Haziran ayı Eskişehir’de gözyaşı içinde geçti.
18 günde 3 kadın öldürüldü.
Yine 18 günde 2 çocuk katledildi.
13 Haziran'da Osman Nuri Keskin, 31 yaşındaki kızı Merve Karabaş ve 7 yaşındaki torunu Alp Karabaş’ı sokak ortasında tabancayla vurarak katletti.
15 Haziran'da Gürkan Çifçi evli olduğu Sibel Çifçi ve 16 yaşındaki üvey kızı Cemre G.'yisilahla vurarak katletti.
30 Haziran'da ise 57 yaşındaki Hatice Usalan eski erkek arkadaşı 69 yaşındaki Necmettin Tepecik tarafından öldürüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Eskişehir Temsilcisi Belemir Niğdelioğlu, İstanbul sözleşmesine dikkat çekti.
“Sözleşmeden çıkılması kadın katillerine cesaret verdi” dedi.
“Cezasızlık kadın cinayetlerinin artmasına sebep oldu” dedi.
“Özellikle son zamanlarda kadın cinayetlerinin bu kadar çok artmasının sebebi 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un tartışmaya açılmak istenmesidir” dedi.
Belemir Hanım özetliyor aslında.
Katiller elini kolunu sallayarak sokak ortasında birkaç gün arayla cinayet işliyor!
Öyle rahat, öyle acımasız.
Katiller tanıdık.
Katiller en yakından...
Fakat…
Yetkililerin bu durum hiç mi dikkatini çekmiyor?
Manzara böylesine korkunçken, manzara tüyler ürpertirken, kadın cinayetlerinin sayısı her geçen gün artarken…
Caydırıcı önlemlerin alınması için daha kaç kadının katledilmesi gerekiyor?
Ve daha ne bekleniyor?