6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

Devleti yıkan üç şey

Yavuz Sultan Selim Han (1466-1520) zamanıydı. O cihangir Padişah kısa zamanda devletin sınırlarını kıtalara yaymıştı. Mısır ve Arabistan Osmanlı Sancağı altındaydı. Hilafet makamı İstanbul'e gelmiş, Sultan Yavuz, Müslümanların halifesi olarak "Hamidül Harameyn: Mekke ve Medine" hizmetkarı ünvanıyla şereflenmişti.
Hazineler ağzına kadar altınla doluydu. işte böyle kutlu ve mutlu günden birinde Sadrazam (başbakan) Piri Mehmet Paşa'ya sordu; "Paşam bu devlet zarar görür mü?
- Piri Paşa akıllı bir adamdı. O an sultanın gönlünü hoş edecek bir iki söz söyleyebilirdi ama böyle bir yola gitmedi.
- Padişahım bu hal üzere gittiği müddetçe devletimiz zeval bulmaz inşallah!... Amma velakin devletlü efendim, şu üç şey gerçekleşirse bu devlet bile yerle bir olur, dedi.
Yavuz şaşırdı belki bir miktarda kızdı: "Lala Lala nedir O üç şey? Hazinemizde para mı eksik? Atımız, bineğimiz mi az? Yiğimiz, askerimiz mi yetmez? Ne ola ki o üç şey devlet başımıza çöke? dedi.
Piri Paşa sakin sakin anlatmaya başladı:
-Sultanım! Allah size uzun ömürler versin. Bu üç şey sizin vaktinizde devletin kapısından içeriye giremez. Girsede size bir zararı olamaz çünkü siz dirayetli bir kimsesiniz. Ama sizden sonra geleceklerin halini bilemem. Eğer onların zamanında;
1- Sadrazamlık makamı cahil ve ahmakların eline geçerse...
Sadrazam, Osmanlılarda devlet idaresinin padişah vekili olarak önde gelen başvezirin unvanıdır. Cumhuriyet devrinde Cumhurbaşkanından sonra umumi sorumluluk da başbakanındır. Onun için Devletin başbakanı, iyi yetişmiş, genel kültüre sahip, devlet yönetiminde tecrübe sahibi, itimad ve güvene layık, Devletini, milletini seven kişi Sadrazamlığa=Başbakanlığa layıktırlar.
Hamd olsun ülkemiz bugün Cumhuriyet tarihinin en iyi, güvenilir yöneticilere sahip siyasi, iktidasi ve ictimai yönden bugüne kadar yaşananların en iyi dönemini yaşama ve görme bahtiyarlığına şahit ve sahibiz. Yakın tarihimizde ülkemizin çok sıkıntılı günlere, uçurumun kenarına geldiğinide gördük. Mevlaya sonsuz şükürler olsun. Türkiyemiz bütün dünyanın gıpta ve hayranlıkla seyrettiği kalkınan bir ülke haline gelmiştir. Onunla beraber, dış ticaretinin hayli yükseldiğini, savunma sanayinin yerli malı olduğunu gören bazı dış ülkelerin yöneticilerinin düşmanlığınıda esefle görmekteyiz.
2- Rüşvet devletin kapılarından içeri girerse. Rüşvet; yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkardır. Haksız kazanç olan rüşvet, din, ahlak ve hukuk kurallarına aykırıdır.
Rüşvet hakkaniyet, güven ve sorumluluk duygusunun ortadan kalkıp, maddiyatın ve şahsi çıkarların ön plana çıktığı toplumlarda daha yaygındır. İtibar ve nüfus kullanımının yaygın olduğu böyle toplumlarda, güçlüler daha güçlü, zayflar daha zayıf duruma düşerek topumsal doku zarar görür. Sonuçta toplumsal kokuşma ve çöküş başlar. Bu konuda Yüce Rabbimiz buyuruyor ki; "Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile ile günaha girerek yemek için onları yetkililere (rüşvet olarak) vermeyin" (Bakara Suresi Ayet 155)
Rüşvet alınan mal, haram olduğundan dinen sahiplenilemez, sahibine idaesi, Hz.Allah'a (c.c) tevbe edilmesi ve mağdurlarla helalleşilmesi gerekir. Zira alınan rüşvetle toplumun hakkına el uzatılmakta veya onların hakları çalınmaktadır. Rüşvetin bollaştığı zaman, toplumlarda insanların birbirlerine ve devlete güvenleri yok olur. İçtimai huzursuzluk başlar. Adalet mekanizması tıkanır, vicdanlar ölür, zulüm artar, ahlak bozulur. Böyle toplumlar da tarihten silinip giderler.
Sevgili Peygamberimiz (a.s) zararları saymakla bitmeyen rüşvetin her türlüsünü almayı, vermeyi, aracılık etmeyi yasaklamıştır. (Tirmizi, Ahkam 9, Ebu Davut Ahkam4)
3- Devlet başkanında aranan nitelikler sayılırken erkek olması da genelde zikredilir. Buna delil olarak da Hz.Peygamberin "yönetimlerini kadına teslim eden bir toplum iflah olmaz (1) Hadis-i Şerifi delil gösterilir. Bu itibarla kadınların devlet başkanlının icraatına, kararlarına karışması, müdahelesi doğru değildir. Çünkü kadınlar, muhteris, kıskanç ve çekemezlik karakterine sahip oldukları için devlet yönetimini sıkıntı ve çıkmaza sokmaları muhtemeldir.
Devlet Başkanları kadınlarının arzu ve isteklerine göre iş görmeye başlarlarsa bu devlet yıkılır. Nitekim tarihte bir kadın yönetiminde olan Sasani devleti uzun süreli olmayıp, yıkılmıştır.
Sadrazam Piri Mehmet Paşa'nın Kanuni'ye söylediği Devleti yıkan üç şeyin 500 sene sonra günümüzde de Devleti yıkıp yıkamayacğı tartışılabilir. Cenab-ı Hak (c.c) Devletimizi, milletimizi korusun.
Hoşçakalın.
(1) Buhari Megazi 82, Fiten 18, Tirmizi Fiten 75, Müsned 5-5051)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi