
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
EDS sistemi ve Eskişehir'in bugünkü trafik gerçeği!
Kim ne derse desin;
'Bizim şehrimizde trafik kurallarına karşı bir alerji var.'
Kırmızı ışık yanmasına rağmen, geçişine devam eden araçları mı istersiniz;
Bırakın çift sırayı, üçüncü sıra parkı bile hiç çekinmeden yapan insanları mı ararsınız?
Hepsi inanın bu şehirde fazlasıyla var...
***
Böyle olunca, zaten dar olan caddeler iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.
Ortaya bir anda trafik kaosu çıkıyor.
Kimsenin kimseye olmayan saygısı yüzünden de, pek çok yerde kilitlenmeler bile yaşanıyor.
***
Eskişehir'de bir trafik sorunu var.
Bunu kabul edenlerden birisiyim.
Ancak, kentlinin de sorunun ortaya çıkmasında en önemli faktörlerden birisi olduğunu da bu yüzden söylemeliyim.
Bunun elbette pek çok nedeni var.
Örneğin;
'Eskişehirliler trafik konusunda neden bu kadar vurdumduymaz?' sorusuna verilecek yanıtlara göz atmak lazım.
Bu sorunun cevabı olarak pek çok kişi 'yetersiz trafik denetimlerini' gösterebilir.
Ve sonuna kadar da haklı bir gerekçe olabilir.
Ancak;
Asıl sorun alışkanlıklarımızdan kaynaklanıyor.
***
'Nasıl bir alışkanlık?' derseniz, şöyle açıklarız.
Eskişehir bir anda büyüme patlaması yaşayan bir şehir.
Bundan on yıl önce kentteki araç sayısı 70 bin iken, bugün o rakam 210 bine yükselmiş.
Yani araç sayısı, nüfusla birlikte hayli artmış.
Üçe katlanmış.
Buna karşılık bizim şehirde aynı, caddelerde, sokaklarda aynı.
Buna rağmen herkes on yıl öncesinin rahatlığını arıyor.
Tüm şehirli alışmış bir kere;
'İstasyon caddesinden sallandığı zaman, Köprübaşı'na aracıyla on dakikada gelmek istiyor.'
Eskişehirlinin içinde maalesef hala bu var.
Yani dar alanda büyümeye alışamadı Eskişehir.
Şehir bir türlü çevresine doğru genişleyemediği içinde, bugünkü trafik düzeni ortaya çıktı.
'Mesafe kısa, ama gidilemeyen, gidilemediği içinde sürücülerin sıkça trafik kurallarını ezdiği bir şehir profili...'
***
Trafikle ilgili şehrin bugün yaşadığı durum maalesef budur!
İşin daha kötü yanı ise, 210 bin olan araç sayısının hızla 250 bine doğru ilerlemesidir.
Bu hızla artacak olan araç sayısının on yıl içerisinde 250 bini de geçmesi muhtemeldir.
Ancak 10 yıl sonrasında şehrin hala bugünkü merkezci yapısının da hala devam edeceği de bir gerçektir.
Şehir, Bozdağ'ın eteklerine doğru, Bozüyük istikametine doğru genişlemedikçe, trafik on yıl sonra artık bunaltan noktaya kadar gelecektir.
Bu da gelecek adına en acı ya da en kaygı verici öngörüdür.
***
Peki ne yapılmalı?
Sakarya Caddesi'ni, Muttalip Caddesi'ni, Yunusemre Caddesi'ni, Atatürk'ü, İki Eylül'ü tıraşlayıp binaları yok edip caddeleri genişletemeyeceğinize göre yapılacak tek şey vardır.
'Denetimleri artırmak!'
Ya da;
'Denetimleri artırarak, şehirlinin artık trafik kurallarına dört dörtlük riayet etmesini sağlamak.'
En önemlisi de 'hem kurallara, hem de birbirine saygılı bir sürücü profili ortaya çıkarmak.'
***
Bu ay sonuna kadar devreye girecek EDS sistemini işte bu yüzden çok önemsiyoruz.
Şehir trafiğinde bazı alışkanlıkları ortadan kaldıracak, yeni bir düzen yaratacak adım olarak görüyoruz.
Temennimiz ise, teknolojinin şehir trafiğinde daha çok kullanılması.
Ve Eskişehirlilerin kurallara uyması için daha çok ön ayaklık edilmesi.
Şu an için yapılması gerekende galiba sadece bu.
Bunun dışındaki her şey, şu an için Eskişehir trafiği adına maalesef imkansız görünüyor...