4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÇİFTÇİLERDE, ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

Çiftçilere, bu yıl verilecek doğrudan gelir desteği (DGD) ödemesinden yararlanmak için başvurular, 12 Mart'ta başlayacak.
Tarımsal faaliyette bulunan çiftçiler, en fazla 500 dekar arazi için DGD ödemesi alabilecek. Dekar başına yapılacak temel ve ilave DGD miktarları, bakanlık tarafından açıklanacak. DGD ödeme planı, DGD başvurusu yapan çiftçilere ait bilgilerin, çiftçi kayıt sistemine girişinin il ve ilçelerde tamamlanmasını ve ön denetiminin bitirilmesini müteakiben bakanlık tarafından belirlenecek. Sahte belge düzenleyen ve kullanan çiftçiler tahkim komisyonu karar tarihinden itibaren beş yıl DGD ödemesinden faydalandırılmayacak. Yapılan ödemenin tamamı geri alınacak..
Elbette çiftçiye tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, DGD ödenmelidir. Ancak Çiftçi de kendi ayakları üzerinde durmak içinde, gayret ve çaba da göstermelidir.
Öte yandan Türkiye'de, çiftçi ile ilgili olumsuz gelişmeler de, hep "Devlet" suçlandı. Çiftçiden kaynaklanan hatalar ise, sürekli gözardı edildi. Sonuçta Dünya da tarım ürünleri açısından kendi kendine yeterli 7 ülkeden biri olan Türkiye, tarım ürünleri ithal eden bir ülke haline getirildi.
Elbette Türkiye genelindeki bu gelişmeden, Eskişehir' de nasibini aldı. Oysa 1.365.248 ha. Yüzölçümüne sahip Eskişehir'de, 582.500 ha alan, yani ili yüzölçümünün %42.7'si, tarım arazisidir. Eskişehir'de sulanabilir tarım arazisi, 350133 ha.(%59.64), sulanan arazi 83135 ha (%14.2) sulanamayan arazi ise, 226102 ha (40.46) dır.
Eskişehir, küçümsenmeyecek miktarda tarım arazisine sahip bir ildir.
Ne var ki, Mevcut tarım alanları, gerektiği şekilde kullanılmamaktadır. Çiftçiler hala babadan kalma tarım yöntemleri ile ürün elde etme gayret ve çabası içindedir. Dünyadaki tarımla ilgili gelişmeleri takip etmediği gibi, Kendisine önerilen ve tanına imkanları da kabul etmemek ve devletten yardım beklemektedir.
Nitekim Sivrihisar'da uygulamak istediğimiz "Kültür", "Ürün" ve "Ağaçlandırma" Projeleri içinde "Organik tarım" da vardı. Bölge çiftçisine toplulaştırma, finans, teknik ve pazarlama gibi her türlü imkân sağlandığı halde, bölge çiftçisinin kabul etmemesi sonucu, düşünülen projeler hayata geçirilemedi.
Yine Tarım İl Müdürlüğü'nün, "Organik Tarım " yapma isteği de, muhtarlarla yapılan toplantıda, kabul görmedi. Bu tablo gösteriyor ki, Türk çiftçisi, her şeyi devletten bekliyor. Elini da taşın altına koymak istemiyor. Hal böyle olunca da, Türk tarımı her geçen gün kan kaybediyor. Elbette bugün tarımın içine düştüğü girdapta, siyasi otoritenin sorumluluğu vardır ama tarımdaki olumsuz tabloda, çiftçilerimizin de payı büyüktür.
Neden bilinmez, Türk çiftçisi, düşüncede saplandıkları kalıplaşmadan çok zor kurtuluyor. Oysa düşüncenin insan yaşamında, hemen uygulanarak sonuç vermesi beklenemez..Düşünülen proje/projelerin, hayata geçirilebilmesi için zaman, sabır, emek,gayret ve çaba ister.
Eskişehir'de tarım, arzu edilen boyuta getirilmek isteniyorsa, önce çiftçilerimiz, ulusal ve global alandaki gelişmeleri takip edip, hayata geçirmek için, gayret ve çaba gösterecektir. Bu her çiftçimiz için, bir görev ve ödev olduğu kadar bir haktır da.
Öte yandan, Eskişehir tarım arazisi açısından olduğu kadar, yeterli altyapıya da sahiptir Ziraat fakültesi, İl Tarım Müdürlüğü birimleri ve Anadolu Tarım Araştırma Enstitüsü Eskişehir tarımı için, ciddi imkânlardır.
Eskişehir çiftçisi, ulusal ve global pazarlarda söz sahibi olmak istiyorsa, istiyor. Mutlaka tarımla ilgili dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek, ildeki kurum/kuruluşlardan istifade etmek ve uygulamaya da almak zorundadır. Çünkü dünyadaki gelişmelere rağmen, Türk ve Eskişehir tarımının istenen atılımı yapması çok zordur.
Eskişehir'in tarım ürünlerinde, ulusal ve global pazarda söz sahibi olabilmesi, refah ve hayat standardını yükseltebilmesi için, tarımın, sanayinin motoru olması, özellikle de "ORGANİK TARIM" ın hayata geçirilmesi şarttır.
Ancak Eskişehir'de, tarımla ilgili çalışmalar göstermiştir ki, yılların alışkanlıkları hala devam ediyor. Mevcut sorun ve engelleri aşmak da, vakit alacaktır. Yine de her şeye rağmen umutlu olmak, Türkiye ve Eskişehir'de, tarım için, gayret ve çaba göstermek, Ziraat Odaları ve Türk çiftçisi de, tarımın gelişmesi ve sorunlarının çözümü için elini taşın altına koyma zorundadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi