
9-Emine GİRGİN
ÇAĞIN HASTALIĞI; DOYUMSUZLUK
Baktığımızda aslınsa hepimiz hayatı arayış içinde geçiriyoruz. Mutluluğu arıyoruz, başarıyı, aşkı, şansı... Aynı zamanda, sürekli bunları bulamadığımızdan yakınıyoruz. Bulduğumuzu zannedip zaman zaman yanılmanın verdiği hüznü yaşıyoruz. . Aslında tam olarak bu 'bulamamışlık' hissiyle doyumsuzluğa sürükleniyoruz.
Yaşamınızda her kiminle olursanız olun, beklentilerinizi çok yüksek tutmayın. çünkü, karşınızdaki kişi tarafından her an yüzüstü bırakılma olasılığıyla karşı karşıya kalma ihtimaliniz var.
Şimdi bir insan düşünün. Sürekli yalan söyleme hastalığı içinde. Hayattan aldıklarından hiçbir şekilde doymuyor. Hayatında olduklarının yetmediğini düşünüyor.
Etrafımdaki ilişkileri inceliyorum. Bakıyorsun adam evlenmek istemiş ve evlenmiş. Görünen çerçevede eşiyle gayet mutlu mesut bir yuvası var. Nur topu gibi çocukları olmuş ama gel gör ki dışarı da farklı farklı kadınlara kan ağlıyor. Sevmeden evlendim, zorla evlendim, annem için babam için evlendim bla bla blaaa…
Saadet fotoğraflarında da o saadetli halleri zaten yalnızca fotoğraf içindir eminiz. Sevmeden sevişmenin kitabını yazmışlar, bizlere de artık şaşırmamak kalıyor.
Aynı şekilde günümüzde kadınlarda ipin ucunu kaçırmış. Adamla zorunluluklardan dolayı evlenmiş ki bu zorunluluğun içerisinde geçim derdi baş sıradaysa, doyumsuzluk had safhada. Sevmeden bir ilişki yaşamış, bir de severek ilişki yaşamayı istiyor. Hal böyle olunca en yakınındakinin ilgisiyle beyninde aldatma eğilimleri şimşek gibi çakıyor.
Aslında bu tür kadınlar ve erkekler ne istediklerini bilememekten yana şikâyetçiler. Sadakat duygusundan yoksun bu tarz insanlar kendilerini mutsuz ettikleri gibi birbirlerini ve çevresindeki herkesi mutsuzluk lodosuyla sürüklemeye meyilliler.
Hiç o tarz bir insanı düzeltmek için çabalamayın. çünkü onlar asla düzelmeyecekler. Hayatları boyunca daima doyumsuz olmaya devam edip, yaşamlarını yalan üzerine kurgulayarak, kısa mutluluklarıyla kocaman bir mutsuzluk yaratıp iç dünyalarında yapayalnız biri olarak kalacaklar.
Sevgisiz insanların sevmesini de beklemeyin. Bir insanın kendisine saygısı yoksa karşısındakine olmasını hiç beklemeyin zaten. Böyle bir kadınla ya da adamla evliyseniz de çok geçmiş olsun. Karşınızdaki kişi ucuz hesaplarla kazandığını sandığı ucuz bir yaşama adım atmış. Siz ise eşinizin doyumsuzluğu üzerine yaşam adına bir ders daha almışsınızdır. Kalbiniz kırık, boynunuz bükük ama alnınız ak bir şekilde yolunuza devam edersiniz üzülmeyin. İlişkinizi, kendinizi, onun bu davranışını hiç “neden sonuç ilişkisinde” anlamlandırmakla uğraşmayın. Zaten çözmek pek de mümkün değil. Siz yolunuza bakın. Zaman her şeyin ilacıdır.
EMİNE GİRGİN