24 Haziran seçimlerinin milletvekili genel seçimleriyle ilgili sonuçları apaçık ortada…
AK Parti’de yüzde 7 civarı oy kaybı var…
Belli ki, o güne kadar oy veren seçmenin yüzde 7 civarı bir şekilde kızmış AK partiye…
Neredeyse tamamı MHP’ye gidip oy vermiş…
Normalde bu oylarla birlikte MHP’nin oyunu ikiye katlaması lazım matematiksel olarak…
Ancak…
MHP oylarının da ciddi bir oranı İYİ Parti’ye yönelmiş…
Yani…
Belli ki, o güne kadar MHP’ye oy veren seçmenin önemli bir bölümü bir şekilde kızmış MHP’ye
Oy geçişleri var anlayacağınız…
Bu durum şöyle bir soruyu akla getiriyor…
Son seçimde AK Parti’ye oy vermeyen ve bunun yerine MHP’yi tercih eden seçmen, oy vermediği AK Parti’nin adayına, sırf MHP ile ittifak yaptı diye bu seçimde oy verir mi?
Bu soruya “AK parti’ye olan kızgınlığı geçtiyse verir elbette” denilebilir…
-“Niye versin ki? Adam zaten kızıp, başka partiyi tercih etmiş. Tercih ettiği parti kızdığı parti ile ittifak yaptı diye kızdığı partisini affedecek değil ya!” şeklinde de cevap verilebilir…
Aynı durum diğer ittifak için de geçerli…
Yine son yapılan seçimlerde İYİ Parti’nin CHP seçmeninden aldığı ciddi oranda oy var.
CHP’ye kızıp, son seçimde İYİ Parti’ye oy veren seçmen, sırf ittifak yaptı diye kızdığı CHP adaylarına oy verir mi?
Kısacası…
önümüzdeki seçimleri kazanma, AK Parti açısından MHP’ye giden oyların, CHP açısından da İYİ Parti’ye giden oyların geri dönmesine endekslenmiş adeta…
Her iki parti de, giden oyları “emanet oylar” olarak görüyor ve döneceğine ve böylece seçimleri kazanacağına inanıyor…
Bu arada neydi o söz?
-“Dönerse senindir, dönmezse hiç şenin olmamıştır” mıydı?
.....
Aklımıza neler geldi neler?
California üniversitesi kampusunda yaşayan bir köpek, öğrencilerin kul kantininden bir şey uzatarak yiyecek-içecek aldıklarını gözlemlemiş.
Şansını ağaç yapraklarıyla denemek istemiş olacak ki, ağzına aldığı bir yaprağı kantinciye uzatmış.
Durumu anlayan kantinci, aldığı yaprak karşısında her gün iki kez köpeğe yemek veriyormuş…
O günden bu yana köpek günde sadece 2 kez kantinciye yaprak götürüyor, karşılığında 2 kez yemek alıyormuş.
Kesinlikle ağzında yaprak götürmeden gitmiyormuş her serinde.
Kesinlikle 3’e çıkartmıyormuş bu yaprak götürüşleri…
Okuyunca gülümsedik uzun uzadıya.
Aklımıza, ülkemizde ve şehrimizde bedava dağıtılan yiyeceklerin önündeki rezil, o çağ dışı o insan onuruna yakışmayan görüntüler geldi.
Aklımıza…
-“Köpek bile her şeyin bir bedeli, bir usulü ve bir zarafeti olduğunu bilirken, “bizim insanımızı nasıl böyle bedavacı hale getirdiler?” sorusu geldi…
......
İstifa etmemiş, resmen ettirilmişler…
AK Parti’de Tepebaşı ilçe başkanlığı yapan İbrahim Yılmaz Kaynarca görevinden ayrılıp, Tepebaşı Belediye Başkan aday adayı oldu.
İsmi parti tarafından “Tepebaşı aday” olarak ilan da edildi.
Son dakikada n olduysa oldu ve ismi ilan edilmesine rağmen, AK parti’nin Tepebaşı belediye başkan adayı İbrahim Yılmaz Kaynarca yerine Hasan Tuç oldu.
Böylece…
Kaynarca hem Tepebaşı ilçe başkanlığından hem de Tepebaşı belediye başkan adaylığından oldu.
Kaynarca bir şekilde ve son dakikalarda ekarte edildi ama yönetimi göreve devam ediyordu.
önceki gece İbrahim Yılmaz Kaynarca’nın yönetimi de istifa etti.
İstifayı Kaynarca gittikten sonra başkan vekilliği görevini üstlenen Sinan Şengel sosyal medya hesabından şu ifadelerle duyurdu:
-İlçe Başkanımız İbrahim Yılmaz Kaynarca'nın veriler ışığında ve arazi çalışmaları neticesinde uzun süredir TEPEBAŞI Belediye Başkan Adayı olarak düşünüldüğü ve hatta resmi tebliğin de yapıldığını biliyoruz.
-Buna rağmen hiç estetik olmayan bir şekilde saatler kala değiştirilmesi hepimiz için gönül yorgunluğu ve kırgınlık oluşturmuştu.
-Başkanımızın talimatı ile bu güne kadar çalışmalara devam etmiştik.
-Anladığımız üzere aynı sürecin devamı için gayret! gösterenler genel merkezde çalışmışlar.
-İl Başkanımıza istifalarımızı teslim ederek yeni ekibin yolunu suhuletle açmış bulunuyoruz.
Şimdi!
Bu ifadelerden anlıyoruz ki, AK Parti Tepebaşı yönetimi istifa etmemiş, resmen istifaya zorlanmış…
-Anladığımız üzere aynı sürecin devamı için gayret! gösterenler genel merkezde çalışmışlar.” Sözü apaçık ortaya koyuyor ki, partide birileri, Kaynarca’dan sonra Kaynarca’nın yönetiminin de ekarte edilmesi için genel merkezde uğraş vermiş ve başarılı olmuş…
Ve görünen o ki:
Yürütme kurulu toplantısına katılan, İstanbul Milletvekili Abdullah Güler Eskişehir’e muhtemelen, Tepebaşı yönetiminin istifasını almak, yeni ilçe başkan ve yöneticilerini belirlemek için gelmiş…
Ve yine görünen o ki:
Bir gün önce İl Başkanı Zihni çalışkan ve Tepebaşı belediye Başkan adayı Hasan Tuç’un Kaynarca’ya yaptığı ziyaret, gönül alma ziyaretinden daha çok muhtemelen “Bak biz böyle bir iş yaptık, duyunca şaşırma, haberin olsun” ziyaretiymiş…
Ve en son olarak görünen o ki:
Şengel’in sosyal medya hesabından paylaştığı istifa metninin tamamını silip, yerine “Sağlık sorunlarım nedeniyle şehir dışına çıkıyorum” paylaşımını koyması, muhtemelen birilerinin arayıp “Akıllı ol kardeşim!” demesi üzerine olmuş…
