1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Dön dolaş yine stadyum meselesi...

-Uzun tartışmalar sonrasında, Eskişehir'e bir Stadyum yapma kararı aldılar.
-Önce "Biz yapacağız" demişlerdi, sonra "Yapamıyoruz" dediler.
-"yapın" diye ısrar edince "Eski Stadyumu TOKİ ye verelim o halde" dediler.
Verdiler de...
-Uzun tartışmalar sonrasında Sazova'ya yapmaya karar verdiler yeni Stadyumu.
-Daha yeni Stadyumun temelini atmadan, karşılığında aldıkları Atatürk Stadyumunun alanına imar planı yaptılar.
-Olay tepki görünce "Yeni Stadyumun temelini atıyoruz" dediler.
-Stadyum temel atma töreninin yapılmasını beklerken, Eskişehir'e gelen başbakan "Haziran'da temel atacağız" dedi.
-Tarih olarak 7 Haziran günü belirlenmesine rağmen, 6 Haziran'da temel atma töreninin iptal edildiği söylenildi.
-Sorulduğunda "Ne yapacaksınız temel atma törenini. Firma orada çalışıyor" denildi.
-Belli ki, Taksim olayları ile başlayan süreçte temel atma töreni yapılmasından çekinildi.
-Şimdi elde iki somut bilgi var.
-Birincisi: Sazova'da bir türlü temel atma töreni yapılamayan yeni Stadyum inşaatı...
-İkincisi de: Yeni Stadyum yapma karşılığında TOKİ'ye verilen ve TOKİ'nin de apar topar imar planı yaptığı mevcut Atatürk Stadyumu ve çevresi.
Tüm bunlardan sonra şöylesine bir yorumda bulunmak yanlış olmaz.
TOKİ bundan böyle yeni Stadyum yapma karşılıında sahip olduğu mevcut Atatürk Stadyumu arazisi üzerine kolay kolay dev binalar yapamaz.
En azından, taksim süreci ile başlayan ve giderek hassaslaşan bir ortamda, aradan belli bir süre geçmeden bu işe yeltenemez.
Aynı TOKİ, mevcut Atatürk Stadyumu arazisi üzerinde herhangi bir inisiyatif kullanamayacağına göre yeni Stadyumu Sazova'da yapar mı?
İşte bunu merakla beklemek lazım.
Her şeye rağmen Sazova'da yeni Stadyumu yaparsa, Eskişehir'de birileri sempati toplar.
Fakat TOKİ...
-"Mevcut Atatürk Stadyumuna hiçbir şey yapamıyorsam, yeni Stadyumu da yapmıyorum işte" deyip, işin içinden sıyrılırsa...
O birileri bu işin altında kalır...
........

Duvarlarda ki slogan
Son günlerde duvarlarda bir slogan var.
Belli ki şablon çıkartılarak yapılmış.
Üzerinde "Kimse Şah değil Padişah değil" yazıyor.
Altında da iki kişinin fotoğrafı.
Biri, kıyafeti, atkısı ve şapkasından dolayı Eskişehirspor kulüp başkanı Halil Ünal'a tıpatıp benziyor.
Diğer gözlüklü ve bıyıklı yüz kime ait pek çıkartamadık.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, son günlerde duvarlarda sıkça görmeye başladık bu sloganı.
Galiba "Anlayan anlar" mantığıyla yapılmış.
Meseleyi bilenler de sanırım ne anlamı olduğunu bir görüşte anlıyordur.
Futboldan pek anlamadığımız için, bu duvarlarda sıkça gördüğümüz slogandan çok bir şey anlamadığımızı söylesek, yalan söylemiş olmayız.
Demek ki, anlayan bize anlatacak...
........

En mutlusu da onlar...
Taksim olaylarının başladığı gün, Espark önünde ki alan da gençler tarafından yaşam alanı ilan edildi.
İşte o günden bu yana bu alanda yatıp kalkıyor gençler.
Burada uyuyor, burada direniyor, burada eğleniyorlar.
İçkinin ve belli saatten sonra gürültünün yasaklandığı bu alanda gençler mutlu görünüyor.
Ama...
Gençlerden daha da mutlu oldukları her hallerinden anlaşılan başkaları da var meydanda...
Köpekler...
Bugüne kadar belki de hiç bulamadıkları yiyecekleri tüketiyorlar.
Bu güne kadar hiç olmadığı ilgiyi görüyorlar.
Yine...
bu güne kadar hiç olmadığı kadar seviliyorlar.
Adeta meydanın maskotu, önemli bir unsuru olmuşlar.
Kısacası...
Bu güne kadar olmadıkları kadar mutlu ve mesutlar...
.........

Eskişehirspor partiler üstüdür tamam da...
Eskişehirspor hep siyaset üstüydü bizim için...
Öyle de olması gerekiyordu.
Taksim olayları süreci boyunca göstermedi kendini.
Meydanlarda, yaşama müdahale edilmesine karşı yapılan protestolar arasında tek tük Eskişehirspor formalılara rastlamadık değil.
Ama...
Organize bir şekilde çıkmadı meydana Eskişehirspor taraftarı.
Belki de doğru bir mantıktı bu bilemiyoruz.
Belki de olması gerekiyordu meydanlarda, onu da bilemiyoruz.
Fakat...
Herkesin de bildiği gibi meydanlara çıkan Takım taraftar grupları oldu.
Dahası...
Meydanlara çıkan futbol takım taraftar grupları, meydanların bir anda sevgilisi de oldu.
Herkes onlardan bahsetti, herkes o takım taraftar gruplarını konuştu.
Ezeli rekabet içinde ki takım taraftarlarının birlikte vermiş olduğu görüntü, dillerden de düşmedi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, O takım taraftar gruplarının başından beri meydanda olması ve yaptıkları gövde gösterileri, onlara yeni taraftarlar da kazandırdı.
Pek çok insan "Bundan sonra takımım bu" der hale geldi.
Kısacası...
Taksim gezi parkı ile başlayıp, tüm yurda yayılan eylemlerde en dikkat çekici gruplar oldu bazı takım taraftar grupları.
Tüm bunlar olurken, yukarıda da söylediğimiz gibi Eskişehirspor taraftarı yoktu meydanlarda.
En azından organize olarak çıkmamışlardı.
Yine yukarıda söylediğimiz gibi, belki doğru bir karardı bu...
Ancak...
Siyaset üstü olması algısı ve düşüncesiyle meydanlarda olmayan Eskişehirspor taraftarının, en azından mevcut Atatürk Stadyumunun ranta kurban gitmemesi adına yapılan yürüyüşte olması gerekemiyor muydu?
Bu yazdıklarımız kesinlikle bir kışkırtma olarak algılanmasın.
Diğer takım taraftarları öyle ya da böyle sempati toplarken, Eskişehirspor taraftarı da organize bir biçimde bugüne kadar savundukları Atatürk Stadyumu ile ilgili haklı ve makul taleplerini dile getiremez miydi?
Önde Es-Es bandosu, arkada Eskişehirspor formalı taraftarlar bir araya gelip de;
-"Biz siyaset yapmıyoruz. Biz sadece Eskişehirspor'a maçtan maça değil, Eskişehirspor'un ruhuna ve şehre sahip çıktığımızı gösteriyoruz" diyemez miydi?
Ne diyelim?
Keşke deseydi...
Sonuç olarak...
Hiç kimse Eskişehirspor taraftarının Taksim olaylarının bir parçası olmasını beklemiyordu.
Ama...
Atatürk Stadyumunun akıbeti konusunda, Eskişehirspor taraftarının taraf olmaması hayal kırıklığına neden oldu.
Bunu neye dayanarak mı söylüyoruz?
Forumlarda ki tartışmalara ve sosyal medyaya bakın göreceksiniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi