Şubat 1774. Bu tarih dünyadaki ilk otelin açıldığı gündür. İngiltere'nin Covent Garden bölgesinde, "Lows Grand Hotel" adıyla işletilme hayatına başlayan bu otelin sahibi David Low isimli bir adamdır.
Çok enteresan ve hafif kaçıkımsı bir adam olan Lord Russel diye birinden bu binayı satın aldığında, Low'un hayreti şaşmıştı. Çünkü binanın içi bir savaş gemisini andırıyordu. Eski gemi parçaları, kum torbaları, silahlar milahlarla dekore edilmiş bina binalıktan çıkmış, apartman şeklindeki bir gemiye dönüştürülmüştü. İşte böyle bir binayı satın alarak ilk otel haline çeviren Low'un gerçek mesleği kuaförlüktü. Fakat bu işten doğru düzgün ekmek yiyemeyince, şehre gelen insanların kalacak yer ihtiyaçlarını hesap edip otelcilik işine soyundu.
Bu savaş gemisinden bozma kelepir binayı, süpürgeyi takarak süpürdü, sildi, halıları silkeledi, çevçeveleri, duvarları boyadı falan filan derken, otel adam gibi bir şeye benzedi.
Yeni otelini ve yeni mesleğini tanıtıp, reklamını yapmak için altın, gümüş ve bakır anahtarlar yaptırarak, para babaları olarak da tanımlayabileceğimiz soylu kişilere verdi. Senin paran yok, altın anahtar yaptırmak neyine. Elindekini avucundakini buna yatırmasına rağmen otelde kalacak sinek dahi bulamayınca fena halde batan Low, bir süre direneyim dedi ama fayda etmedi. Ve 1780 yılında bu kısa ömürlü otelin kapısına kilidi vurup, gitti pedikürcü oldu.
Low bu işi bıraktıktan sonra, Low Otel "Grand Hotel" adı altında başkaları tarafından işletilmeye başlandı. Bu talihsiz otelin Bayan Hduson adındaki yeni sahibesi "Duyduk duymadık demeyin. Peynir ekmek yemeyin. Gelin burada yiyin, yatın kalkın, ne yaparsanız yapın. Grand Hotel, o kıytırık, papucumun oteli Low Otel'e benzemez. Tam 100 saygın konuğu atlarıyla birlikte ağırlama kapasitesine sahiptir" diye bütün çevreye otelinin reklamını yaptı.
On dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde Grand Hotel hala ayaktaydı ve Bayan Hudson bu işi kıvırmıştı. Özellikle "The Star" adındaki mutfağıyla ünlenen ve en seçkin müşterilerle dolup taşan bu otel herkese "İşe kadın eli deydi miydi bir başka oluyor caaanım" dedirtti.
