4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÇOK MERKEZLİ KENT OLMAK

İstikbal Gazetesi'nde, " Eskişehir, Türkiye'nin, en çok imar sorunu yaşadığı birkaç ilinden birisi.. Arsa azlığının hat safhada olması, yeni yaşam bölgelerini oluşturacak alanların merkezde bulunmaması, geçmişten bugüne taşınan ve bir türlü çözülmeyen imar sorunları kent merkezinde, tam anlamıyla bir kaos oluşturuyor. " haberi, belediye başkan adayları tarafından, dikkate alındı mı bilinmez ama sorunun nedeni, kentin tek merkezli olmasıdır.
Eskişehir'de, yeni yerleşim alanları açılmaması ve Eskişehir' de, belediyeler tarafından çağdaş kent kriterlerinin, dikkate alınmaması nedeniyle, Eskişehir Tek Merkezli kentte mahkûm oldu. Sonuçta da bugünkü kaos meydana geldi. Bu gerçeği bugüne kadar, yerel seçimlere katılan belediye başkan adaylarından bazıları da biliyorlardı. Hatta bu alanda, çözüm üretenlerde oldu. Yeni yerleşim alanları açacaklarını da her vesile kamuoyu ile paylaştılar. Ancak seçildikten sonra, bu vaatlerini ya unuttular veya engellediler.
Hatırlıyorum da Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr Yılmaz BÜYÜKERŞEN, belediye başkanı olduğu günlerde, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Saı Göngör Uras' ın, 17 Mart 2002 tarihli yazısının, fotokopisini vermiş, Eskişehir'i, tıpkı yazıda anlatılan Paris gibi, yapacağını söylemişti.
Napolyon III, Seine Valisi Haossmann' ı "Paris'i Yenileme Projesi" ne görevlendiriyor. Haussmann, tarihi binaları yıkmamaya özen göstererek, şehrin içinden 90 km dışında geniş yollar açıyor. Sanayileşmeye ve demiryolu taşımacılığına önemini artıracağının bilincinde tren istasyonlarını şehrin içine getirip, büyük yollara bağlıyor. Yeni açılan yolların iki tarafına yapılacak binalar için, kesin kaideler getiriyor. Yolların kenarlarına dikilecek binaların yükseklikleri yolların genişliği ile ilişkili bir katsayıya bağlıyordu.
Bugün, Paris' te yollar, bulvarlar, yol kenarındaki binalar, her şeyleriyle Haussmann' ın ölçülerine uygun biçimde korunuyor. Yenileniyor. Temizleniyor...
Hülasa Paris' i, Paris yapanlar, yıllar önce, Napolyon III ve Baron Georges-Eugene Haussmann' dır.
Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN,"Paris'i Yenileme Projesi" ndeki uygulamaları, Eskişehir' de, niçin gerçekleştiremedi bilinmez ama belediye meclislerinin, kendisine engel olduğunu söyledi. Oysa destek verilmiş olsa idi, Paris'te, gerçekleştirilen projenin, büyük bir kısmı, Eskişehir'de, gerçekleştirilmiş olacaktı.
Eskişehir, belediyeler bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, merkezi aynen korumalı, zorunlu olmadığı sürece de merkezde, binaların yıkım ve yeniden yapımına izin verilmemelidir. Tıpkı Paris'te olduğu gibi, şehrin içinden 90 km dışında olmasa da en az 10 km uzaklıklarda yeni yerleşim alanları tespit edilmeli uydu kentler gerçekleştirmelidir.
Çağımızın şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu yeni şehirler, eski şehir tipleri olan Tek merkezli, hatta çok kesimli ve çok merkezli kentlere hiç benzememektedir. O nedenle de Anakent belediyesinin, mücavir alanının tüm ili kaplaması bu planlamaların yapılması için, ciddi bir imkândır.
Eskişehir, "TEK MERKEZLİ KENT" görünümünden kurtulmak zorundadır. Mevcut imar planları, yeniden gözden geçirtilmeli, yeni yapılacak imar planlarında, aynı hatalar yapılmamalıdır. Öncelikle de tarım alanları dışında, büyüme koridorları ve yerleşim yerleri tespit edilmelidir. Bu alanda seçmene de görev düşmektedir. O nedenle de seçmen Eskişehir' i, tek merkezli kent olmaktan kurtaracak adayları, tercih etmelidir.
Çevre kentler oluşturmak, kenti rahatlatacaktır. Ancak bu yerleşim alanlarının, cazip hale getirilmesi de şarttır. O nedenle de açık ve yeşil alanlar, avlular, bahçeler, yollar, meydanlar bütünün ayrılmaz parçalarını oluşturmalıdırlar. Ayrıca kaplamaları, kentsel donatı/kent mobilyası, aydınlatma elemanları, durak, pano, telefon, kulübesi gibi elemanlar ile bitkisel materyal ve kullanım biçimi kentsel estetiğin sağlanmasında doğrudan katkı sağlayan öğeler yanında, yaşam için, her türlü olanakta sağlanmalıdır.
Eskişehir halkı, şehircilikle ilgili gelişmeleri, kendi akışına veya siyasilerin, belediyelerin insafına, bırakmaya, ya da bekle gör, ona göre de tavır al, lükssüne sahip değildir. Onun için de, Eskişehir, takım ruhu içinde, şehir, şehirleşmeyi, dünya standartlarını uygulamak, çağdaş kent kıstaslarını, hayata geçirmek için mücadele etmek zorundadır.
Pazar günü seçmenlere bu alanda ciddi görev düşmektedir. Çünkü ülkemizdeki seçimlerde, genellikle de Partiler ve liderler, özellikle de iktidar partisi, hatta ideolojik düşünceler ön plandadır. Oysa belediyeleri, partiler ve siyasiler değil, adaylar ve meclis üyeleri yönetecektir. O nedenle de seçmen, ideoloji, parti ve liderlerini değil, belediye başkan adayları ve meclis üyelerinin, kriterlerini, vaat ve projelerini, hedeflerini, değerlendirilerek tercih edilmeli, eş, dost tesirinde kalınmamalı, vicdanın sesi dinlenmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi