-Kılıçdaroğlu çok iyiyse niçin Cumhurbaşkanı adayı olmadı?
-Muharrem İnce kötüyse niçin Cumhurbaşkanı adayı gösterildi?
-Koca ülkenin teslim edileceği adama CHP niçin teslim edilmedi?
-Bu CHP’yi yönetenler, “50 bin Avukat” derken, 50 bin sandıktan olunduğunu nasıl izah edecek?
-Yıllardır tek adamlığa karşı siyaset yapan CHP tek adamlıktan niçin kurtulamıyor?
-CHP seçmeni, CHP’yi yönetenlerin oyuncağı olmayı ne kadar raha sürdürecek?
-CHP’yi yönetenler bundan böyle yok ettikleri inandırıcılığını nasıl sağlamayı düşünüyor?
-Koskoca parti,  seçmenine karşı güven sorununu nasıl oldu da yaratabildi?
-Zıplaya zıpyala konuşan özgür özel ile itici ve çatlak sesli Bülent Tezcan daha ne kadar ekranlara çıkıp, insanların sıdkını sıyıracak?
-Kendi tabanından bile oy alamaz hale gelen ve seçmeni başkalarına kaptıran bir partinin yöneticileri, başka partilerin seçmeninden hangi stratejiler ile oy alıp iktidar olmayı düşünüyor?
-Parti içinde adaleti sağlayamayan CHP yöneticileri, “ülkede adalet yok” söylemiyle insanları nasıl inandıracak?
-Bütün dert partiyi yönetmekten mi ibaret? ülke yönetmek ne zaman akla gelecek?
-CHP’yi yönetenler, CHP seçmeninin “Değişim yoksa sandığa gitmek de yok” düşüncesi karşısında ne yapmayı düşünüyor?
-CHP seçmeni bu kadar çapsızlığı hak etmek için ne yaptı?
-CHP’yi yönetenler her başarısızlıktan başarı çıkartma mucizesini ne zaman bırakacak?
-çocukluk yıllarımızda oyun oynarken “Allah’ın hakkı 3’dür” falan derdik. CHP’yi yönetenler için Allah’ın hakkı 9’u geçti. Daha kaç hakları olduğunu düşünüyor parti yöneticileri?
-önümüzdeki süreçte, Salı’dan Salı’ya sallamaktan başka nasıl bir muhalefet yapılacak?
-Partinin düştüğü iflas durumunu anlamak ve gereğini yapmak için daha kaç seçim ve seçim yenilgisi geçmesi lazım?
-Partiyi yönetenler kendilerini değiştirmeden ülkeyi değiştiremeyeceklerini ne zaman fark edecek?
-CHP’yi yönetenlere bel bağlayan seçmenin beli daha ne kadar kırılacak?
Bu sorular, seçimlerin yapıldığı tarihten itibaren karşılaştığımız, konuştuğumuz, mail yoluyla aldığımız sorulardan ibaret.
Sosyal medya üzerinde 10 dakika dolaştığınızda, bu ve buna benzer binlerce soru ile karşılaşmanız mümkün.
Seçimin yapıldığı günden bu yana geçen süre içinde bu soruların biri bile cevap bulmadı.
Aslında…
Bir istifa haberiyle bu soruların tümü ortadan kalkacak ama partide sorulara muhatap olanların istifa gibi bir gündemleri yok…
Binlerce sorunun muhatabı olduklarını üzerlerine bile almıyorlar.
Umurlarında bile değil olup bitenler.
Dün de söyledik.
139-140 milletvekili, 40-50 Belediye başkanlığı yetiyor onlara…
Görünen o ki…
Bu durum, istifa etmedikleri müddetçe, sadece kendi kendilerine oy verecekleri bir seçime kadar devam edeceğe benziyor…

.....

Bu kurallar hiç değişmiyor

Siyaset yaza yaza içimiz karardı…
En azından biraz olsun siyasetin o kasvetli havasından biraz sıyrılıp, gülümseyelim istedik.
O yüzden, bir tane olsun farklı bir yzıyı köşemise alma gereği hissettik.
Günlük yaşantımızda hepimizin defalarca başına gelen ve gerçekten değişmeyen kurullar yer alıyor.
Okuyunca yazıyı hem güldük hem kendi kendimize "Doğru vallahi" dedik.
Bir de siz okuyun. Gerçekten değişmiyor bu kurallar:

Mekanik Tamirat Kuralı
Elleriniz yağa bulaştığında, burnunuz kaşınmaya başlar ve acil çiş etmeniz gerekmektedir.
Yer çekimi Kuralı
Yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya yuvarlanır.
Yanlış Numara Kuralı
Yanlışlıkla çevirdiğiniz bir telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz ve biri daima cevap verir.
Mazeret Kuralı
Patronunuza işe geç kalma sebebinin patlak lastik olduğunu söylerseniz ertesi sabah lastiğinizi muhakkak patlak bulursunuz.
Değişkenlik Kuralı
Eğer trafikte şerit değiştirirseniz, eski şeridiniz şimdi bulunduğunuzdan daha hızlı akar. (Bu hep böyledir)
Banyo Kuralı
Vucudunuz tamamen ıslandığında telefon çalar.
Yakın Tesadüf Kuralı
Beraber görülmek istemediğiniz biriyle beraberseniz tanıdığınız biriyle karşılaşma ihtimali tavan yapar.
Sonuç Kuralı
Birine bir aletin çalışmayacağını ispat etmeye çalıştığınız zaman o alet çalışır.
Biyomekanik Kuralı
Kaşınma katsayısı vücudunuzda ulaşılması zor olan yerlerde en yüksektir şekilden şekle girersiniz.
Tiyatro Kuralı
Ne olursa olsun koridordan en uzak sandalyenin sahipleri en geç gelir.
Starbucks Kuralı
Bir kahve içmek için oturduğunuzda patronunuz sizden bir görev ister ve bu görev süresi kahve soğuyana kadardır.
Murphy'nin Soyunma Odası Kuralı
Eğer soyunma odasında sadece iki kişi varsa, onların soyunma dolapları bitişiktir.
Yüzey Kuralı
Tereyağlı ve reçelli ekmeğinizin yeni yaptırdığınız veya aldığınız halıya düşme ihtimali, halının pahalılığı ve yeniliği ile doğru orantılıdır.
Mantıksal Tartışma Kuralı
Neyi konuştuğunuzu bilmiyorsanız her şey olabilir.
Brown'un Fiziksek Görünüm Kuralı
Papuç ayanıza tam geldiyse, o papuç çirkindir.
Wilson'ın Pazarlama Stratejisi Kuralı
Gerçekten çok sevdiğiniz bir ürünü bulup aldığınızda, o ürünü üretmekten vazgeçerler.
Doktorların Kuralı
Eğer kendinizi hasta hissedip doktor randevusu alıp gittiğinizde aniden iyileşirsiniz. Eğer randevu almazsanız hastalık devam eder.
Olasılık Kuralı
Birisi tarafından seyredilme olasılığı yaptığınız işin aptallık katsayısıyla doğru orantılıdır.

.....

Böyle de
değerlendirenler var…

Cumhurbaşkanlığı kabinesi açıklandı…
Kabinede yer alan bakanlara tepkiler de var onaylayanlar da…
özellikle 3 bakan ile ilgili yoğunlaşan yorumlar var…
Hastane kurucusunun Sağlık Bakanı…
Okul sahibinin Milli Eğitim Bakanı…
Tur sahibinin ise Turizm Bakanı olması eleştiriliyor.
Bu 3 bakanın, kendi ticari işleriyle ilgili bakanlıklara atanmasına yönelik eleştirilerin haklı yönleri olabilir elbette.
Ancak…
Bu durumu “İsabetli karar” olarak yorumlayanlar da var.
Bu düşüncede olanlar “Sektörün içinden gelmeyen sektörü bilemez. Bizim zaten bu güne kadar yaşadığımız en büyük sıkıntı bu değil miydi?” Diyor.