İlk önce MHP nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Kadir Çalışıcı'nın ismi açıklandı.
Ardından AK parti, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Harun Karacan'ın ismini açıkladı.
Her ne kadar "Partim daha ilan etmedi" dese de CHP nin büyükşehir Belediye Başkan adayının Yılmaz Büyükerşen olduğu biliniyor.
Her üç partinin Büyükşehir adaylarının belli olduğu bir ortamda da, herkes kendince bir seçim yorumunda bulunuyor...
Seçim süreci, tozun dumana karıştığı bir dönemdir.
Bir an gelir ki, göz gözü görmez.
O nedenle...
Bu gün görünen tablo, yarın değişir. Ertesi gün belki bambaşka bir hal alır.
O yüzden...
Bundan önce 6 mahalli seçimi gazeteci gözüyle yaşamış biri olarak bu seçim sürecinde nelerin yaşanabileceğini az çok tahmin edebiliyoruz...
Öncelikle...
CHP içinden Büyükerşen'e, AK parti içinden Karacan'a ve MHP içinden Çalışıcı'ya oy vermeyecek insanlar gördüğünüzde, sakın ola şaşırayım demeyin.
Çünkü bu olacak...
Yılların CHP'lisinin AK parti veya MHP adayına...
Yılların AK Partilisinin CHP ve MHP adayına...
Yine...
Yılların MHP'lisinin, AK Parti ve CHP adayına oy verdiğini hatta bizzat çalıştığını göreceksiniz.
Partilerinden Belediye Başkan aday adayı olan fakat aday yapılmayanların gizliden gizliye partisinin karşısında ki en güçlü adaya destek verdiğine de şahit olacaksınız.
Meclis üye listesinde yer alamayanların birden ortadan kaybolduğunu bizzat yaşayacaksınız bu süreçte.
Adayların almış olduğu çoğu oyu, başka parti seçmenlerinden aldığını...
Çoğu adayın kendi partisi seçmeninden oy alamadığını gözlerinizle göreceksiniz.
-"Ben sağcıyım ama bu defa sol parti adayına oy verdim"
Ya da...
-"Ben solcuyum ama bu defa sağ partinin adayına oyumu kullandım" laflarını çok sık duyacaksınız.
Yıllarca içinde bulunduğu partisinin adayına karşı görülmemiş bir muhalefet başlatanlara tanık olacak, yıllarca muhalefet ettiği partinin adayına kapı kapı çalışanları göreceksiniz.
O nedenle...
Daha süreç yeni başlıyor...
Dört ay içinde neler olacak neler ve siz bu olup bitenlere gerçekten çok şaşıracaksınız.
İşin kötüsü...
AK Parti adayına çalışan CHP ve MHP'lileri...
CHP adayına çalışan AK Partili ve MHP'lileri...
MHP adayına çalışan AK Parti ve CHP'lileri gördükçe belki buna şaşıracaksınız ama...
Kendilerini dinlediğinizde, hepsinin geçerli bir nedeni olduğuna belki de hak vereceksiniz...
......

AK Parti niçin açıklama yapmaktan vaz geçti?
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Harun Karacan olduğu, AK Partinin Meclis gurup toplantısında resmen ilan edilmişti.
Bu ilanın öncesinde de, Eskişehir ile ilgili bir film gösterisi yapılmıştı.
Tanıtım filminde bol bol Anadolu Üniversitesi, Porsuk ve Tramvaylar yer alınca da Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen çıkıp bir değerlendirme yapmış ve söyledikleriyle "Dakika bir gol bir" tabirini haklı çıkartacak göndermede bulunmuştu...
-"Eskişehir tanıtım filmini izleyince, Başbakan bir an beni aday gösterecek diye korktum" sözleri, en az Harun Karacan'ın adaylık ilanı kadar konuşulmuş, sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı.
Ancak...
Büyükerşen'in aynı değerlendirme çerçevesinde, Harun Karacan'ın Açık Öğretim Fakültesi mezunu olduğuna ilişkin konuşması da, bazı çevreler tarafından "Küçümseme" olarak algılanmıştı.
Söylenilenlere bakılırsa...
AK Parti, Büyükerşen tarafından söylenen ve, Harun Karacan'ın Açık öğretim Fakültesi mezunu olduğunu küçümser sözleri üzerine bir açıklama yapmak istemiş.
Ancak, ne olduysa olmuş ve bu açıklamadan vaz geçilmiş.
Büyükerşen'in söz konusu görüntüleri muhafaza altına alınarak, yapılacak olan açıklamanın ertelenmesine karar verilmiş.
Yine söylenilenlere bakılırsa...
AK parti tarafından yapılacak olan ve son anda vaz geçilen açıklamada şu ifadeler yer alacakmış;
-"Açık Öğretim Fakültesini Yılmaz Büyükerşen kurdu. Büyükerşen bu fakülteyi, ilerde bu fakülteden mezun olanları küçümsemek için mi kurdu?"
-"Yılmaz Büyükerşen bu gün Büyükşehir belediye başkanıysa, bunu öncelikle rahmetli Bülent Ecevit'e borçludur ve Ecevit Üniversite mezunu bile değildir"
-"Yılmaz Büyükerşen'in, kendi kurduğu Fakülteden mezun olanlar için, bu gün şehri yönetmeye bile talip olduğunu söylemesi ve bununla gurur duyması gerekirken, bu durumu küçümsemesi hiç de yakışık almamıştır"
Pekii...
Ne oldu da, AK Parti Büyükerşen'in sözlerinin hemen ardından yapacağı açıklamayı yapmaktan vaz geçti?
Anlatılanlara bakılırsa birileri AK Partili yöneticilere "Buna cevap vermek için biraz bekleyin" demiş.
Ardından o birileri...
-"CHP şu Odunpazarı Belediye Başkan adayını hele bir açıklasın" diye ilave etmiş...
Mesele sonradan ortaya çıkmış...
Meğer...
CHP Odunpazarı Belediye Başkan aday adayları içinde, bırakın mezun olmayı, halen ikinci sınıfta okumakta olan bir isim varmış.
Ve AK parti, eğer o isim CHP'den Odunpazarı Belediye Başkan adayı gösterilmesi halinde ise...
-"Bizim adayımızın Açık Öğretim Fakültesi mezunu olmasını küçümseyenler, bakalım şimdi ne söyleyecek?" demeye hazırlanıyormuş...
,.......
Ziyaretleri olay olmuş...
CHP Odunpazarı Belediye Başkan aday adaylarından Jale Nur Süllü önceki gün Ankara'ya gitmiş...
"Aday adayı" diyoruz zira Jale Nur Süllü, belki de bu yazıyı yazdığımız sırada Büyükşehir Belediyesi'nde ki Daire Başkanlığı görevinden, Odunpazarı aday adaylığı için istifa etmiş olacak.
Her neyse...
Jale Nur Süllü, beraberinde Meclis üyesi Nuray Akçasoy, eski Milletvekili Mehmet Ali Arıkan ve CHP eski ilçe Başkanlarından Ayhan Türkseven ile birlikte CHP Genel Merkezine gitmiş.
Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüş.
Görüşmede ne konuştuklarını elbette bilemiyoruz.
Ancak...
Süllü'nün Ankara'ya giderek Kılaçdaroğlu ile görüşmesi bir anda mesele haline gelmiş.
Kimileri;
-"Yılmaz Hoca'ya sormadan gitti" derken, kimileri de "Yılmaz Hoca göndermiştir" yorumunda bulunmuş.
Bu arada...
Jale Nur Süllü'nün CHP Genel Başkanı Kemal Kılaçdaroğlu ile görüşmesinin duyulması, birilerini de bir hayli endişelendirmiş.
Kısacası...
Ankara'ya yapılan ziyaret CHP çevresinde resmen olay olmuş...

.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Akşamdan kalma adam, büyük bir baş ağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış. Komodinin üstünde bir bardak su ve iki
aspirin duruyormuş.
Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve
ütülenmiş bir şekilde hazır.
Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş:
"Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben
alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum".
Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş.
Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor.
Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.
Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş:
"Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?"
Oğlu:
"Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde.
Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından
kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı. " Adam, şaşırmış vaziyette:
Anlayamadım. O zaman niye her şey temiz, kahvaltı
hazır ve gazetem alınmış?
Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantolonunu çıkarmaya çalıştığında:
"Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım"
dedin.