4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DEVLET ADAMI OLMAK...

Devlet adamı olmak, kolay değildir. Kişi/kişilerin, devlet adamı olabilmesi için de her şeyden önce, o milletin evladı olduğu hissetmesi, görev yaptığı kenti ve insanlarını sevmesi gerekir. Devlet adamı, milletin her ferdini, kendi öz evladı gibi görür ve ona göre davranır. Devletini, layıkıyla temsil eder, yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de örnek olur. Devletin, olmazsa olmaz değerlerinden, asla taviz vermez. İcraatında, "POLİTİK" ve "ELİT" güçlere yer yoktur. Devlet adamı, binlerce insandan sorumlu olduğunu bilip ona göre düşünür. Konuşmalarında ölçü sahibi olur. Nitekim Hz. Mevlana, "Söz çıktığı ağza göre değer kazanır" demiştir. Onun için de devlet adamı, sözünün eri, başı dik, alnı açık, gözü pek, insan olur.
Diğer yandan Türkiye' nin, her alanda başarılı olabilmesi, özellikle de global pazarlarda rekabet edebilmesi için tecrübeli, devlet adamlarına ve profesyonel yöneticilere ihtiyacı vardır. Çünkü geçmişte, ulusların zenginliğinin en önemli göstergesi, doğal kaynaklardı. Zamanla para, makine, fabrika gibi, sermaye malları üstün duruma geçti. Bugün ise, üretimin en önemli faktörü, bilgi, beyin gücü ve insan kaynağıdır. Yine ulusal ve global pazarlarda var olmanın koşulu olan rekabette, en önemli silah, kas gücü değil, beyin gücüdür.
Türkiye, artık çokuluslu küresel profesyoneller yaratıyor. Yurtdışında tepe görevlerde olmasa da, uluslararası dev şirketlerin çeşitli pozisyonlarında, Türk yöneticiler var. Bu tür yöneticilerin, devlette yer alması ise Türk halkı açısından büyük şanstır. Çünkü
Devlette süreklilik esastır. Devlet politika ve stratejileri, bugünden yarına kolaylıkla değişebilecek kırılganlıkta değildir.
Çarşamba günü Eskişehir' e, yeni atanan Vali Yardımcısı H. Necdet ÖZEROĞLU' nu, nezaket ziyareti yaptık. Yaptığımız sohbete, ortaya koyduğu ilkeler, özellikle de "Devlet Adamı" olma duruşu, umut verici idi. Sohbet süresince eleştirilerinde spesifik oldu. Olaylar ve sorunlara pozitif yaklaştı, eleştirilerini bir sonuca bağladıktan sonrada önerilerde bulundu.
Sayın ÖZEROĞLU, bir yöneticide sahip olması gereken, bilgi, deneyim, önsezi, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme ve denetleme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, ekibini eğitebilme gibi meziyetlere de sahip olduğunu gördük. Faktörler ne kadar değişse de, değişen koşullara uyan ve insanlarla iyi ilişki kurabilen, imkânların elverdiği sürece de, her etkinlik ve faaliyetin içinde olmak isteyen, bir yapıda bulduk.
Özellikle de Türk milliyetçiliği, üzerindeki görüşü, " Türk devletleri" ve "Kurtuluş Savaşı " ile ilgili düşünceleri, Atatürk'ün, " Ulusal benliğini bilmeyen uluslar, başka uluslara yem olurlar" sözünü ve Türk devletinin, milliyetçilik ilkelerini hatırlattı. Nitekim Türk Milliyetçiliği, Sosyolojik ve psikolojik esaslara dayanır. Kan değil ruh ve eşit değerler arar. Eşitlik prensibine dayanır. Ayrıca da ırkçılık, kozmopolitizm, mukaddesatçılık, şovenizim, totaliter milliyetçilik gibi akımlara da karşıdır.
Sayın ÖZEROĞLU, çağımızın önemi kavramları olan, "ORTAK AKIL", "ORTAK PAYDA " ve "TAKIM RUHU" gibi kavramlara, değer veriyor. Arzu ederiz ki Eskişehir' deki, her kesim icraatlarına, bu kavramları hakim kılsın. Çünkü Eskişehir' de bu kavramların ekseninde, alınacak kararların, ilgili kesimlerle de mutabakat, uyum ve işbirliği içinde alınması, her alandan, mutlaka başarıyı getirecektir. Toplum katılımını da sağlayacaktır. Bu sayede de halk, her konu da daha da bilinçlenecektir.
Kısa görüşmede, işi icabı gelenlerle, yakından ilgilendi. Bu tavrı ile de görev yaptığı süre içinde, kişi/kişilerin, hiçbir ayrıcalık olmadan, yalın "yurttaş" kimliği ile sorunlarını ve istemlerini kendisine aktarabileceğini gösterdi.
Sayın ÖZEROĞLU, Atatürk ilkelerini benimsemiş, maddi ve manevi değerlere önem veren bir devlet adamı. Ülke sorunları hakkındaki görüş ve düşüncelerinde, buna tanık olduk. Akılcılık, bilimsellik ve çağdaşlığı, her düşünce ve söyleminde hissettirdi. Ona göre, işlerin doğru yapılıyor olması yeterli değildir. Doğru işlerin, yapılıyor olması da gerekiyor.
Sayın ÖZEROĞLU, duruşu ve söylemleri ve fikirleri ile genç düşünen, risk alan, esnek, dinamik, duygusal ve benzer meziyetlere sahip bir yöneticimiz. Eskişehir'de, kendisine imkân yaratılırsa, mutlaka başarılı olacaktır. Ayrıca genç kuşağın da ondan alacağı da dersler var. Çünkü hayat kısadır, başarıya ulaşmak için, başkalarının tecrübe ve deneyimlerinden yararlanmak gerekir.
Sayın ÖZEROĞLU' nu kutluyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi