabi Avcı konuşuyor;
Yılmaz Hoca'yı sever, sayarım ama keşke her şey O'nun dediği gibi olsa.
Ortada çok ciddi bir su sorunu var.
Bunu bilim adamları söylüyor.
Onlarda çıkıp konuşmalı.
Öte yandan Eskişehir arıtma tesislerinde arıtmadan daha çok su dinlendirilmesi yapılıyormuş.
Bu yüzden durum ciddi!
Şehrin bir sorunuyla karşı karşıyayız.
Önümüzde seçim var diye de örtecek değiliz!"
K K K
Büyükerşen'in başta okduğunuz konuşması daha üç-dört gün önceye ait...
Gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda söylemişti.
Bunları söylerkende arıtılan suyun niteliğini gösteren raporları da ortaya koymuştu.
Nabi Avcı'nın söyledikleri ise daha taze.
Dün partide yaptığı konuşmadan...
***
İnsanın ister istemez kafası karışıyor.
'Acaba doğruyu söyleyen kim?' diye düşünüyor insan.
Çünkü mesele koskoca bir kentin çeşmelerinden akan su ile ilgili.
Ancak ortada iki farklı görüş var.
Birisi 'su çok temiz' diyor.
Diğer tam tersi konuşuyor.
İşin daha ilginç tarafı ise aklımızı karıştıran sözlerin sahibinin birisinin belediye başkanı;
Diğerinin hatırı sayılır milletvekili olması.
K K K
Konuyla ilgili elbette herkesin aklı karışacaktır.
Eskişehirli daha bugünden 'acaba kim haklı?' demeye başlayacaktır.
Dediğimiz gibi ortada suyla ilgili bir durum var.
Bu yüzden kamuoyu işin gerçeğini öğrenmek isteyecektir.
Çünkü atlanacak ya da muallakta bırakılacak bir konuyla karşı karşıya değiliz.
Herkesi ikna edecek türden açıklamalar şart!
***
Avcı'nın dediği gibi, konuyla ilgili bilim adamları konuşmalı.
Şehrin üniversitelerinde konuyla ilgili uzman kişiler, Avcı'ya anlattıklarını birde kamuoyuna anlatmalı.
Hani 'Biz bilimsel araştırmalarımızı gazetelere gönderiyoruz ama bir paragrafını kırpıp, hiç okunmayan yerden yayınlıyorlar' diyen Eskişehir'in çok sayın bilim adamları.
Siz 'Eskişehir'de çeşmeden akan su çok sağlıksız, tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız' dediniz de, gazeteler mi yazmadı?
O yüzden en önce siz konuşmalısınız.
Özellikle de Nabi Avcı'ya şehrin suyuyla ilgili bilgileri veren bilim adamları konuşmalı...
***
Konuyu dağıtmadan toparlayalım.
Nabi Avcı, sorunun siyasi tarafa çekilmemesini istiyor.
Ancak, şehrin suyunun başında bulunan ESKİ'ye, doğal olarakta ESKİ'nin bağlı bulunduğu kurumun başındaki kişiye yeniden söz düşüyor.
Yani Büyükerşen konuyla ilgili bir kez daha konuşacaktır.
Yani iş daha en başında siyasete doğru gidiyor.
Bakalım Büyükerşen ne diyecek?
Suyun sağlıksız olduğunu iddia eden bilim adamları da konuşacak mı?
Bekleyip göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi