CHP’deki kriz çözülmediyse bu işin sonu iyi olmaz

CHP İl Kongresi iyice yaklaştı.

19 Ekim 2025 Pazar günü yapılacak.

İl Başkanlığı için Talat Yalaz dışında ‘’adayım’’ diyen yok.

Büyük bir sürpriz olmazsa kongre tek adaylı olarak yapılacak.

Daha önceki kongrelerin aksine çekişme yok.

Ancak, hala çözülüp çözülmediği belli olmayan bir kriz var.

Krizi yaratan Sivrihisar İlçe Kongresinde yapılan tüzük ihlali…

Daha önce defalarca dile getirdik.

Bir kez daha anımsatalım…

CHP Tüzüğünün 41. Maddesinde deniliyor ki;

‘’Büyükşehir sınırları içinde kalan nüfusu 20.000’den fazla olan yerlerde partili belediyeler, bunların bağlı kuruluşları ve iştiraklerinde çalışanlar kongrelerde aday olamazlar ve ilçe kongresi delegesi olarak seçilemezler. İl/İlçe başkanı ve yönetim kurulu üyesi olamazlar.’’

Tüzük hükmü çok net…

Belediyelerde ve şirketlerinde çalışanlar parti organlarında görev alamazlar.

Ne delege seçilebilirler ne de il ve ilçe yöneticisi olabilirler.

Sivrihisar’ın nüfusu 20 Binin üzerinde…

Tüzük hükmünün uygulanması şart…

Buna karşılık uygulanmadı.

İlçe Yönetim Kurulu’na giren 2 belediye çalışanı var.

Birisi Nergis Dökmeci, diğeri de Davut Tüfekçi…

Her ikisi de Büyükşehir Belediyesi personeli konumunda…

Tüzüğe göre yönetim kuruluna giremezler.

Ancak girdiler.

Yönetim kuruluna girmekle kalmayıp bir de il kongresi delegesi oldular.

Onlarla birlikte il kongresi delegesi olan bir isim daha var.

O da Berkay Uzun…

Bir kez daha yinelediğimiz olay bu…

Çok açık bir tüzük ihlali var.

Yarattığı sıkıntı çok büyük.

Partinin başına dert açabilir.

Bunu defalarca dile getirdik. Aynı şekilde dile getiren başka gazeteci arkadaşlarımız da oldu.

Dile getirmeler, aslında ‘’uyarı’’ sayılır.

Dikkate alınıp alınmadıklarını bilemiyoruz.

Bugüne kadar yapılmış bir açıklama yok.

Açıklama yapması gereken belli…

İl Başkanı Talat Yalaz… Divan Başkanı olarak Sivrihisar İlçe Kongresini de yönetti.

Aslında kongre sırasında müdahale etmesi gerekiyordu.

Nedense gerekeni yapmadı.

Tüzük ihlali içeren listeyi oylamaya sundu.

Onun için ‘’krizin oluşmasında pay sahibi’’ demek yanlış olmaz…

Oluşan krizi çözmek de onun görevi…

Yapması gerekenler belli…

Kısaca ‘’tüzük hükümlerini uygulamak’’ denilebilir.

Bugüne kadar yapmış olması gerekirdi.

Ancak ne yaptığını bilemiyoruz…

Ağzını açıp tek laf etmiş değil…

Ne ağzını açıp bir çift laf ediyor ne de iki satırlık bir yazı yazıyor.

Susuyor.

O susunca da krizin giderilip giderilmediği bilinmiyor.

Kulaklara fısıldananlara bakılırsa kriz çözülmüş değil…

‘’Ben delegeyim, kongreye katılıp oyumu kullanırım’’ diyenler varmış.

Doğruluk derecesini bilemiyoruz.

Ancak doğru ise kriz başka boyutlara ulaşabilir.

Partinin başına dert açılır.

Bakalım ne olacak?

Kongreye 2 gün kaldı.

Bekleyip göreceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi