Hrant Dink'in, bir suikasta kurban gitmesinin 1. yıldönümünde Agos gazetesi önünde düzenlenen tören, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hakaret ve saldırıya dönüştü. Göstericilerden bazıları, 'Katil devlet' sloganları attı. Polis tarafından kurulan barikat, bazı gruplar tarafından yıkıldı. Kendilerine engel olmak isteyen polisle de çatıştılar. Konuşmacılar cinayetin henüz aydınlatılmadığını ileri sürüp, bundan, devleti sorumlu tuttular.
Öte yandan, Kıbrıs Türk Kültür Derneği'nin, İstanbul Şubesi'ne de saldırı da bulunuldu. Yine taş ve sopalarla, binanın camlarını kıran göstericiler, ellerinde Türk ve KKTC bayrağı bulunan şahısları, linç etmeye kalkıştılar. Polis, kalabalık bir grubun ortasında darp edilen bir kişiyi, silahını çekerek yaralı bir şekilde ellerinden zor kurtardı
Aslında bu tür gelişmeleri, yadırgamamak lazımdır. Tarih boyunca, Türk toplumuna ihanet eden, insanlar her dönem oldu.
Nitekim Büyük Önder Atatürk, " Şurada açık bir hakikat olmak üzere arz edeyim ki, memleketimizde külliyetli ecnebi parası ve birçok propagandalar cereyan ediyor. Bundaki gaye pek aşikardır ki, milli hareketi neticesiz bırakmak, milli emelleri felce uğratmak ,"YUNAN" , "ERMENİ" emellerini ve vatanın mühim parçalarını işgal gayelerini kolaylaştırmaktır. Bununla beraber, her devirde, her memlekette ve her zaman zuhur ettiği gibi bizde de kalp ve asabı zayıf kavrayışsız insanlarla beraber vatansız ve aynı zamanda refah ve şahsi menfaatini vatan ve milletin zarında arayan adi kimseler vardır..." demişti
Aradan yılar geçti ama Atatürk'ün tespitleri, bugünde tüm canlılığı ile geçerli. Dış ve iç şer odakların, çıkarları doğrultusunda maddi menfaat karşılığı, hizmet eden pek çok vatan haini var. Bu hinler, Türkiye' in, uluslararası arenada güç durumda kalması veya uşağı olduğu kesimlerin menfaatlerinin gerçekleşmesi için, açık veya örtülü olarak gayret ve çaba gösterirler. Her zemin ve fırsatı da, en iyi şekilde değerlendirirler.
Dikkat ediyoruz. Hrant Dink cinayetinde, O' nun ve yakınlarının sözleri, en önemlisi de yılardır, genç kuşaklara, kin ve nefret aşılayan, Ermeni Diasporası ve fanatizmi, hiç sorgulanmıyor.
Peki, Hrank Dink' in, Ermeni devleti ve Diasporası'nın, özellikle de Ermenileri her vesile Türklere karşı kullanan, son yıllarda, Türkiye'de üniter ve ulus devleti ortadan kaldırmak için, uyum yasalarını dayatan, Avrupa Birliği' nin, hiç mi sorumluluğu yok?
Gerçekler ortada iken, Ermeni Diasporasını ve fanatizmini de göz ardı ederek, güvenlik güçlerini ve yargıyı, sorumlu tutmak veya bürokratlara önyargılı yaklaşmak, hatta yargısız infaz yaparak, eleştirmek veya tüm Türkleri, potansiyel suçlu gibi göstermek, haksızlık değil de nedir?
Ermeni Diasporası ve misyoner örgütleri yıllarca kin ve nefret tohumu atmasa idi, Rahip Andrea Santoro ve Hrant Dink cinayeti gündeme gelir miydi?
Elbette Hrant Dink' in, öldürülmesi tasvip edilemez. Ancak ölümünde ve anma törenin de "Türklüğe" ve Devlete" en önemlisi de "Türk Bayrağı" na karşı yapılan saldırılar ve tören boyunca atılan sloganların da, ne mazereti ne kabul edilir bir tarafı vardır.
Öte yandan, Türklere yönelik, başta ASALA olmak üzere, Ermeni terör örgütlerinin saldırıları sonucu, aralarında diplomatlar, güvenlik görevlileri ve işadamlarının da bulunduğu 41 Türk vatandaşımız katledildi. Büyük emeklerle yetiştirdiğimiz diplomatlarımızı gözünü kırpmadan kimin öldürdüğü de ortada.
301 kalksın diyenler veya kaldıracak olanlar, Hrant Dink' i, anma töreninde yaşananları ve atılan sloganları, çok iyi değerlendirmelidir. Kime hizmet edeceklerini, net bir şekilde göreceklerdir. Törendeki, kin ve nefret dolu haykırışlar, Ermeni fanatizminin ve Türk düşmanı kesimlerin, en net göstergesidir.
Türk halkı gerçekleri bilmek ve gereğini de yapmak zorundadır. " Türk Bayrağı" ve "Devletine" hakaret edenler, ceza görmedikleri sürece, bu kepazelik bitmeyecek, özellikle de 301'de değişiklik yaptıktan sonra, Türklere ve devlete kaşı hakaretler daha da artacaktır. Diğer yandan Türkiye' de, Ermenilere karşı herhangi bir düşmanlık olmadığı halde, Ermeni fanatizmi, gündemden düşmüyor. Ermenistan'ın, bir an önce kendisini; var olmayan saplantılı Diaspora beklentilerinden arındırarak soyutlaması, gelecek nesillerini de tek yönlü, kin ve nefretten de kurtarması gerekiyor.
Ayrıca Türkiye'yi istikrarsızlaşma, bölme ve Sevr Anlaşması' na uygun şekilde parçalama gayretlerinin yoğunlaştığı şu günlerde, Hırant Dink' i, anma törenlerinde atılan sloganlar, hiçte tesadüf değildir.