
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
CHP VE KURULTAY
İl Başkanı Erman Gölet, bugün yapılacak CHP Kurultayı'nda, MYK seçimlerinde olmasından yana olduklarını, 12 kurultay delegesi ile görüşeceklerini, ancak kendi düşüncesinin, blok listeden, yana olduğunu belirtmişti.
Kurultay' da, ne gibi kararlar alınacak veya kimler PM' ye seçilecek, bilinmez ama CHP' de hala "POLİTBÜRO" ve "KURULTAY " geleneklerinin devam ettirilmek istendiği de bir gerçek. Oysa CHP iktidar olmak istiyorsa, mutlaka "DEĞİŞMEK" zorundadır. Çünkü CHP' de, en büyük sorun, "DEĞİŞEMEMEK" tir.
Maalesef Türkiye' de, siyasetçiler, geçmişteki alışkanlıklarından bir türlü kurtulamadı. Hatta geçmişteki siyasi partilerin, devamı olduklarını da her vesile kamuoyu ile paylaştılar. Yerel, ulusal ve küresel alandaki gelişmeleri ve değişimleri de sürekli göz ardı ettiler. Hülasa bildiklerini okudular, alışkanlıklarını terk etmediler.
Bu partilerden biri de CHP' dir. Yıllardır partiye "POLİTBÜRO" ve "KURULTAYLAR" yön verdi. Bugünde, değişen hiçbir şey yok Patiye, aynı unsurlar hakimdir. Nitekim CHP 12 Eylül öncesi, 24 kurultay, 8 olağanüstü kurultay, 12 Eylül sonrası ise 8 kurultay ve 6 olağanüstü kurultay olmak üzere toplan 32 kurultay ve 14 olağan üstü kurultay gerçekleştirdi.
CHP, 18. olağanüstü Kurultayı da bugün yapıyor.
Aslında CHP, Kemal KILIÇDAROĞLU ile bir rüzgâr yakalamıştı. Hatta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, yeni tüzüğün uygulamaya konulması isteği üzerine Genel Başkan KILIÇDAROĞLU ile Sav arasında görüş farklılığı değişim kıvılcımı olmuştu. Bunun üzerine KILIÇDAROĞLU, parti yönetiminde değişikliğe gitti. Genel sekreterliğe Süheyl Batum ve teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcılığına ise Gürsel Tekin getirildi. Ancak bu değişim, "POLİTBÜRU tarafından, kabul görmedi.
CHP, değişememenin faturasını, sürekli muhalefette kalarak ödedi. Buna, en büyük neden, POLİTBÜRO' nun, "Küçük olsun, bizim olsun" felsefesi, neden oldu. Nitekim, Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, "...Sol, sokağı göremedi. Ya tatile gittik, ya sıcak evimizde oturduk" haklı eleştirisi, sol kesim ve kamuoyunda, yankı buldu. CHP tabanlı ve diğer solcular, bu çıkışa hak verirken, sıkıntının, parti yönetiminden kaynakladığı görüşünde birleştiler.
Aslında Sayın KILIÇDAROĞLU, haklı idi. CHP yıllardır, değişik toplum kesimlerini demokratik ve katılımcı bir işleyişle kucaklayamadığı için, o toplumsal yapılar CHP' den dışlandı. Toplumun, gündeminden de koptu. Özellikle de CHP, ana muhalefet partisi olarak siyaseti ülkenin toplumsal sorunları üzerinde değil de, toplumsal kimlikler üzerinden yapması, yıllarca muhalefette kalmasına neden oldu.
Şu bir gerçek ki CHP, iktidar olmak için gayret göstermedi. Partide, lider olabilecek, pek çok kişi, ya pasifsize, ya da partiden ihraç edildi veya ayrılmak zorunda bırakıldı. Son yıllarda ise CHP' nin, yenide yapılandırılacağı, iktidar gelmek içinde kurmayları tarafından iktidar taahhütnamesi' hazırlanacağı, parti yönetiminin gençleştirileceği söyleniyordu. Ancak bu vaatler bir türlü gerçekleşmedi.
CHP' de, POLİTBÜRO kamuoyunda sıkıntı yarattı. Halk, yeni yüzler istiyor. CHP önümüzdeki genel seçime, yeni bir lider ve kadro ile girerse, başarılı olmaması için hiçbir sebep yok. Bunu sohbetlerde, açık bir şekilde görmek mümkündür.
CHP' ye, Türkiye' nin ihtiyacı var. İktidara gelmek istiyorsa, yeniden yapılanmak ve vitrinde yeni yüzlerde yer vermek zorundadır. Ancak halktaki genel kanı, "CHP'nin iktidar olmak istemediği yönündedir. Aslında bu durumu, yadırgamamak lazımdır, ülkemizdeki siyasiler, özellikle de liderler; düşüncede saplandıkları kalıplaşmadan çok zor kurtulurlar. Ayrıca İKTİDAR, PARTİ VE LİDER OLMAK AYRI, MUKTEDİR OLMAK AYRI ŞEYLERDİR. Hala ülkemizde, bu gerçeği göremeyen siyasetçiler, var.
Türkiye'de, siyaset ve siyasetçi, Türkiye'nin, gelişmesinin ve sorunlarının çözümünün önünde, ciddi bir engel olduğu gibi, sorun yaratan taraftır da. Çözümde seçmenin elindedir. Ancak bugün, CHP' li seçmen duyguları ile mi veya bilimsel gerçeklerle mi hareket edecek bilinmez ama CHP' de Sayın Baykal ve Sayın SAV gibi insanlar var oldukça, özellikle, CHP' de gençlerin önü de kapandıkça, CHP, hiçbir zaman iktidar olamaz. O nedenle de bugün yapılacak kurultayda, CHP' li seçmen, POLİTBÜRO" yı, tavsiye etmeli yeni yüzleri tercih etmelidir veya blok liste oluşturarak "POLİTBÜRO" saf dışı etmelidir.
Türkiye'de, siyaset ve siyasetçi, Türkiye'nin, gelişmesinin ve sorunlarının çözümünün önünde, ciddi bir engel olduğu gibi, sorun yaratan taraftır da. Ancak Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, her türlü sorunun çözümü, seçmenin elindedir. O nedenle de CHP' de arzu edilen değişim, seçmenin tercihi ile orantılı olacaktır.