
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Ülkemizde, liderlerin belirlediği Cumhurbaşkanı adayları, halkın onayına sunulacak. Oysa Anayasamıza göre, Cumhurbaşkanını, halk seçecektir. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları, isimler üzerinden devam ediyor. Oysa en doğru yöntem, Cumhurbaşkanı adayında aranan kriterlerin konuşulmasıdır.
Ayrıca Anayasa'ya göre, "partiler üstü, tarafsız konumda" olması gereken cumhurbaşkanı, partilerin yürüteceği seçim kampanyalarıyla seçilecek. Oysa Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyalarını, partiler değil adaylar kendileri yapmalıdır.
Anayasaya göre, Cumhurbaşkanını halk seçecektir ama CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, MHP, Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ, Cumhurbaşkanı çatı adayı olarak, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) eski Genel Sekreteri Sayın Ekmeleddin İHSANOĞLU olarak belirlediler. Hülasa Cumhurbaşkanı adayını, halk değil Liderler belirledi. Milletvekilleri ve halkada da onay görevi verildi.
Oysa CHP lideri, Almanya' da yaptığı bir konuşmada " Türkiye'de, olmayan özgürlük ve demokrasiyi, yeniden inşa edeceğiz. Türkiye'de sizin sandığınız gibi, demokrasi yok. Siz sanıyorsunuz ki milletvekillilerini halk seçiyor. Hayır efendim. Liste hazırlanıyor, halkın önüne sunuluyor." demişti.
Peki, CHP lideri, bu söylediğini uyguluyor mu?
CHP lideri, Cumhurbaşkanı adayını, halka ve milletvekillerine rağmen belirleyip, MHP ile anlaşarak, halkın onayına sundu. Oysa halka ve milletvekillerine rağmen cumhurbaşkanı adayı belirlemek antidemokratiktir.
Ayrıca yeri geldiğinde, CHP kurmayları Atatürk' ün, partisi olduklarını söyler ama Atatürk' ün, söylemlerini de göz ardı ederler. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı aday belirleme çalışmalarında, ne bir şekilde görüldü. Çünkü Büyük Önder ATATÜRK' e göre, Parlamento üyelerini, halk, doğrudan doğruya ve hiçbir aracı olmadan kendisi seçecektir. Üyelerin seçiminde, aracılığı, ne devletin yürütme kurumu olan hükümet, ne de partiler yapabilir.
Türk halkı değer verdiği ve kendisini de Parlamento da, temsil edecek, kişi/kişileri bizzat kendisi seçecektir. ATATÜRK 'ün belirttiği gibi, " HALKI, HÜKÜMETİN VEYA PARTİLERİN, EMPOZE EDECEĞİ VE BELİRLEDİĞİ KİŞİ/KİŞİLERİ SEÇMEK ZORUNDA VE DURUMDA BIRAKMAK, TAMAMEN ANTİDEMOKRATİKTİR".
Maalesef ülkemizde, adayları, halk değil de partilerin genel merkezleri veya liderler belirler. Bu uygulama, partilerde de huzursuzluk çıkartır. Oysa adaylar halk tarafından belirlense, herkes sonucu kabullenecek, partilerde tepki oluşmayacak veya kırgınlıklar yaşanmayacak, belirlenen adaylarda, tüm partililer tarafında kabul görecektir.
Nitekim CHP'nin, Parti Meclisi'nde konuşan üyeler, Kılıçdaroğlu'nu "kendi başına hareket etmek"le eleştirdi. Bazı üyeler Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, CHP'nin tabanına hitap etmeyen bir aday olduğunu belirterek tepki gösterdi.
Şayet ülkemiz demokrasi ile idare ediliyorsa, Cumhurbaşkanı adaylarını, belirlerken demokrasi iyi işletilmelidir. Adayları halk belirlemelidir. Ancak CHP ve MHP lideri bu gerçeği göz ardı etti. Oysa CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu " Aday olarak beni belirlese bile ben buna karşıyım ve adaylığı reddederim. Benim tek isteğim halka sorulmasıdır. Halkın seçtiği kişi, benim için çok önemlidir."demişti.
Peki, Cumhurbaşkanı adayını, belirlerken halka sordu mu?
Bırakın halkı, kendi partisine bile sormadı.
Öte yandan Cumhurbaşkanını, halk seçecekse, adayları da halk belirlemelidir. Ülkemizde, herkes aday olabilmelidir. Ayrıca Cumhurbaşkanı adayı, TBMM' de 20 milletvekili teklifi ile aday olur, ifadeleri de yasadan çıkartılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı için dileyen herkes aday olabilmelidir.
Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu'nun 7. maddesinde yer alan "Cumhurbaşkanı adayını, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi en az yirmi milletvekilinin yazılı teklifiyle mümkündür. Her bir milletvekili ancak bir aday için teklifte bulunabilir. " ifadelerinin Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğunu belirten Sayın Hulki CEVİZOĞLU, ' bu madeninin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Teklif, Anayasa maddesi, iptal eder mi bilinmez ama bugün Cumhurbaşkanlığı aday belirleme yöntemi ve seçimi, antidemokratiktir. Hâlbuki Cumhurbaşkanlığı aday belirleme ve seçiminde, demokrasinin, olmazsa olmazı olan, "halkın egemenliği" ilkesi etkilidir; O nedenle de Cumhurbaşkanı adayını, parti ve liderler, değil halk belirlemeli ve seçmelidir. Çünkü seçilecek cumhurbaşkanı, partilerin değil, halkın cumhurbaşkanı olacaktır.