4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÇİFTE STANDART!

Sagos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili gelişmelerde, ilginç olduğu kadar, dikkat çeken gelişmeler oluyor. Özellikle de AB yetkileri, hemen her duruşmada yer alıyor. Nitekim AB Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Hrank Dink duruşması sonrası, Ergenekon operasyonunun önemine dikkat çekti. Ve 301 maddenin kaldırılması gerektiğini söyledi.
Adalet isteyen, ikiyüzlüler ise, Barbaros Meydanı'nda toplandı. 'Hrant için adalet' yazılı pankartlar taşıyan yaklaşık 250 kişi, "Faşizme inat kardeşimizsin Hrant" sloganları attı. Hrant Dink' in, Cenazesinde altılan "Hepimiz Ermeni'yiz" ve " hepimiz Hrank Dink' iz" sloganları ise hala hafızalarda.
Oysa kimse, öldürülen gazeteci Uğur Mumcu' nun, arkasından "hepimiz mumcuyuz" ve 34 diplomatımız, uluslararası hukuk ve teamülü gereği bulundukları ülkelerin koruması altında olmasına rağmen, Ermeni çeteleri tarafından öldürüldüğünde, dünyanın hiçbir yerinde "Hepimiz Türk'üz", "Türk diplomatlarını koruyamadık" slogan atıp pankart taşınmadı. Ayrıca cinayetleri, ne yabancı devlet adamları ve hükümet yetkilileri, ne de Avrupa Birliği kınadı. Hrant Dink duyarlılık grubundan, bazı siyasi, gazeteci ve sanatçılar da açıklamasında "Düşüncenin yargılanmadığı ve cezalandırılmadığı, düşünceleri yüzünden insanların hedef haline gelmediği, bir Türkiye için, bu lekenin silinmesi gerekiyor" ifadeleri yer aldı. Ancak bu duyarlılık, ne Mumcu, Kışlalı, Hablemitoğlu, ne de İpekçi gibi teröre kurban verilen insanlarımızın ölümünde gösterilmedi. Mahkemenin olduğu aynı gün ise Almanya'nın, Ludwigshafen kentinde, oturdukları apartmanda çıkan yangında hayatını kaybeden 9 Türk vatandaşımız, Gaziantep Asri Mezarlığı'nda toprağa veriliyordu. Ancak Hrank Dink' e, gösterilen duyarlılık, bu vatandaşlarımızın katilleri için gösterilmiyor ve cinayetleri, örtbas etmek için de ciddi gayret ve caba sarf ediliyordu. Yine Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe' nin, 9 Ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından olan terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999'da Belçika'da Neşe Yıldırım adına düzenlenen sahte pasaportla yakalanmıştı. Bu cinayetlere, AB ve sanal aydınlar, Hrank Dink cinayetine gösterdikleri duyarlılığı göstermedikleri gibi, Belçika, Türkiye'nin iade talebini, idam cezasının yasalardaki varlığı nedeniyle reddetmişti. Mahkeme, Belçika'da yargılanamayacağı yönünde karar aldı. Sonuçta Fehriye Erdal, Belçika'daki suçlarından, berat etti. Ayrıca 1973 yılında, Los Angeles Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ve Bahadır Demir'in öldürülmesiyle ortaya çıkar ve ASALA lideri Agop Agopyan'ın, 1988 yılında Atina'da öldürülmesine kadar devam eden cinayetler ortada. 15 yıl boyunca, içlerinde 34 diplomatın olduğu; 58 Türk'ün, ölümüyle sonuçlanan 200 terörist eyleme, ne Batı ülkeleri, ne de Türkiye' de sanal aydınlar, Hrank Dink cinayetine gösterdikleri tepkiyi göstermediler. Bu gelişmeler gösteriyor ki batı ülkeleri ve ülkemizdeki bazı sanal aydınlar, Türkiye' deki yabancıların öldürülmesine tepki gösterirken, Yabancı ülkelerde, sadece "TÜRK" oldukları için öldürülen, masum vatandaşlarımıza, aynı duyarlılığı göstermiyorlar. Ve cinayetlerde, çifte standart uyguluyorlar.
Elbette etnik kökeni, milliyeti ve sebebi ne olursa olsun, insanların öldürülmesinin ne mazereti, ne kabul edilir tarafı vardır. Ancak aynı duyarlılık, Türklerin dışındaki insanlara gösterilirken, Türk" insanına, gösterilmemesi dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de. Ayrıca Türkiye'yi, istikrarsızlaşma, bölme ve Sevr Anlaşması' na uygun şekilde parçalama gayretlerinin yoğunlaştığı şu günlerde, Hırant Dink' i, anma törenlerinde ve mahkeme sonrası atılan sloganlar, hiçte tesadüf değildir Öte yandan dış ve iç şer odakları, sürekli ve kalıcı bir şekilde TCK' nın 301. maddesinin kaldırılmasını istiyorlar. Bu şer odaklarının ve hainlerin gerçek niyet ve hedeflerini, Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür' ün , ". 301. madde Hırant Dink'in, katline sebebiyet olarak gösteriliyor. Bu maddenin kaldırılmasının, devletin ve kurumlarının tahribi anlamına geliyor. 301. madde, etnikleşmek, devleti esnetmek ve işlemez hale getirmek isteyenler tarafından kaldırılmak isteniyor. Yasalarda meydana getirilecek böyle önemli bir boşluk, Türkiye'yi çok önemli bir kargaşa ortamına götürecektir. Milliyetçilik, belirli bir alana sınırlandırılmak, pasifize edilmek isteniyor." Sözleri, en güzel şekilde ifade ediyordu.
Hülasa dünyada, Türk'ün, Türk' den başka dostu yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi