1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Corona Party 2020!

Sokak eylemleri genellikle  sokağa çıkma yasağını doğururdu.
ülkede tam tersi oldu iyi mi?
Sokağa çıkma yasağı bir anda sokak eylemlerini doğurdu.
2 günlük yasak kararıyla birlikte evde oturan ne kadar insan varsa kendini, bir şeyler almak için aynı anda dışarıya attı.
Bu arada bir parantez açalım;
(-Daha önce çıkan kararname ile gece 22.00 de kapanması gereken market ve diğer işyerleri niçin hala açıktı ve pek çoğunun gece 24.00 de kadar neden açık kaldığını?
-İki günlük sokağa çıkma yasağıyla, Kuruyemişçi ve akaryakıt istasyonlarında oluşan kuyruğun ne gibi mantıksal bağı olduğunu?
-Yasak kararıyla kendini dışarıya atanların yarıdan fazlasının zaten dışarıya çıkması yasak olan 20 yaş altı ve 65 yaş üzeri insanlar olmasının sunduğu mizahtan ne anlamamız gerektiğini?
Bu ve bunun gibi soruların yorumlanmasını şimdilik  es geçiyoruz...)
Gelelim yine iki günlük sokağa çıkma yasağının duyurulduğu Cuma gecesine;
O gece televizyon kanallarından "Virüs evlerde bulaşıyormuş" anonsu yapılsa bu kadar etkili olmaz, insanlar kendilerini böylesine dışarıya atmazdı.
İki günlük yasak için insanlar hem kaygıya hem kavgaya düştü iyi mi?
Mesafe hiç olmadığı kadar sosyal hale geldi.
Marketlerin, fırınların önünde toplanan insanların, birbirini çiğneyerek yaptığı  alışveriş sonrasında bir tek sevinçten halay çekmediği kaldı.
Kim bilir? Belki de orada bir kişiden hoplaya zıplaya herkese bulaşan virüs, o gece çıktığı evden, bütün evlere dağıldı.
Kısacası...
Süreci virüs yönetse, yapsa yapsa ancak bu kadarını yapardı...
Sonuç olarak: Cuma gecesi virüsün ev sahipliğinde "Corona Party" vardı sokak ve caddelerde.
Bilenler bilir… Bu tür partilerin çoğu, gece sona erdiğinde iyi bir şekilde sonuçlanmaz.
Partiye katılanların büyük çoğunluğu gece ne yaptığını hatırlamaz.
Ne haltlar yediğini ertesi gün ya da günler içinde öğrenir.
Pek çoğunun geceden dolayı sabah kalktığında başı ağrır ve günü zehir olur.
Bakalım bizim "Corona Parti" neye, nelere mal olacak?
Bakalım!
Ani düzenlenen bu sürpriz parti sonrasında, kimlerin başı ağrıyacak? Kimlerin günleri zehir olacak?
Hep birlikte göreceğiz.


.....


Reva mıydı?


İktidar Partisi, belediye aşevlerinin yardım hesaplarına bloke koydu ya…
Merak edip baktık Eskişehir’deki belediyelerin aşevleri ne yapıyormuş diye…
25 yıldır aralıksız yoksul ve kimsesizler için yemek çıkartan Büyükşehir Belediyesi Aşevi bazı günler 2 bin kişiye kadar sıcak yemek veriyormuş.
üstelik tek tek evlere dağıtmak suretiyle yapıyormuş bu işi.
Dahası…
Her gün verilen sıcak yemeğin dışında, bazı günler kahvaltılık, bazı günler kuru gıda, bazı günler de sebze-meyve dağıtımı yapıyormuş insanlara.
***

Tepebaşı Belediyesi de, Aşevi aracılığıyla her gün bin porsiyona yakın yemeği, bölgesinde bulunan yoksul ve kimsesiz vatandaşlara ulaştırıyormuş.Yaşlı Bakım Merkezi ve diğer engelli merkezlerine çıkartılan yemekler de cabası…

***

Odunpzarı Belediyesi ise her gün sıcak yemek dağıttığı insanları bırakın bir tarafa, geçtiğimiz Ramazan ayı boyunca 180 bin kişiye, kurduğu çadırlar aracılığıyla iftar yemeği vermiş…

***

Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz Cuma gecesi, sokağa çıkma yasağı kararı açıklanır açıklanmaz insanlar kendini sokağa attı.
2 gün!  Sadece 2 günlük yasak için, evinde yiyeceğini yeterli görmeyenler bir anda büyük bir kaygıya, hatta büyük bir kavgaya düştü.
Muhtemelen evlerinde yeterli yiyecek ve içeceği olmasına rağmen bunun yeterli olmayacağını düşünen ve kendini virüs tehlikesine rağmen dışarıya atanları görünce, aklımıza ister istemez evlerinde hiç yiyeceği olmayanlar geldi ister istemez.
Her gün belediyelerin Aşevlerinden gelecek yemeğin yolunu gözleyen insanların her gün yaşadıkları kaygıyı düşündük ve “şimdi bu yapılan bu insanlara reva mıydı?” diye sorduk kendi kendimize…
Şimdi!
Bu salgın sonrasında eminiz çok şey konuşulacak, çok şey tartışılacak…
Fakat böyle bir süreçte, Aşevlerinin hesaplarına bloke konulması ve insanların Aşevlerine yardım yapmasının engellenmesi, zannedersem hiç unutulmayacak ve büyük ihtimalle hiç  affedilmeyecek…


.....


Biraz düşünülseydi keşke!


Corana salgını çerçevesinde ülkeyi yönetenlerin almış olduğu doğru ve yerinde kararlar elbette var.
Bu doğru ve yerinde kararların birçoğu, mücadelede başarı sağlanmasında etkili oluyor.
Ancak…
Bazı üzerinde düşünülmeden, tartışılmadan ve alelacele alınmış karlar var ki, bu tür kararların da bir türlü sonu gelmiyor.
Hatalarsanız ilk 65 yaş sınırlaması ile başlamıştı sözünü ettiğimiz bu tür kararlar.
65 yaşından büyüklerin sokağa çıkmaları yasaklanmıştı.
Sonradan ülkeyi yönetenlerin birçoğunun 65 yaş üzerinde olduğu akıllara gelerek, karar yeniden düzeltilmişti.
20 yaş altındakilere gelen sokağa çıkma kararında da, çalışan 20 yaş altındakiler unutulmuş, bu karar da da mecburen ikinci kez düzeltilme yoluna gidilmişti.
Sonra benzeri bir durum maske dağıtımında yaşandı…
önce “herkese yetecek kadar var. Satılacak” denildi…
Sonra “satılmayacak. PTT aracılığıyla herkesi ücretsiz gönderilecek” denildi…
Ardından “Maskeyi kimse satmayacak, e-devletten müracaatla alınacak” denildi.
En son “Eczanelerden ücretsiz alınacak” denildi…
Gel gelelim, o maskeler bir türlü insanlara ulaşmadı.


......


Cuma gecesinin özeti...


Nasreddin Hoca misafirliğe gitmiş...
Gece vakti tam evine dönecekken sağanak yağmur başlamış.
Ev sahipleri:
-Bu yağmurda sokağa çıkılmaz. Geceyi burada geçir diye ısrar etmişler.
Nasreddin Hoca da "Peki. Tamam. Kalayım" demiş.
Biraz sonra bakmışlar ki Nasreddin Hoca ortada yok.
İçeriyi dışarıyı arıyorlar yok.
Az sonra kapı çalınmış, gidip açmışlar.
Bakmışlar ki gelen Nasreddin Hoca ve sırılsıklam.
-"Nereye gittin hoca?" diye sormuşlar.
-"İki dakka eve gidip pijamalarımı aldım" demiş.
Fıkra sanki geçtiğimiz Cuma gecesi yaşanılanları anlatıyor.
Sizce de öyle değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi