
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DOST OLMAK VE KALABİLMEK
Bodrum'da, 1973 mezunları Deniz Astsubayları, Geleneksel Toplantısına katıldık. Bu yılki buluşmada, geniş bir katılım vardı. Birlikte kaldığımız süre içinde, nice güzelliklerin farkına vardık. Meslek hayatlarında ve sonrası yaşadıkları gelişmeler, bir kez daha hatırlanarak, dost olabilmenin ve kalabilmenin, hazını birlikte yaşadık
1973 mezunları Deniz Astsubayları, emekli olduktan sonra, kimi, Anadolu'ya dağıldı Kimi de, ani ve acı bir sürprizle, ahret yolculuğuna erken çıkarak, meslektaşlarını şaşırttı. Dünya, telaşı ve kargaşası derken, birbirlerinden, haber bile alamaz oldular. Ancak 11 yıldır, her mesleğe de örnek olacak ve geleneksel hal alan, toplantıları ile de her yıl ülkemizin bir kentinde, birlikte, beraber oluyor, hasret gideriyorlar.
Elbette dost olmak, özellikle de dost kalabilmek, hiçte kolay değildir. Çünkü dost demek, kardeş demek, zor günlerinde de yanında, olan, madden uzakta olsa bile manen, hep yakınında olan demektir. Ayrıca dost demek, bir yanlışa düştüğünde, seni çekinmeden ikaz edecek, gerekirse yakandan silkeleyecek, 'nedir bu hal' diyebilecek kişi/kişilerdir.
Ayrıca en samimi dostluklar, hakiki sevgi ve saygı üzerine bina edilir. Bu da ancak gönüllerimizdeki ilâhî aşk'tan nasip almakla mümkündür. Zira arzu edilen böylesi güzel dostluklar, kalplerimizde yer etmiş, güzellikler neticesinde, ortaya çıkar. Sağlam bir zemine inşa edilir.
İnsanlar, her zaman yanı başında dostlarını görmek, derdini açmak ve paylaşmak ister. Ayrıca psikolojik sıkıntılar, peş peşe oluşarak, işin içinden çıkılmaz bir hâl oluşturabilir. İşte bu yüzden, bu anlarda, insanın, en büyük ihtiyacı "dost"tur.
1973 mezunları Deniz Astsubayları, görevde iken, bu güzellikleri yaşadılar. Emekli olduktan sonra da 11 yıldır, bu güzellikleri yaşıyorlar ve yaşatıyorlar. Diğer mesleklere de örnek teşkil ediyorlar. İşte o yüzden, "ilk'ler" önem arzeder. Çünkü onlar, zor zaman insanıdır. Zor zamanlarda, gereken, fedakârlıkları, en üst seviyesini yapmışlardır
1973 mezunları Deniz Astsubayları, arasındaki dostluklar, müspet birlikteliklerden kaynaklanıyor. Bu birliktelik aralarında, kardeşlik müessesesi", gerçekleştirmiştir. Onların eşi benzeri yaşanmamış hadiselerle, insanlara ve mesleklere numune teşkil etmiştir. O nedenle de her yıl başka mesleklerden de bu güzel toplantılara, katılım artmaktadır.
1973 mezunları, Deniz Astsubayları Geleneksel Sınıf Toplantısında astsubay , eşlerinin birlikteliği de görülmeye değerdi. Eşleri görevde iken, günlerce eşlerini beklerken, evin ihtiyaçlarını gerçekleştirmede ve çocuklarını yetiştirmede, ciddi fedakârlıklar gösterdiler. Astsubay eşleri, aynı dayanışmayı, eşleri görevde iken, birlikte yaptılar. Birbirlerine, maddi ve manevi destek oldular.
Aslında Astsubay eşlerinin fedakârlığı, Anadolu'da başlatılan, Milli Mücadele'de, binlerce kadın cephe gerisinde, büyük bir çaba harcarken, çok sayıda kadın da silahlı mücadeleye katılarak, Dünyaya, örnek olacak kahramanlıklarını hatırlattılar. Ayrıca Cumhuriyetimizin temelinde, Türk kadınının, emeği, kanı ve gözyaşı vardır.
Nitekim Mustafa Kemal ATATÜRK, "''Dünyanın, hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu kadınının üstünde, kadın çalışmasını zikretmeye imkân yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını, "Ben Anadolu kadınından, daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim" diyemez.'' demiştir.
Aslında dünyanın, en içten ve en samimi eğitimcileri kadınlardır. Yani annelerimizdir. Bizim ilk öğretmenlerimizdir. Annelerimiz, bizim için, örnek bir modeldir. İyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, sevginin ve şefkatin sembolüdür. Bir düşünürün dediği gibi, "İyi bir anne, yüz öğretmene bedeldir." Tespiti, tatil köyündeki sohbetlerde ve çocukları ile birlikte gelen annelerde gördük.
1973 mezunları, Deniz Astsubayları Geleneksel Sınıf Toplantısında, tüm güzelliklerin, özellikle de dost olmanın, dost kalabilmenin, ne kadar önemli olduğuna tanık olduk. Özellikle de denizde, yaptığımız gezide, yüzlerine ve sohbetlere yansıyan haz görülmeye değerdi. Sanki geçmişteki görevlerine, tekrar geri döndüler.
1973 mezunları, Deniz Astsubayları Geleneksel Sınıf Toplantısında gördük ki, Gelenekler ve mesleki yaşam, toplumsal yaşamı, bir arada tutan canlı ve döngüsel bir mekanizmadır. Nitekim bu toplantılar, zaman içinde sağlam bir yapı haline gelmiştir.
Öte yandan meslekler, gelip geçicidir ama dostluklar kalıcıdır. Bunun, ne kadar doğru olduğunun, 1973 mezunları, Deniz Astsubayları Geleneksel Sınıf Toplantısında tanık olduk. Onlar, zoru başaran insanlardı. Çünkü günlerce ailelerden uzaklarda, zor şartlarda görev yapmak, kolay değildir. Onların yaptığı görev, müthiş bir iman, cesaret, şecaat, vefa ve fedakârlık ister. Onlar bunu başarmanın huzuru içinde, hem geçmişi, hem de bugünü yaşarken, diğer mesleklere ve mezunlara da örnek oluyorlardı .Kutluyoruz.....