
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
EKMM VE SİVRİHİSAR
Türkiye Cumhuriyet’inin, İlk Bakanlar Kurulu Toplantı’ sı, 24 Mart 1922, tarihinde yapıldı. Bu önemli günün, 90 ıncı yıl dönümü nedeniyle, Eskişehir küçük Millet Meclisi’ nin, Nisan ayı toplantısı, Sivrihisar Belediyesi, toplantı salonunda yapıldı.
Sivrihisar’da, yapılan, EKMM toplantısında, genel gündem: medyanın durumunu Sayın Hüsnü ARSLAN, Yerel gündem, Fotoğraflarla, Sivrihisar ise resim sanatçısı, Sayın Yasemen SOLAKOĞLU, tarafından sunuldu..
EKMM’ de, medyanın konuşulması, bu alandaki soruların çözümüne katkıda bulunacak, en azıdan, gündemde tutulacaktır.çünkü Türk medyasının ekonomik, tekelleşme istihdam, sendikasızlaşma ve ücret dengesizliği, basın özgürlüğü, etik, tiraj, promosyon, meslek içi eğitim ve hukuksal gibi, önemli sorunları mevcuttur..
Ayrıca medyada, genel olarak, var olan sorunların, çözümü için, her şeyden önce basın sektörü, siyasal ve mali baskılardan korunmalıdır. Gazeteleri yönetenlerin ve devletin sorumlularının, önlemler alınması yolunda somut adımlar atmaları gerekmektedir.
EKMM’ nin, Sivrihisar’daki toplantısı, ilçeyi tanıma açısından da bir fırsat olmuştur.
EKMM’ nin, toplandığı, SİVRİHİSAR, Frig ve Eti uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Bünyesinden, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Sinan Paşa, Mehmet Kaptan, Hızır bey, mülazım Hamdi Efendi, Selman-ı Farisi, Aziz Mahmut Hüdai gibi insanlar yetiştirdi. Kurtuluş Savaşında büyük fedakârlıklar yaptı.
SİVRİHİSAR, Kurtuluş Savaşı’ nda, önemli görevler üstlendi ve olaylara da tanıklık etti. Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Anadolu’da ilk kez, Sivrihisar ZAİMAĞA KONAĞI’ ın da, Atatürk’ün, katılımıyla, toplandı. önemli kararlar alındı.
SİVRİHİSAR halkı, da tüm mal varlığını bir araya getirerek, Türk Ordusu`na, yeni bir uçak alınması için, bağış da bulundu. Bağış ile alınan çift kanatlı Fransız yapımı Bregeue 14-B2 uçağına ise, "Sivrihisar Tayyaresi" adı verildi. Kurtuluş Savaşında, ilk mücadeleyi yapan ve kıvılcımı yakan da bir Sivrihisarlı olan Mülazım Ahmet Hamdi Bey’di.
Sivrihisar’ da, nostalji yaşatan çarşısında, keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacılar hala hafızalardadır.
Ayrıca bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, Ayranla gözleme ve yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek. Baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması ve bumbar gibi daha pek çok yemeğin, damak zevkini kim tatmak istemez?
Sivrihisar’ da yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri ile yıllardır gündemdedir.
Diğer yandan ilçedeki, Ulu cami, Kurşunlu, Hoşkadem,Hazinedar,Azizi Mahmut camileri,İlçedeki hamamlar, bedestenler, kümbetler, Ttrbeler, sarnıçlar, şadırvanlar ,mozaikler, Mmyatürler, hatlar, tezhipler, ağaç oymamalar, kalem işleri,kilimler, el işleri ve oyalar, gibi pek çok kültür mirasına sahiptir.
Sivrihisar’da, evler, hala aynı tazelik ve dinginlikle, içinde eşsiz tarihi eserleri barındırır. Sivrihisar evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar, ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir. Merdiven tırabzanları da ahşaptır.
Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda mutlaka gusülhane bulunur.
Hanayın bir başında abdestlik, öbür başında, balkon yer alır. Balkonların bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var. çatı, ilçedeki evlerin büyük çoğunluğunda, ahşap olup, üstü kiremitle örtülüdür.
Sivrihisar, sürdürülebilir ve “İNANç TURİZMİ” açısından da elverişli, bir yerleşim alanıdır. çünkü gerek ilk çağ medeniyetlerinin, ilçede gelişmesi, gerekse Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde, gerekse havarilerin, ortaçağda Musevilerin bulundukları, ülkelerde karşılaştıkları ağır baskı ve yok etme politikaları sonucu, Sivrihisar’ a, sığınmış olmaları, İslamiyet’e, ait eserlerin, yanı sıra, kilisede yer almıştır,
Hıristiyanlığın, yayılışına kadar, yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, ulu ana tanrıça ”KİBELE” nin, büyük tapınağı da Sivrihisar sınırları içerisindedir.
Yalçın kayaların eteğinde kurulan ilçenin, mevcut çeşmelerden, su içmek, tarihi camilerinin, mistik ortamlarında ibadet etmek, ahşap evlerinde, yaşamak veya konaklamak, taşlı sokaklarında dolaşmak, insana büyük keyif verir.
Ne mutlu bu hazzı, yaşayanlara ve yaşatanlara…